Şaşırtıcı şekilde, bazen işleri kusursuz sırada yapmaktan vazgeçmek işleri halletmede önemli rol oynayabilir. | TED | مما يثير الدهشة، أنّ التخلّي عن أداء المهام حسب الترتيب الأمثل قد يكون أحياناً سبباً لإنهائهم. |
Ama siz de başarılı bir kariyerden vazgeçmek zorunda kaldınız. | Open Subtitles | ولكن كان عليكِ التخلّي عن مستقبل مهني ناجح |
Normal bir hayattan vazgeçmek zorunda olmamalısın. Sırf benim yüzümden. | Open Subtitles | لا يتعيّن عليك التخلّي عن الحظو بحياة طبيعية من أجلي فحسب |
Mantıksız ithamlarda bulunuyorsun. Görevimizi bırakmaktan bahsediyorsun. | Open Subtitles | أنتَ تقترحي قرارات ليست منطقية، أنتِ تتحدثين عن التخلّي عن المسعى. |
Karanlığı bırakmaktan neden bu kadar korktuğumu biliyorum. | Open Subtitles | كانت محقّة، فأنا فعلاً أعرف سبب خوفي مِن التخلّي عن الظلام |
Bir zamanlar ben de gitmek istemiyordum. Hiçbir şeyden vazgeçmek istemiyordum. | Open Subtitles | أنا أيضًا مرّ عليّ زمن لم أكن فيه مستعدًا لمغادرتها، لم أرد التخلّي عن شيء |
Biliyorsun burada iyi bir bölümdeyim ve... - ...bunlardan vazgeçmek istemiyorum. | Open Subtitles | إنّ لديّ وحدة جيّدة هُنا، وأقدميّة، ولا أريد التخلّي عن تلك الأشياء. |
Biliyorsun burada iyi bir bölümdeyim ve... - ...bunlardan vazgeçmek istemiyorum. | Open Subtitles | إنّ لديّ وحدة جيّدة هُنا، وأقدميّة، ولا أريد التخلّي عن تلك الأشياء. |
Az önce kardeşinin neredeyse ölümden döndüğünü gördün ve tanıdığın, sevdiğin her şeyden vazgeçmek üzeresin. | Open Subtitles | إنّك رأيت أختك للتوّ تعود للحياة من موت وشيك وإنّك على وشك التخلّي عن كلّ ما عهدتَ وأحببت. |
Bileklerinden vazgeçmek zorunda kalmışlardı. | TED | كان عليهم التخلّي عن استعمال معاصمهم. |
vazgeçmek için nedenlerim çok. | Open Subtitles | التخلّي عن أشياء كثيرة |
Karanlıktan vazgeçmek istemiyorum. - Henüz değil. | Open Subtitles | -لا أريد التخلّي عن الظلام بعد |
Tatillerden, Porshe'umdan falan vazgeçmek istemiyorum ve... | Open Subtitles | لا أريد التخلّي عن منازلي الصيفية وسيارة (البورش) والكهف... |
Kendini kontrol etmekten vazgeçmek. | Open Subtitles | إنّه... التخلّي عن السيطرة. |
Arkadaşın olarak sana emrediyorum, Karanlık Olan söyle bana, karanlığı bırakmaktan neden bu kadar korkuyorsun? | Open Subtitles | وباعتباري صديقتك، فأنا آمركِ أيّتها القاتم... أخبريني سبب خوفك الكبير مِن التخلّي عن الظلام؟ |
Seçiminizi hazineyi bırakmaktan yana kullandınız dolayısıyla iş karşılığı ücret almamaya hak kazandınız. Saygılarımla, Joan Davis." | Open Subtitles | "لقد اخترتم التخلّي عن الكنر، لذلك فإنّكم لستم مُخوّلين بأجرة مشروطة، بإخلاص: |