Ve burada son görevim ise, adı müdahale geliştirme olan ve -hastalığa karşı- müdahale tarzı geliştirmekle yükümlü olan bir ünite yönetmekti. | TED | و مسؤليتي الاخيرة كانت ادارة قسم يسمى تطوير التدخلات، الذي كان مسئول عن تصميم التدخلات المطلوبة. |
O zaman her türlü medikal müdahale olabilir. | TED | يمكن أن تكون هناك أنواع من التدخلات الطبية. |
Gerçekten onca ağır şeylerin çatımız altında olmasının yanında, en çok denenmiş ve gerçekten müdahale edilen şey, fırında kurabiye yapmaktır. | TED | بحق , حتى في حين حدوث الامور الثقيلة تحت سقفنا واحدة من أكثر التدخلات المجربة والحقيقة التي عرفنا بها, هي خبز البسكويت |
Belli ki aptalca değilmiş, çünkü müdahele toplantısı hakkındaki müdahele toplantısında daha fazla aptalca müdahele toplantısı yapmamak hakkında anlaşmıştık. | Open Subtitles | حسنا، من الواضح بأنه لم يكن كذلك، لأننا اتفقنا على ألا تكون هناك المزيد من التدخلات الغبية على تدخلات تدخلاتنا |
Bu olaydan sonra, müdahele toplantıları dairemizde devamlı gerçekleşen bir şey olmaya başladı. | Open Subtitles | وبعد هذا أصبحت التدخلات شيء منتظم في شقتنا |
Burada gördüğünüz, oyunun içinde çok güzel gözüken engeller gibi müdahaleler, aslında işlemcilerin sınırlarından kaynaklanıyor ve bu harika. Yani estetik her zaman önemli. | TED | وبالتالي فإن نوع من التدخلات التي تراها هنا التي تبدو وكأنها حواجز جميلة في اللعبة هي في الواقع نتيجة لمحدودية المعالج، وهو رائع. لذا جماليات دائماً مهمة. |
Ama aslında, laboratuvar araştırmalarımızda bulduklarımıza göre küçük psikolojik müdahaleler, insanların değerlerindeki küçük değişiklikler, belirli yönlerdeki ufak dürtmeler, eşitçilik ve empati zeminini yeniden canlandırabilir. | TED | ولكن في الحقيقة وجدنا في مختبر البحوث الخاص بنا أن التدخلات النفسية الصغيرة، والتغيرات الصغيرة في قيم الناس، الهمسات الصغيرة في اتجاهات محددة، يمكنها استعادة مستويات من المساواة والتعاطف. |
Böyle karmaşık sağlık müdahaleleri sıradan insanlara öğretilebiliyorsa, akıl sağlığı hizmetleri için de aynısının yapılabilirliğine dair bende bir kıvılcım oluştu. | TED | وقد دُهشِت أنه إذا كان من الممكن تدريب الناس العاديين للقيام بمثل هذه التدخلات المعقدة في الرعاية الصحية، فيمكن أيضا عمل ذلك مع الرعاية الصحية النفسية. |
İnanıyorum ki opioid krizinin çözümü sosyal ve psikospiritüel müdahalelerin nasıl sosyal ve uyuşturucu-temelli ödüllendirmeleri işleyen devreler için nöroteknolojiler olarak işleyebildiğini keşfetmekten geçmektedir. | TED | أعتقدُ أن الحل لأزمة المواد الأفيونية هو اكتشاف كيف أن التدخلات الاجتماعية والروحانية النفسية تستطيع العمل كتقنيات عصبية في دوائر تنتجٌ مكافآت اجتماعية ناجمة عن العقاقير. |
müdahale etmeliydik, iyi bir ev çalışmasıydı. | Open Subtitles | بما أن التدخلات ذهبت ، كانت تلك مغامرة منزلية |
Uyuşturucu sorunuma müdahale etmek için mi geldiniz? | Open Subtitles | هل هذه واحدة من تلك التدخلات المخدرات مكثفة حقا؟ |
Tıbbi müdahale yaptırmak zorunda kaldık ve tabii bu da bayağı masraflı oldu. | Open Subtitles | أضطرنا أن نقوم ببعض التدخلات الطبيةالجديةوأصبح.. على عاتقها دين كبير. |
- Bu bir müdahale mi, çünkü-- | Open Subtitles | هل هذه نوع من التدخلات , لأنه |
Gizli Servis'in bütçesinin 10 milyarı istihbarat birimine 200 milyarı müdahale birimine ayrılıyor 200 milyar demek yapılanmanın tümü demek. | Open Subtitles | أخطاء؟ ميزانية الخدمات السرية هي عشرة سفريات لدائرة المخابرات ومائتي سفرية لإدارة التدخلات (ومائتين تعني المؤسسة كلها، سيد (مالوري |
Çocuklar, müdahele toplantıları insanlara yardım etmek içindir onlar hakkında her sevmediğiniz küçük şeye saldırmanız için değil. | Open Subtitles | شباب، هذه التدخلات من المفترض أن تساعد الناس وليس من أجل مهاجمتهم عن كل شيء صغير لا تحبونه فيهم |
Taraması pozitif çıkan hastalarımız için, en iyi uygulamaları kullanarak sıkıntı dozunu azaltmak ve semptomları tedavi etmek için çalışan multidisipliner bir tedavi takımımız var. Bununla birlikte ev ziyaretleri, bakım koordinasyonu, zihin sağlığı bakımı, beslenme, holistik müdahele ve evet, gerektiğinde ilaç tedavisi de var. | TED | بالنسبة لمرضانا الذين تكون نتيجة فحصهم إيجابية لدينا فريق معالجة متعدد التخصصات يعمل على تقليل جرعة العنف وعلاج الأعراض باستخدام أفضل الممارسات بما في ذلك الزيارات المنزلية، وتنسيق الرعاية، الرعاية الصحية النفسية، والتغذية التدخلات الشاملة، ونعم، الدواء عند الضرورة. |
Bu ihtiyaçlara öncelik verildiğinde, insani ortamdaki çocuklara yönelik müdahaleler sağlanacak ve ailenin çocuğu desteklemedeki başlıca görevi tanınacak. | TED | عندما تصبح احتياجات هذه العائلات كأولوية، ستوضع التدخلات من أجل الأطفال في الأوضاع الإنسانية كأولويات وسيتم التعرف على الدور الأساسي للعائلات في دعم الأطفال. |
Tüm prosedüre ait müdahaleler başarısız oldu. | Open Subtitles | فشلت جميع التدخلات |
Tamam mı? Bu yüzden, metabolik malzemelerin boyutlarını büyütmeyi tasarlarken, mercan adalarının yenilenmesi ya da şehirlerde sudan zarar görmüş yerlerin iyileştirilmesi gibi ekolojik müdahaleleri düşünmeye başlamalıyız. | TED | حسناً؟ لذلك عندما نفكر في توسيع نطاق المواد الأيضية ، يمكننا أن نبدأ في التفكير في التدخلات البيئية مثل إصلاح الجزر المرجانية ، أو لاستصلاح أجزاء من المدينة التي تضررت بفعل المياه. |
Ama matematikçiler olarak herhangi bir altsistemde, herhangi bir zaman aralığına zoom yaparak, bu zaman aralığında gerçekleşen müdahalelerin etkilerini simule etme gücümüz var. | TED | ولكن كعلماء رياضيات، لدينا القدرة للتركيز عن قربٍ على أي نظامٍ فرعيٍ وفي أي إطارٍ زمنيٍ وتحفيز آثار التدخلات التي تحدث في أي إطارٍ زمنيٍ. |