Herkes başına buyruk görünse de buraya da çok sıkı bir hiyerarşi hakim. | Open Subtitles | قد تبدو وكأنها سائبة للجميع, لكن حتى هنا ينطبق التسلسل الهرمي بشكل صارم |
Hardal bir hiyerarşi içinde bulunmaz. | TED | المسطردة لا تتواجد على هذا التسلسل الهرمي. |
Ancak bizi kurtaran lütuf, hiyerarşi kuralının, bir doğa kanunu olmaması. | TED | ولكن، مما يحبَذ ذكرُه هنا أن قانون التسلسل الهرمي ليس قانونًا من قوانين الطبيعة. |
İnsanların şu anda sevdikleri bir şeye sırtlarını döndürmek, ve hardal hiyerarşisinde daha üstlerde olan bir şeye uzanmalarını sağlamaktı. | TED | هي أن تجعلهم يعطون ظهورهم للشئ الذي يحبونه الان, و تجعلهم يسعون إلى أعلى التسلسل الهرمي للمسطردة. |
Dişi iblislerin hiyerarşisinde en tepede. | Open Subtitles | إنه كبيرة جداً في التسلسل الهرمي للشياطين الإناث |
Şeytanın kendisini ifşa etmesi sağlamak artık bir zorunluluktur, böylece onun hiyerarşideki yerini anlayabilirsiniz. | Open Subtitles | فمن الضروري أن يكشف الشيطان عن نفسه لكي نميز من أي مرتبة في التسلسل الهرمي |
Sadece iki sözcükle, saray hiyerarşisini yeniden düzenleyiverdiniz. | Open Subtitles | بثلاث كلمات رتّبت ثانية التسلسل الهرمي للشعب |
Ama varışının üzerine, kendini hiyerarşinin neredeyse tabanında buldu. | TED | لكن فور وصوله، يجد سيادة التسلسل الهرمي قد أوشكت على الإنتهاء. |
Ancak kozmik çerçeveden, açıklayıcı bilgi, hiyerarşi kuralının intikamı gibidir. | TED | ولكن من المنظور الواسع للكون، فإن المعرفة التعليلية هي بمثابة عدو لقانون التسلسل الهرمي. |
Benim burada düşünmeye çalıştığım şey uzaydaki sanalihtiyaçlar gibi bir hiyerarşi. Tamamen Abraham Maslow'dan taklit. | TED | لذا فالطريقة التي أميل للتفكير بها هي مثل التسلسل الهرمي للإحتياجات على الإنترنت في الفراغ. تمزيق كامل لإبراهام ماسلو. |
Klana bir çift egemen durumda, ve hiyerarşi gereği bunlardan biri sürekli gözcü durumunda. | Open Subtitles | يقود المجموعة , زوج واحد يقوم باحتضان الصغار ويضمن التسلسل الهرمي للقبيلة أن احدهم علية دائما واجب المراقبة |
Seni öldürmek bir onurdur ve hak ettiğin yerin hiyerarşi olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | سوف يكون من دواعي الشرف أن أقتلك وتحمل مكانك الصحيح في التسلسل الهرمي. |
Açık olmak gerekirse şeytanlar, melekler ya da yeryüzü gibi emre tabidirler. Bir hiyerarşi aslında. | Open Subtitles | الشياطين مثل الملائكة, لديهم أوامر مثل التسلسل الهرمي من قاعدته |
hiyerarşi modeline bir göz atmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريد منك أن تنظر إلى التسلسل الهرمي المتنقل الخاص بك |
hiyerarşi. Hepimiz biliyoruz ki günümüzde hiyerarşi, sistemleri nasıl yürüttüğümüzdür, ama bildiğimiz gibi bu artık bozuldu. | TED | انها التسلسل الهرمي. ونحن نعلم جميعا أن التسلسل الهرمي هو كيف ندير الكثير من الانظمة اليوم ، لكن كما نعلم ، اصبحت معطلة. |
Bu hiyerarşi yerine bir anlamda heterarşidir. | TED | اصبحت heterarchy بدلا من التسلسل الهرمي. |
evin hiyerarşisinde, yetkinin sende olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | بخصوص التسلسل الهرمي في هذا المنزل . أنك أنت هو المسئول |
Muhtemelen ama o günün hiyerarşisinde nüfuzunun etkisini uygulayacak kadar yüksek mevkide biri olsa gerek. | Open Subtitles | على الأرجح، لكنه كان ليكون شخص عالي في التسلسل الهرمي لذلك المجتمع لممارسة هذا النوع من النفوذ |
Tabiki, dışı köpekler --cadılar -- diğer taraftan, erkek hiyerarşisinde bir kaç cadoloz düzeltmeler yapar. | TED | طبعاً، إناث الكلاب -- الكلبات --علي الجانب الأخر، لديهم عدة تعديلات علي قاعدة التسلسل الهرمي للذكور. |
Canlılar arası hiyerarşideki hakkımız olan yeri günün 12 saati hamster gibi savunmasızken nasıl ele geçireceğiz? | Open Subtitles | ما رأيك لو إغتنمنا مكاننا الشرعي.. في التسلسل الهرمي للكائنات.. إذا ما كنا قليلي الحيلة كحيوانات الهامستر.. |
Eşitsizlik, ekonomik eşitsizlik, hepimizin endişe etmesi gereken bir şey ve bu sadece sosyal hiyerarşinin dibinde olanlar için değil, çok fazla ekonomik eşitsizliğin daha da kötü hale getirdiği bireyler ve gruplar için, | TED | الآن، عدم المساواة، عدم المساواة الاقتصادية. هي الشيء الذي يجب أن نشعر بالقلق إزائه ليس فقط بسبب الذين هم في أسفل التسلسل الهرمي الاجتماعي، ولكن لأن الأفراد والجماعات مع انعدام المساواة الاقتصادية تؤدي أسوء، |