Bunu böcek ilacı fabrikalarınız için açılmış 96 vinil klorür zehirlenmesi davasına söyleyin. | Open Subtitles | أخبر ذلك لحالات التسمم بالكلوريد ال 96 ربطت هذا بمصانع المبيدات الحشرية خاصتك |
Pekâlâ, gıda zehirlenmesi ve migrene yol açan bu yemeği nerede yedin? | Open Subtitles | حسناً وماذا أكلتي ليكون هذا التسمم الغذائي القاتل؟ هل توقفت عن الأستجواب؟ |
Sanırım besin zehirlenmesi ya da öyle bir şey olmuş. | Open Subtitles | أعتقد أنها اصيبت بمثل، التسمم الغذائي أو شيء من هذا |
Çocuk az önce bir nöbet geçirdi. Yiyecek zehirlenmesinden kaynaklanıyor olamaz. | Open Subtitles | صحيح، بدأت النوبات تصيب الفتى حديثاً ليس أحد أعراض التسمم الغذائي |
Geçen yıl, paketlerin zedelenmesiyle vücutta yayılan zehir 150 kişiyi öldürdüğü tespit edilmiştir. | Open Subtitles | فى السنه الماضيه فقط هناك 150 حاله وفاه بسبب التسمم من المخدرات |
Öldürücü olan bir gıda zehirlenmesi. | Open Subtitles | إنه نوع من التسمم المميت الناتج عن الأكل الفاسد. |
Bu saydığınız semptomlara bütün kokain zehirlenmesi... vakalarında rastlanır mı? | Open Subtitles | هل هو شائِع الاصابة بكل هذه الاعراض.. فى حالات التسمم بالكوكايين؟ |
Haberlerde, radyasyon zehirlenmesi hakkında konuşuyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يتحدثون عن التسمم الاشعاعي في الأخبار |
Genç biri, kusmuk izleri var sanırım alkol zehirlenmesi. | Open Subtitles | وهي شابة، آثار القيء، أنا أفكر التسمم الكحولي. |
Ama alkol zehirlenmesi olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | ولكن استطيع ان اقول لكم انه ليس الكحول التسمم. |
Radyasyon zehirlenmesi yüzünden hayatını kaybedecek bir hastam var. | Open Subtitles | عندي مريض سيموت على الأرجح من التسمم الإشعاعي |
Besin zehirlenmesinden ölmek istemiyorsak bir şeyler yapsam iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | كنت أفكر إن لم نرد أن نُقتل من جراء التسمم فيجب أن أجد حلاً |
Arsenik zehirlenmesinden ölmüş. Kanıtlanmış. | Open Subtitles | لقد توفي من جراء التسمم بالزرنيخ, وجدوا أدلة على ذلك |
Hepimiz radyum zehirlenmesinden ölmeye mahkum değiliz. | Open Subtitles | ليس قدرنا ان نموت جميعا بسبب التسمم بالاشعاع |
Bilim adamı olduğundan fosforun kullanım şekillerini ve zehir ürettiğini biliyordu. | Open Subtitles | كونه رجل علم , فقد عرف اعراض التسمم بالفسفور. |
Hem duruşma salonunun istilasını onun planladığını, hem de kilisenin üç üyesinin zehirlenmesini onun ayarladığına dair kanıtlar var. | Open Subtitles | لدينا الدليل على عمله بقاعة المحكمة و على وفيات التسمم لثلاثة من أعضاء الخيمة |
Anti toksin yapabileceğini yaptı. Artık her şey ona bağlı. | Open Subtitles | مضاد التسمم عمل ما بإستطاعته، الأمر يعود له الآن |
Botulizm, Laym hastalığı ve menenjit olasılığına karşı toks görüntülemesi yaptık. | Open Subtitles | قمنا بالفحص على التسمم وداء اللايم، في العمود الفقري لإلتهاب السحايا |
Evet, gizlice takımla çalışıyor olabilirim ama Zehirlenme hakkında yalan söylememiştim. | Open Subtitles | أجل، كنت أعاون الفريق سرًّا، لكنّي لم أكذب بشأن التسمم الغذائيّ. |
Yerel çocuk doktoru çocuk kurşun zehirlenmesinin kriz boyunca Flint'te iki katına çıktığını fark etti. | TED | اكتشف طبيب أطفال محلي أن حالات التسمم بالرصاص لدى الأطفال كانت بالفعل قد تضاعفت في بلدة فلينت خلال الأزمة. |
İki yıl önce oyuncaklardaki kurşun zehirlenmesiyle ilgili bir dosyam vardı. | Open Subtitles | قبل سنتين كان عندي قضية التسمم بالرصاص في اللعب |
Daha fazlası antiviral zehirlilik zincirine sebep olabilir. | Open Subtitles | أي جرعة أكثر قدْ تفعل سلسلة التسمم بمضاد الفايروسات |
Bitkiler sadece Zehirlenmek, kurumak ve kavrulmakla başa çıkmaz, ...dondurucu koşullarda da yaşayabilirler. | Open Subtitles | ليس بإمكان النباتات التعامل مع التسمم والجفاف والحروق فقط بل وهي متجمّدة أيضاً |
Gıda zehirlenmesine, çürüyen etin içinde yayılan bakteriler sebep olur. | Open Subtitles | التسمم الغذائي ينشأ عن بكتيريا تستطيع النمو بـقوةٍ في الجثث المتعفـِّنه |
Ancak Sam zehirden, Carrie de vurularak ölmedi. | Open Subtitles | وحده سام لم يمت من التسمم وكاري لم تمت من العيار الناري |
Bunun bir hastalık değil kasıtlı zehirleme olduğunu düşünenler var, bir kişi tarafından. | Open Subtitles | هناك من يعتقد بأنّه ليس مرضاً مطلقاً لكن التسمم متعمداً عمل فرد واحد |
Tüm ölüm çeşitleri arasından en çok zehirlenmekten korkarım. | Open Subtitles | مع جميع هذه الوفيات, التسمم أكثر شيء أخاف منه. |