ويكيبيديا

    "التسوية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anlaşma
        
    • uzlaşma
        
    • anlaşmayı
        
    • anlaşmanın
        
    • anlaşmak
        
    • anlaşmadan
        
    • uzlaşmaya
        
    • tazminat
        
    • ödeme
        
    • Uzlaşmak
        
    • anlaşması
        
    • uzlasma
        
    • tazminatı
        
    Üç yılda ödenmek üzere 1,5 milyon dolarlık bir anlaşma önermeyi kabul etti. Open Subtitles وافق على زيادة عرض التسوية إلى مبلغ مليون ونصف، مقسم على ثلاثة سنوات.
    Alabildiğim tek şey bir çeşit anlaşma oldu. TED لذلك الأشياء الوحيدة التي تمكنت من الحصول عليها كانت نوعا من التسوية.
    O yüzden anlaşma yapalım diyorum. Çok iyi hazırlanmadım. Open Subtitles لهذا أريد التسوية أنا لست متحضراً بشكل كامل
    Bence bunlar yıpratıcı etkiler, en kötüsü de pazarlık, müzakere, uzlaşma ve işbirliği gibi şeyleri engelleyicidirler. TED أعتقد أن هذه آثار مشوهة، و الأسوء من هذا كله، أنه يمنع أشياء كالتفاوض أو التشاور أو التسوية أو التعاون.
    Bu doğru olabilir, ama iddia edilen anlaşmayı doğrulayan bu durum önemli olabilir. Open Subtitles قد يكون هذا صحيحًا، ولكن إثبات هذه التسوية المُدّعاة هو ما له قيمة
    Bak, duruşmada başka bir darbe alırsak, anlaşmanın değeri artacak. Open Subtitles أنصتِ, إذا خسرنا مجدداً في المحكمة فقيمة التسوية سترتفع وحسب
    Görüyorsun, davacılarından 95'i anlaşmak için beni aradılar bile. Open Subtitles كما ترى ، 95 من مدعينك قاموا بالإتصال بي .من أجل التسوية
    Belki de eğer anlaşmadan sonra, daha iyi uyumaya başlayabilirsin. Open Subtitles ...ربما لو حصلت هذه التسوية تستطيعين أن تنامي بشكل أفضل
    Ama diğerleri de dava açarsa, anlaşma masrafı katlanarak artar. Open Subtitles بالتأكيد كلفة المحاكمة ستزيد عن 225.000 ربما, لكن كلفه التسوية قد تكون اكبر مالياً
    Sorumlu olarak anlaşma lehinde oy veriyorum. Open Subtitles بالنيابة عن خدمات الرعاية, أُصوّت لقبول التسوية
    Ve izle bak, bir sonraki adımı, anlaşma teklifini geri çekmek olacak. Open Subtitles وراقب, خُطوتُه القادمة ستكون سحب عرض التسوية
    Sigorta şirketinin önerdiği anlaşma parasını alacağım. Open Subtitles سآخد مال التسوية التي تعرضها شركة التأمين الخاصة بك
    Zaten anlaşma toplantısı için buraya geliyor. Open Subtitles سيأتى هنا في الحقيقة،من أجل اجتماع التسوية
    anlaşma Omar ile yapıldı, dolayısıyla Omar'ın karar vermesi uygun olur. Open Subtitles التسوية اقيمت مع عمر وتعتمد على عمر ليلغيها
    Sizce her olgun ilişkinin temelinde uzlaşma yatmaz mı? Open Subtitles ألا تعتقد أن قاعدة أي علاقة ناضجة هي التسوية ؟
    Bence hiçbir ilişki uzlaşma ya da olgunluk veya mükemmelik üzerine filan kurulu değildir. Open Subtitles أعتقد أن أي علاقة ناجحة ليست مبنية .. سواء على التسوية أو النضج أو الكمال أو أياً من ذلك
    anlaşmayı tatminkar bulduğunuzdan eminiz. Open Subtitles ونحن على ثقةٍ بأنّك وَجدتَ التسوية المقنعة
    anlaşmayı geri çevirirsek dava yıllarca sürebilir ve sonunda hiçbir şey alamayabiliriz. Open Subtitles اذا رفضنا التسوية, من الممكن أن تطول القضية لسنوات، وننتهى بعدم الحصول على أى شئ
    O halde, bu yeni politik anlaşmanın sembolü olarak, hıristiyan olsun ya da olmasın, bütün dindar partiler için, hoşgörü politikasının süresini uzattıgımızı belirten bir bildiri yayınlayalım. Open Subtitles كرمز لهذه التسوية السياسية الجديدة، لنصدر مرسوماً يقرّ على سياسة التسامح
    Biraz önce 5 milyondan 100 milyona çıktın şimdi de neden anlaşmak istemediğimi mi soruyorsun? Open Subtitles أنت فقط ذَهبتَ مِنْ 5 مليون إلى 100 مليون وأنت تَشْكّك لم لا أُريدُ التسوية
    anlaşmadan yana olanlar el kaldırsın. Open Subtitles لذا، برفع أياديكم أولئك الموافقون غلى اتفاق التسوية ؟
    Seninle uzlaşmaya çok uzağız. Kaybol şimdi, Çoban Kız. Open Subtitles أنا و أنت بعيدين كل البعد عن التسوية إغرب عن وجهي يا راعية البقر
    tazminat ödemelerinin yarısı Sırp dinarına çevrilmiş. Open Subtitles نصف أقساط التسوية تمّ تحويلها للدينار الصربي.
    Bu ödeme bir süre sizi idare edecektir. Open Subtitles لذا يُفترض بتلك التسوية أن تعتني بكِ لبعض الوقت.
    O ve avukatı, Uzlaşmak için ikimizle de görüşmek istiyor. Open Subtitles هي ومحاميتها تريد ان تلتقي معنا للكلام عن التسوية
    Belki yeni bir evlilik anlaşması yapar, düğme fabrikalarımızı birleştiririz. Open Subtitles أعد التسوية مرة أخرى يمكن لمصنعنا للأزرار أن يتزاوج مع مصنعها
    Bugün Gruber Ilaç Sanayi'den alacagimiz uzlasma teklifini düsünüyordum da. Open Subtitles كنتُ أفكر في عرض التسوية الذي ستقدمه لنا شركة " غروبر " للأدوية
    Ama sen de tazminatı kabul etmeyi düşüneceksin. Open Subtitles لكن إن فكرت ملياً بمسألة قبول التسوية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد