Bu çarpışmalar öyle şiddetliydi ki, muazzam ölçülerde sıcaklık oluşturdular. | Open Subtitles | كانت هذه التصادمات عنيفةً جداً بحيث ولّدت كمياتٍ هائلة من الحرارة. |
çarpışmalar devam ettikçe ve cisimler birbirine girdikçe belirli gezegenler diğerlerinin kendilerini feda etmeleri sonucu büyümeye başladılar. | Open Subtitles | في المرحلة الأخيرة من نموّ كل كوكب عندما حدثت تلك التصادمات دارَت جسيماتٌ حول بعضها بدأت جسيماتٌ بعينها في النموّ |
Bugün hala asteroit kuşağında şiddetli çarpışmalar vardır. | Open Subtitles | لا تزال التصادمات العنيفة تهزّ حزام الكويكبات اليوم |
Bu çarpışmaların çoğu her gezegenin gelişiminin son safhalarını oluşturuyordu. | Open Subtitles | كان عنيفًا للغاية بحدوث الكثير من هذه التصادمات |
Palazlar bedenini gererek küçük kanatlarını düşüşlerini yavaşlatmak ve kaçınılmaz çarpışmaların etkisini azaltmak için çırpıyor. | Open Subtitles | تبسط الصغار أجسادها وتخفق أجنحتها الصغيرة لتبطّئ هبوطها وتقلّل أثر التصادمات الحتمية |
Ve çekirgedeki bu çok büyük nörondan yola çıkarak nasıl çarpışma önleyici bir devre yapılabileceğini çözüyor. | TED | وهي حالياً تكتشف كيف تصنع دوائر مرورية خالية من التصادمات اعتماداً على هذه الخلية العصبية الكبيرة في الجراد. |
Belki meteor çarpmaları sonucu Mars'ın parçaları Dünya'ya ulaştı. | Open Subtitles | ربما من خلال التصادمات النيزكية وصلت قطع من المريخ إلى الأرض |
Erken dönem güneş sisteminde bu büyük çarpışmalar oldukça yaygındı. | Open Subtitles | في باكورة النظام الشمسي هذه التصادمات الكبيرة شائعة |
Bu kıta bugün hala devam eden çarpışmalar serisi ile şekillenmiştir. | Open Subtitles | قارة تمت صياغتها في سلسلة من التصادمات لا زالت مستمرة حتى اليوم |
Tüm bu çarpışmalar iki şeye neden oldu. | Open Subtitles | قامت جميع هذه التصادمات بشيئين |
Dünya'yı oluşturan bu dev çarpışmalar son derece enerji doluydular. | Open Subtitles | هذه التصادمات الضخمة التي كوّنت الأرض |
Bazen bu çarpışmalar zincirleme bir reaksiyonu tetikler. | Open Subtitles | تعمل هذه التصادمات أحيانًا ...على إثارة تفاعلٍ متسلسل |
ve çarpışmaların enerji seviyesi artarken, | Open Subtitles | وبينما تزداد طاقة التصادمات سيتمكن آندي) من النظر إلى مقاييس أصغر وأصغر) |
Hoyt son zamanlarda "ulaşım araçlarının çarpışma değeri" üzerinde çalışıyormuş. | Open Subtitles | هو يدرس التصادمات الاماميه للسيارات النقل. |
Ulaşım araçlarının çarpışma değeri üzerine olan. | Open Subtitles | دراستك عن التصادمات الاماميه للسيارات النقل. |
Yoğunluk azalıp Güneş'te daha yukarılara çıktıkça çarpışma ve etkileşimler azalır ve işler kolaylaşır. | Open Subtitles | تقل الكثافة كلما تبعد عن لـُـب الشمس تصبح الأمور أسهل وتقل فرص التصادمات والتفاعلات |
Büyük göktaşı çarpmaları her 60 ila 100 milyon yıl arasında gerçekleşiyor. | Open Subtitles | تحدث التصادمات النيزكية الضخمة مرّة كل 60-100 مليون سنة |