Bu işi kolaylaştırın ve bir kilo mercimek verin. aşı oranını 6'ya katlayın. | TED | أجعل الأمر سهلا وأعط كيلو من العدس، وستتضاعف نسب التطعيمات بمعدل ست مرات. |
Ve şimdi, her sene en az 25 milyon çocuk aşı olması gerekirken olamıyorlar. | TED | ومع هذا، كل عام، على الأقل ما يقارب الخمسة وعشرين مليون طفل لا يحصلون على التطعيمات التي ينبغي لهم الحصول عليها. |
aşı karşıtı manyaklar gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | تبدو أحد هؤلاء المهووسين بمناهضة التطعيمات |
Yarın bebeğin aşıları için çıkacağım. | Open Subtitles | أنا ذاهبة غداً للمدينة حتى أرى التطعيمات من أجل الطفل |
Polis birimindeki herkesin polis laboratuvarında dizayn edilmiş aşıları yapması zorunludur. | Open Subtitles | إن جميع أفراد الشرطة في القسم يشترط أن يحصلوا على التطعيمات الإلزامية المصممة في مختبرات الشرطة للضباط فقط |
Çocuklarımın, o aşılar yüzünden aptal olduğuna eminim. | Open Subtitles | انا متاكده ان تلك التطعيمات جعلت اولادي اغبياء |
Beynim aşılar yüzünden ve gezi için hazırlanma süresinde biraz karıştı bana numaralar yapıyor | Open Subtitles | إن عقلي مشغول بأمتعتي التي عليّ إحضارها و التطعيمات و هذه الأشياء قد تؤثِّروا على التفكير |
- ima etmeyi düşünme bile... aşılarla otizm arasında kanıtlanmış bir bağ yok. | Open Subtitles | - لاتفكر حتى بالأقتراح هذا ليس هناك صلة ثابته بين التطعيمات ومرض التوحد |
Hayatta kalanlara aşı eğitimi vermeliyiz. Aylarca sürer, ölümler artar. | Open Subtitles | ثم تدريب الناجين، لإعطاء التطعيمات أشهر أكثر، وفيّات أكثر |
Üniversite öğrenci birliğinden adamlar, geveze, yaşlı karılar, yatırım bankacıları, sürtük dövmesi yaptıranlar, papağan kafalılar, aşı karşıtı haçlılar ve scuba dalışıyla ilgili susmak bilmeyen insanlar. | Open Subtitles | شباب الأخوية منسقين أصوات نساء كبيرة عالية الصوت مستثمرين بنوك نساء تضع وشم على ظهرها رؤؤس فارغة صليبين ضد التطعيمات |
Çıkacağımız gezi ile ilgili olarak, aşı yaptırıyorum | Open Subtitles | و البحث الذي حصلنا عليه من رحلتك لقد حصلت على التطعيمات |
Buradayım çünkü, köylülere aşı getirme görevi benim tarafımdan desteklenen bir projeydi. | Open Subtitles | أنا هنا لأن مهمة إحضار التطعيمات للقرويين المحليين من المفترض أن كانت لي. |
Seni çok seviyorum, ama Katmandu'ya gitmeden önce, olmamız gereken bir ton aşı olduğunu | Open Subtitles | أحبكِ كثيراً، لكن يجب أن أخبركِ هناك عدد كبير من التطعيمات الإلزامية |
Gelmediyse bana veterinerinin ismi ve aşı kağıtları gerek. | Open Subtitles | ان لم يكن كذلك ، احتاج ان اعرف اسم البيطري ودليل التطعيمات |
Bu aşıları yapılmasının asıl amacı polislerin güvenliğini sağlamaktır. | Open Subtitles | وهذه التطعيمات هي ما تبقي على رجال الشرطة آمنين |
Hatta tüm aşıları yapılmış olmak zorunda. | Open Subtitles | حتى أنهم مطالبين بمعرفة جميع التطعيمات الجارية |
Bebeğin olması gereken tüm aşıları... | Open Subtitles | التي ستعطى للطفل كي نضمن حصولة... على كل التطعيمات اللازمة |
aşıları tam mı? | Open Subtitles | هل يتلقى التطعيمات بشكل مستمر؟ |
Çok az şey. Tek söylediği aşılar hakkında bir şey yazdığıydı. | Open Subtitles | ليس الكثير, كل ما أخبرني به أنه كان يكتب مقال عن التطعيمات. |
Geniş spektrumlu aşılar. | TED | نحتاج أنواع جديدة من التطعيمات . تطعيمات واسعة النطاق . |
Kokteyller, çokdeğerlikli aşılar. | TED | كوكتيلات , لها خصائص اقوي من التطعيمات . |
aşılarla, yoğurtla, probiyotiklerle, ve oral yolla verilebilecek tedavi yöntemleriyle arıları daha sağlıklı bir hale getirmenin yollarını arıyoruz ve bu süreç 7 yaşındaki bir çocuğun bile yapabileceği kadar kolay. | TED | نحن نبحث عن الطرق التي تجعل النحل أكثر صحة من خلال التطعيمات ، من خلال الزبادي ، مثل المحفزات الحيوية وأنواع أخرى من العلاجات التي من الممكن إعطائها للنحل خارجياً وهذه العملية سهلة جدا، حتى أن الطفل ذو السبع سنوات يستطيع عملها |