ويكيبيديا

    "التعرض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • maruz
        
    • teşhir
        
    • uğramak
        
    • maruziyet
        
    • karşı
        
    • dayak
        
    • altında
        
    • uğramaktan
        
    • yasaklama
        
    Yüksek ses maruz kalmak ve bazı ilaçlar işitme kıllarını öldürebilir, bu da sinyallerin kulaktan beyne gitmesini önler. TED التعرض لضوضاء عالية وبعض الأدوية يمكن أن يقتل الخلايا الشعرية مما يمنع الإشارات من الانتقال من الأذن إلى الدماغ.
    Bu radyasyona aşırı maruz kalınması hücre hasarına, radyasyon yanıklarına, radyasyon rahatsızlığına, kanser ve hatta ölüme neden olabilir. TED التعرض لكميات هائلة من هذا الإشعاع يمكن أن يؤدي إلى تلف الخلايا، حروق الإشعاع، مرض الإشعاع، السرطان، وحتى الموت.
    Cinselleştirilmiş görüntülerin yerine veya bunlara ek olarak şiddet içerikli medya akışına sürekli maruz kalmak sorunlarımıza yol açıyor olabilir. TED ويمكن أن يكون التعرض إلى دفق مستمر من وسائل الإعلام العنيفة بدلًا من أو بالإضافة إلى الصور الإباحية المسبب لمشاكلنا.
    Mulder, yanılmışım bence zehre maruz kalmak, paranoyaya neden oluyor. Open Subtitles مولدر، لقد كنت مخظئة التعرض لهذه المبيدات يزيد من الرهبــة
    Ve grafikten görüyoruz ki İngilizce'ye maruz kalmak Çince'yi geliştirmiyor. TED والرسم البياني التالي يوضح بأن التعرض إلى اللغة الإنجليزية لم يحسن مهاراتهم في لغة الماندرين.
    Fakat 12 oturum boyunca Çince'ye maruz kalan bebeklere ne olduğuna bakalım. TED ولكن تنبهوا إلى ما حدث لهولاء الأطفال التعرض إلى لغة الماندرين لمدة ثلاث جلسات.
    güvenliğini ölçebileceğiz. Çiplerin üstündeki organları aynı zamanda biyolojik terör uygulamalarında veya radyasyona maruz kalındığında kullanabileceğiz. TED نستطيع أيضا استعمال الأعضاء في الرقاقة للتطبيقات في الارهاب البيولوجي أو التعرض الإشعاعي.
    Bu dönem boyunca, cenin beyni gelişirken, bazı maddelere maruz kalmanın otizm riskini artırabileceğini biliyoruz. TED ففي تلك الفترة، بينما ينمو عقل الجنين، نعلم أن التعرض لعوامل محددة بإمكانه أن يزيد من خطر الإصابة بالتوحد.
    İnsanlarda, arseniğe maruz kalmak hücre etkileşim ve işlevine zarar verebilir. TED في البشر، أن التعرض للزرنيخ بالإمكان أن يتلف الطريقة التي تتواصل بها الخلايا وتؤدي عملها.
    Her yıl, dört-beş milyon insan, dünya çapında hava kirliliğine maruz kalarak ölüyor. TED يموت أكثر من أربعة إلى خمسة ملايين شخص كل عام، بسبب التعرض لتلوث الهواء الخارجي حول العالم.
    EEG kulaklık setini takarak tekrarlayan riske maruz kalmayı mimiklemesi amacıyla öğrenciler testi 3 gün boyunca 12 kere aldılar. TED ومرتدين جهاز رسم المخ، أنهى الطلاب الاختبار 12 مرة على مدار 3 أيام لمحاكاة تكرار التعرض للمخاطرة.
    Okuryazar olması, onun ayrımcılığa maruz kalmasını engellemedi. TED كون باتريك مُثقفاً لم يحمه من التعرض للتمييز.
    Örneğin; ses alanında bu, sese maruz kalmaktır. TED كل ما يتطلبه الأمر على سبيل المثال في مجال الصوت ، هو التعرض للصوت.
    DDT'ye maruz kalmanın, gelecek nesiller için bilinmeyen sonuçları olan genlerin yapısını değiştirebileceğini ileri sürdü. TED كما أفادت أنّ التعرض للدي دي تي قد يشوّه التركيبة الجينية، مع عواقب مجهولة للأجيال المقبلة.
    Garip bir şey söyleyim, düşük oksijen seviyesine maruz kalmak her zaman öldürmez. TED حسنًا، يجب علي أن أخبركم بشيء غريب جدًا، وهو أن التعرض لدرجة منخفضة جدًا من الأوكسجين لا يقتل دائمًا.
    Uygunsuz teşhir suçundan tutuklanabilirmişsin. Open Subtitles هل يمكن أن يكون قد اعتقل التعرض غير لائق.
    Tanrıların kralı en yakınındaki kişinin ihanetine uğramak üzeredir. Open Subtitles عظيم الآلهة على وشك التعرض للخيانة من أقرب الناس إليه
    Bu radyasyon düzeyinde herhangi bir maruziyet miktarı zararlı olacaktır. Open Subtitles في هذا المستوي من الإشعاع أي قدر من التعرض مؤذياً
    Evet, takım arkadaşları gibi, o da uzaylı etkisine karşı duramadı. Open Subtitles نعم , مثل بقية أعضاء فريقه هو أظهر التعرض للنفوذ الفضائي
    Bence canın dayak istemiyor. Hayır ama canın dayak istiyorsa ben sana atabilirim. Open Subtitles لا أعتقد بأنك تريد التعرض لأذى, لإنه إن أردتَ التعرض لأذى, فبمقدوري إيذائك
    Çünkü dünya nüfusunun yarısı basit bir sivrisinek ısırığının yol açabileceği sıtma gibi ölümcül bir hastalığa yakalanma riski altında. TED لأن نصف عدد سكان العالم معرضون لخطر التعرض لمرض قاتل مثل الملاريا بلدغة بسيطة من بعوضة.
    Kendi evinde saldırıya uğramaktan daha fazla insanların emniyette oldukları duygusunu ihlal eden bir şey yok. Open Subtitles لا شيء يبدو أنه يقلق الشعور بالأمان أكثر من التعرض للمهاجمة داخل منزلك الخاص
    Ben bu sabah, yasaklama emri çıkarması için yüksek mahkemeye gittim. Open Subtitles هذا الصباح كنت في المحكمة العليا لإصدار قرار بعدم التعرض لك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد