| Babamın adres defterini böylece vaftiz hediyeleri için teşekkür notu gönderebilirim. | Open Subtitles | .دفتر عناوين أبوي ابي ارسلهم بطاقات شكر على كل هدايا التعميد |
| Doğum günleri. vaftiz törenleri... Sadece birbirimizi ziyaret ediyorduk. | Open Subtitles | المناسبات، حفلات التعميد كنا نذهب لنزور بعضنا البعض |
| Bedford'da papaz olarak geçirdiği yedi yıl içinde yaptığı tek vaftiz. | Open Subtitles | التعميد الوحيد الذي فعله خلال سبع اعوام كقسيسا في بيدفورد |
| Babamda vaftiz fotoğrafları var. | Open Subtitles | والدي حصل على الصور مرة أخرى من التعميد. بلى؟ |
| vaftiz törenine davetiyeler... | Open Subtitles | دعوات الى حفلات التعميد التي تقيمها الكنيسة |
| Sizin işiniz cenaze törenleri değil vaftiz törenleri olmalıydı. | Open Subtitles | أنت لا يجب أن تعمل في الجنائز وإنما في التعميد. |
| Anladığıma göre vaftiz, bir şey olduğunda, çocukların cennete gitmesine emin olmak için yapılır. | Open Subtitles | ما أعرفه هو أن التعميد يكون لضمان دخول الطفل للجنة مهما يحدث |
| Vakti gelince, düğünün neşesi bir vaftiz kutsamasına yol açtı. | Open Subtitles | وفي الوقت المناسب, بهجة الزواج أنتجت بركة التعميد |
| vaftiz gününe özel fiyat. Sadece yeni müşterilere. | Open Subtitles | يوم مميز من التعميد مقابل 99 دولار للعملاء الجدد فقط |
| Evet, ve vaftiz ettirerek cennete gideceklerinden emin oldu. | Open Subtitles | نعم و التعميد كان للتأكد من ذهابهم للجنة |
| Suya gömme de bir tür vaftiz sayılabilir. | Open Subtitles | حسنا هذه المدافن المائية يمكن ان تكون نوعا من التعميد ايضا |
| Gloria da vaftiz töreni için başıma bin türlü iş açıp duruyor. | Open Subtitles | الان غلوريا تجعلني أتنقل بسرعة لأقوم بألف أمر قبل التعميد |
| Ben vaftiz davetiyelerini gönderdim tembel akrabaların da "üzgünüz gelmeyeceğiz" paralarını. | Open Subtitles | لقد ارسلتها الى تبليغات حفلة التعميد وقريبك الكسول اعادها قائلا اسف لا استطيع ان اقبل المال |
| Bence vaftiz baba olmak için başka birini bulmamız gerek. | Open Subtitles | اعتقد انه يجب ان نستعين بمصادر خارجية فيما يخص مشكلة اب التعميد |
| Rahip, bebek, vaftiz babalar, vaftiz anne mutlu sayılan bir çift ve iyi kalpli eli açık bir büyük hala. | Open Subtitles | قسيس,طفلة, و اب التعميد وام التعميد وزوجان سعيدان وحيدان |
| Emma'nın iki harika vaftiz babasını çağırıyorum. | Open Subtitles | اذا انا اريد ان انادي على ابائها التعميد الرائعين |
| - Maura plastikleri kullanabiliriz. - vaftiz töreni için mi? | Open Subtitles | مورا ، ينبغي علينا أن نستخدم البلاستيك من أجل التعميد ؟ |
| vaftiz elbiseleri genelde beyazdır değil mi? | Open Subtitles | فساتين التعميد في الغالب بيضاء، أليس كذلك؟ |
| Vaftizin tersine, tevilah'ta yenilenmek için sonsuz şansın vardır. | Open Subtitles | على غرار التعميد ، في التيفيلاه تحصلين على فرص لا منتهية من أجل أن تكوني جديدة |
| Vaftize herkes gelmiş. | Open Subtitles | كل أصناف الناس أتوا لحضور حفلة التعميد |
| Vaftizden haberimiz var Geliyoruz. | Open Subtitles | أنا أعلم ، التعميد ، نحنُ قادمون |
| Bu adamlar Vaftizi bozdular ve su kaynağına varilleri boşalttılar. | Open Subtitles | قاطع هؤلاء الصبية طقوس التعميد. وسكبوا محتوى البراميل في الينبوع. |