Kaliforniya'da, ABD'de, Çin'de bu değişiklikler çok iyi kabul edildi. | TED | في كاليفورنيا، الولايات المتحدة والصين هذه التغييرات مقبولة بشكل جيد. |
Bence, bu ufak değişiklikler bize bu artırılmış büyük değişikliklerin altında gelişmekte olan karmaşık bir hesaplama olduğunu gösteriyor. | TED | إذاً هذه التغييرات الصغيرة أعتقد أنها.. تشير إلى أن حسابات معقدة هي التي تؤدي إلى إحداث وتضخيم هذه التغييرات. |
Doğada başından beri çok daha kaotik genetik değişiklik etkileşimi oluyor. | TED | الطبيعة هي تفاعل فوضوي بين التغييرات المورثية وهذا يحدث طوال الوقت |
Öğrencilerde olan böyle değişiklikleri her gün görüyorum. | TED | أرى كل يوم هذه التغييرات يحدث في هؤلاء الطلاب. |
Bu değişiklikler çocukları sınıfta kalmaları için cesaretlendirdi ve odaklanıp öğrenmelerine yardımcı oldu. | TED | هذه التغييرات شجعت الأطفال على البقاء في الفصل مما ساعدهم على التركيز والتعلم. |
Riskteki değişiklikler, göreceli ya da mutlak terimlerle ifade edilebilir. | TED | يمكن التعبير عن التغييرات في المخاطر بشكل نسبي أو مؤكّد. |
Ve bazı değişiklikler yaptık. Sanırım bu çocukların ilgisini çekecek. | Open Subtitles | وقد اجرينا بعض التغييرات اعتقد بأنها ستكون موضعا لاهتمام الصبيه |
Evet, biliyorum Vildan... ama önerdiğim değişiklikler insanların iyiliği için. | Open Subtitles | أعرف يا فيلدان لكن التغييرات التي أقترحها هى لمصلحة الناس |
Size burada müşteri getirtecek bazı değişiklikler yapmaya yardım edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني مساعدتك في إجراء بعض التغييرات هنا .. لجلب الزبائن |
Açık konuşmak gerekirse tüm bu değişiklikler hakkında biraz endişeliyim. | Open Subtitles | حسنا أنا قلق قليلا حول كل تلك التغييرات ولأكون صريحا |
Eğer bu ligde oynamak istiyorsan birkaç değişiklik yapman gerekecek. | Open Subtitles | إن أردت الوصول لهذا المستوى، فيجب أن تقوم ببعض التغييرات |
Ama kız arkadaşım Cynthia bana taşındığından beri birçok değişiklik yaptı. | Open Subtitles | ولكن صديقتي سينثيا أنتقلت معي وقد قامت بعمل الكثير من التغييرات |
Şimdi, bu kadar çok değişiklik süregeliyorken, nasıl oluyor da biz bunları farkedemiyoruz. | TED | الآن , كيف يمكن لكل هذه التغييرات أن تستمر و نحن لا ندركها ؟ |
Tekrar, iki dakika ve bu değişiklikleri elde ediyorsunuz. | TED | لذا مرة أخرى، دقيقتين، وستتمكن من الحصول على هذه التغييرات |
Herhangi iki günü karşılaştırarak gezegendeki köklü değişiklikleri kendiniz görebilirsiniz. | TED | يمكنك مقارنة أي يومين وانظر التغييرات الدرامية هذا يحدث حول كوكبنا. |
Ama aynı değişimler, önceden gelen değişimlerden çok da farklı olmuyor. | Open Subtitles | و لكن التغييرات لا تكون مختلفة عن التغييرات التي حصلت سابقاً |
Ama bana göre en ilgi çekici olan küçük değişikliklere bu kendine özgü hassaslık ve bu hassaslığın son aşamada büyük biyolojik gelişimlere neden olması. | TED | ولكن ربما ماهو مقنع أكثر هو الحساسية لأصغر التغييرات والتي تستطيع أن تحدث تغييرات كبيرة في المنتج. |
Bu değişikliklerin uzun sürmeyeceğinden korkuyorum Amerikan askerleri çekildikten sonra. | TED | أخشى أن هذه التغييرات لن تستمر بعد انسحاب القوات الأمريكية |
İyiye giden çok az, kötüye gidense bir sürü değişim var. | TED | كانت هناك تغييرات قليلة نحو الأفضل والكثير من التغييرات نحو الأسوأ. |
Ve daimi düzenlemeleri vasıtasıyla, en nihayetinde bizi biz yapan değişimleri yönlendirir. | TED | ومن خلال تنظيمه المستمر، يدفع التغييرات التي تساعدنا بالنهاية في أن نصبح ما نحن عليه. |
Görüyorum ki bu hafta dolabında birkaç değişikliğe gitmişsin ki tamamen saygı duydum. | Open Subtitles | أرى أنك قمت ببعض التغييرات في خزانتك لهذا الأسبوع الأمر الذي أحترمه كليا |
Ama bu değişimlerden birisi de tüm bunları yalnız başımıza atlatmayacak olmalız. | Open Subtitles | لكن أحد تلك التغييرات هي أنّنا لم نعد مضطرّين لخوض ذلك فرادى. |
Çok büyük bir değişikliği belgeleyen geniş çapta veri bütünü. | TED | كومة كبيرة من البيانات، توثق كمية هائلة من التغييرات. |
Hazır değişikliklerden bahsederken, müfredatta değişiklikler yapacağımızı belirtmek isterim. | Open Subtitles | احب ان أبدأ بالتحدث عن التغييرات التى ستأخذ مكانها فى المناهج الدراسية |
O iş değişti çünkü yeterince yani kısaca bize para ödemeyecekler. | Open Subtitles | ،قالوا إنهم سيجرون التغييرات اللازمة حتى لا يدفعون لنا |
Hamileliğinden sonra vücudu bir takım normal olmayan değişimlere maruz kaldı. | Open Subtitles | اتضح ان جسدها قد مر ببعض التغييرات غير المعتادة بعد حملها |
Ama Mart'taki sağlık taramalarında bir kaç değişiklikle karşılaşırız eminim. | Open Subtitles | لكن انا متأكدة بأننا سنرى بعض التغييرات بعد الفحوصات الطبية في مارس |