Bunu düşünmek için çok çaba sarf etmiş olmalısın. | Open Subtitles | لا بد أن التفكير بهذا كان صعب عليك بإعاقتك العقلية |
Bunu düşünmek bile sizi hasta ediyor, değil mi? | TED | مجرد التفكير بهذا يجعلك مريضاً، صحيح؟ |
Bunu iyice bir düşün istersen. | Open Subtitles | نحن نتحدّث عن زملائكِ بالمدرسة قد تودين إعادة التفكير بهذا الأمر |
- Pompalıyı sakladığım yere. Aklıma gelmeliydi aslında. | Open Subtitles | ,بالمكان الذي احتفظتُ به بالبندقية كان عليّ التفكير بهذا |
Ama gerçekten şöyle bir düşününce, benim için hiçbir anlam ifade etmediğini gördüm bir eş olmanın, anlatabiliyor muyum? | Open Subtitles | لكن عندها توقفت عن التفكير بهذا لم أعرف مايعنيه هذا لي لأكون زوجة |
Bunu tekrardan düşünmemiz gerekecek. Belki de başka bir yer bulmamız gerekecek. | Open Subtitles | علينا أن نعيد التفكير بهذا وربما نجد مكاناً آخر |
Bunu, onu iki defa vurmadan önce düşünecektin. | Open Subtitles | ربما كان عليك التفكير بهذا قبل أن تطلق عليها النار مرتين |
Ama düşüncesinden bile nefret ettim. Bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | ولكني اكره التفكير بهذا انها تحتاجني |
Sonra bir daha Bunu düşünmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | عندها لن يكون عليك التفكير بهذا مجدداً |
Bunu düşünmek bile beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أنا أصبحت قلقة بمجرد التفكير بهذا |
Bunu düşünmek bile istemem. | Open Subtitles | لا أريد التفكير بهذا حتى |
Bana kılıflar uyduracağına önce bunu düşün istersen. | Open Subtitles | لعلك تـريد التفكير بهذا قبل أن تحــاول معرفة من اكون. |
İstersen yardımcı olabilirim. Bir düşün. | Open Subtitles | استطيع المساعدة اذا اردتِ, يجب عليك التفكير بهذا. |
Aklını takma, başka şey düşün. | Open Subtitles | يجب عليك عدم التفكير بهذا. |
Alex, şu anda bunu Aklıma getirmek bile istemiyorum. | Open Subtitles | أليكس، أنا لا يمكن حتى التفكير بهذا الأمر الأن |
Aklıma getirmekten bile nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره حتّى التفكير بهذا |
Şimdi düşününce biraz komik geldi de. | Open Subtitles | لسببٍ ما يبدو لي أن التفكير بهذا الآن مضحكا. |
Şöyle bir düşününce çevremizdeki üç beş kişi de hırsızlığa uğramıştı. | Open Subtitles | وإن حاولت التفكير بهذا فإنثلاثةأو أربعةأشخاصنعرفهم... تعرضوا للسرقة |
Dediğim gibi bunu ilk test olarak düşünmemiz gerek çölde boş boş dolaşan Yahudiler gibi ya da ilk Hristiyanlar gibi, onlar nerede boş boş dolaştılarsa artık. | Open Subtitles | كما كنت اقول, علينا التفكير بهذا كإمتحاننا الأول مثل ما تجول اليهود بالصحراء أو المسيح السابقين مهما كان مكان تجولهم |
Bunu onun arkasından iş çevirip muhasebeciyi öldürmeden düşünecektin. | Open Subtitles | جدرَ بكِ التفكير بهذا قبل تصرفكِ بدون إذنه وملء المحاسب مالاً |
Bunu önceden düşünecektin. | Open Subtitles | كان يجب عليك التفكير بهذا من قبل |
O bunun düşüncesinden bile dehşete düşerdi. | Open Subtitles | لابد أنه كان مذعورا من التفكير بهذا |