Ama sırlar ve kusurların birlikteliğiydi, ve böyle şeyleri düşünmek benim kalbimi kırıyordu. | Open Subtitles | لكنه إتحاد صغير من الأسرار والعيوب. وكسر قلبي التفكير فى مثل هذه الأمور. |
Yapmadan önce aylarca düşünmek seni bir katil yapıyorsa, belki de öyleydim. | Open Subtitles | لو كان التفكير فى الشئ لعدة شهور قبل ان تفعليها, يجعلك هذا الشخص |
Ben de Charlotte Lucas'ın bu evin hanımı olacağını düşünemiyorum! | Open Subtitles | ولاأحتمل التفكير فى أن شارلوت لوكاس ستصبح سيدة هذا المنزل |
Ayrıca, ben onun baba daha Wyatt için daha iyi bir bakıcı düşünemiyorum. | Open Subtitles | بالإضافة لهذا ، لا يمكننى التفكير فى جليس أطفال لوايات أفضل من أبيه |
Ve ne kadar muhteşem bir hayatım olduğunu düşünmeden edemiyordum. | Open Subtitles | لم أستطع أن أتجنب التفكير فى روعة الحياة التى أعيشها |
- Arthur, bir içki daha al... herkesin parayla elde edilebileceğini düşünmekten vazgeç. | Open Subtitles | -آرثر " , تناول شراب آخر " وتوقف عن التفكير فى مايفعله الآخرين |
Şişedeki alev misali bunu düşünmeyi seviyorum. | TED | حسنا، أحب التفكير فى الأمر كشعلة لهب داخل زجاجة. |
Tek yapman gereken, Tanrı'ya yakınlaşma ihtimalini düşünmek. | Open Subtitles | و كل هذا يتطلب منك أن تمعنى التفكير فى أن تقتربى أكثر من الله |
düşünmek için baş belası tüm bir hayatın oldu! | Open Subtitles | كان لديك حياتك اللعينه بكاملها لتعيدى التفكير فى أشياء |
Karşında bu kadar çok şey gördüğünü düşünmek komik geliyor. | Open Subtitles | فى السنة الأولى, من الغريب التفكير فى أنك ستحظين بالتجارب ذاتها. |
Sakin bir ortamda her şeyi yeniden düşünmek istiyordum. | Open Subtitles | . لقد أردت أن أهدء وأعيد التفكير فى بعض الأمور. |
Bu konuyu düşünmek istemiyorum, bugün bile canımı acıtıyor. | Open Subtitles | انا حتى لا اريد التفكير فى الامر التفكير فقط يؤلمنى |
Bunu yapmak için buradan daha uygun bir yer düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يُمكننى التفكير فى مكان أفضل من هنا لفعل هذا |
Başladığın anda sana para verecek birşey düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى التفكير فى شئ الآن يدفع منذ البداية |
Tam 48 saattir uyumadım. Doğru dürüst düşünemiyorum. | Open Subtitles | . لم أذق النوم منذ 48 ساعة . لا أستطيع التفكير فى أى شئ |
Bu konuyu düşünmeden suratıma bile bakamıyorsun! | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تنظر الى بدون التفكير فى الأمر |
Valerie'yi düşünmeden edemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى التوقف عن التفكير فى هذة الفتاة فاليرى |
Param yoktu, ayak bileğim kırıktı. Hava buz gibiydi. Ama o ay yolculuğunu düşünmekten vazgeçemiyordum. | Open Subtitles | ومعصم مكسور ولكنى لم أستطيع التوقف عن التفكير فى رحلة القمر كلها |
Kendimi şöyle düşünmekten alamadım, "Tanrım o sadece bir çocuk." | Open Subtitles | لم أتوقف عن التفكير فى سرى يا إلهى إنها مجرد طفلة |
Kendimi bu kadar düşünmeyi bırakacağım. Senin sorunların benim de sorunlarım olacak. | Open Subtitles | سأتوقف عن التفكير فى نفسى كثيراً مشاكلك تكون مشاكلى |
Soyutlama yaparak düşünmeyi bile başaramıyorsun. | Open Subtitles | أنت حتى غير قادر . على التفكير فى الأفكار التجريديه |
Bunun hakkında düşünmeye başlaman lazım. | Open Subtitles | يجب عليك التفكير فى ذلك. |