Beyaz kavşak noktaları, çizgi üzerindeki herhangi bir beyaz noktaya göre dört bir yandan daha fazla beyazlıkla çevrilidir. | TED | نقاط التقاطع البيضاء محاطة بلون أكثر بياضًا نسبيًا من الجهات الأربعة أكثر من أي نقطة بيضاء على طول الخط. |
Tamam... bir sonraki kavşağa doğru ilerle ve etrafa bak. | Open Subtitles | حسناً اتجهي يمينياً بعد التقاطع التالي، وابحثي هناك |
Benim baktığım bu kavşakta günde 3000 araba her bir yönde geçiyor, ve bu kavşakta 2 ons (56 gram) benzinin kaybı demek. | TED | التقاطع الذي رأيته يمر فيه حوالي 3,000 سيارة في اليوم في كل اتجاه, فهذه أوقيتان من الغاز ل |
Yani daha önce Bilgisayar'sız ajanlık yapmamıştım ajanlığı seviyorum da. | Open Subtitles | لا أنا فقط أتعلمين,أنا لم أكن جاسوساً من قبل بدون التقاطع وأنا أحب تماماً كوني جاسوساً |
Fakat gördüğümüz bisikletli kavşaktan devam edecek. | TED | لكن سائق الدراجة، كم نرى، سيتابع طريقه في التقاطع. |
Bu altı nokta arasındaki kesişme yeri bir varış yerini gösterir. | Open Subtitles | التقاطع بين هذه الست نقاط سوف تقوم بالإشارة إلى الوجهة |
İlerlemeye başladılar, ama şükür ki bisikletli tepki verip, kaçıyor ve kavşağı geçiyor. | TED | بدأوا بالتقدم للأمام و لحسن الحظ الجميع، قام بردة فعل،و تفادى ذلك، و استطاع المتابعة خلال التقاطع. |
Çıplak gözle nadiren görülebilen, hayvan dünyası ve bitki dünyası arasında görülen bu kesişim, gerçek anlamda mucize bir an. | TED | ومن النادر ان نميز التقاطع بين عالم الحيوان وعالم النبات ولكنه في الحقيقة امرٌ رائعٌ جداً |
kavşak kilitlenmişti. Hiç böyle bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | التقاطع مسدود، لم يسبق وأن شاهدت شيئاً مماثلاً |
Bunu yapabilirim. Bu kavşaktan bir kavşak daha var. | Open Subtitles | أستطيع القيام بهذا، بعد هذا التقاطع هو فقط تقاطع آخر |
kavşak 509'da yoğun trafik tıkanıklığı ve New Fifth Avenue'de de yığınla araba hırsızlığı rapor edildi. | Open Subtitles | لدينا تقارير عن وجود ضباب ودخان في التقاطع 509 وبلغنا تقارير عن زيادة سرقة السيارات في الشارع الخامس الجديد |
Sarı ışık yandığında, kavşağa güzelce yaklaşıyoruz... | Open Subtitles | وحين يكون هناك إشارة صفراء نقترب من التقاطع ببطء.. |
Bir araba kavşağa çok hızlı girdi. | Open Subtitles | انقلبت السيارة وسط التقاطع توفي والدينا. |
Üzerime doğru geliyordu beni yakalayacaktı, ben de önünden çekildim adam kavşağa doğru yalpaladı sonra bir çöp kamyonu geldi ve ona çarptı. | Open Subtitles | ويقفز علي ويشدني ثم ابتعدت عن الطريق ودخل في التقاطع مترامي |
kavşakta bir polis devriyesi vardı sinyazlizasyonda arıza vardı... hala arıza var | Open Subtitles | كان هناك دورية شرطة عند التقاطع هناك مشكلة في إشارة المرور مازالت هناك مشكلة |
- Bu iki kavşakta barikat istiyorum. | Open Subtitles | ـ احتاج بناية في هذا التقاطع ـ سيتم ذلك ياسيدي |
İşler kızışır da kapana kısılırsak bir arabayı bile kaldırabilecek kadar adrenalin salgılayacak ve Bilgisayar'ı yeniden başlatabileceksin. | Open Subtitles | لو ذهبت الأمور نحو الجنوب فسوف نحاصر عليك أن تنتج ما يكفي من طاقة الخوف لرفع سيارة ناهيك عن إعادة تشغيل التقاطع |
Evet, buluşmayı planladıkları kesişme noktası tam olarak burası. | Open Subtitles | حسنًا ، التقاطع الذي خططوا أنّ يلتقوا عنده هنا |
7 metre aşağı ineceğiz, kanalizasyonun altından, sonra 145 mt düz gideceğiz ve kavşağı geçeceğiz. | Open Subtitles | يتوجب علينا الحفر لسبعة أمتار تحت المجاري ثم 145 متر للأمام مباشرة وتبلغ المسافة تحت نقطة التقاطع نحو حد القطاع 53 متر |
Teknoloji, sanat ve bilimin kesişim noktası nedir? | TED | ما هي نقطة التقاطع بين التكنولوجيا والفن والعلم؟ |
Çünkü kaçmak için üç olası yolu vardı. çapraz yanyolları görüyor musun? | Open Subtitles | لانه كان هناك ثلاثة طرق للهرب من خلال التقاطع الثلاثي هناك |
Şu delik, çizgilerin kesiştiği yerde oluşuyor. | Open Subtitles | هذا الثقب المنشأ في التقاطع نقرة علوية تقع في الحدبة |
Oğlanı geri istiyorsa, 8 kilometrelik yolun... kavşağına yüz bin dolar getirsin. | Open Subtitles | أخبره إن أراد استعادته أنيحضرمائةألف ... عند التقاطع في طريق الميل الخامس. |
Tamam ilk seviyeyi tamamladım. yol ayrımındayım. | Open Subtitles | حسناً، أكملت المستوى الأول، أنا عند التقاطع |
Hırsızlar sürücüyü bu yoğun kavşağın ortasında arabasından atınca, bu araba hırsızlıkları, bir başka sürücüyü daha ölümle burun buruna getirmiş oldu. | Open Subtitles | جريمة أخرى من سلسلة سرقة سيّارات، تُخلّف رجلاً بحالة حرجة حيث ألقاه اللّصوص من سيّارته. وسط نقطة التقاطع هذه. |
Fleming'e neden benimle Stanford'la ilgili bilgilerin İntersect'te olduğunu sordum. | Open Subtitles | لقد سألت فليمينج عن ستانفورد حول الذي في التقاطع |
kod vasıtasıyla aynı ortak olanları görebiliriz. | TED | يمكننا رؤية خط التقاطع المتعلق بالبرمجة. |