Şu TV şovu vardı ya, Survivor? | Open Subtitles | اللعنة ، ذلك البرنامج التلفزي " ما اسمه ، " الناجي |
İşte, tüm hastalıklara çare bulmamın, savaşları sona erdirmemin ve ve tv`de uzun süredir yayınlanan Tootie ile Hayatın Gerçekleri programlarını birleştirme sebebim budur." | Open Subtitles | وهكذا قضيت على جميع الأمراض وأنهيتالحرب.. وأعدت شمل فريق العمل التلفزي "وقائع من الحياة" بما بينهم (توتي) |
Televizyon haklarımızı satmak istiyorsunuz. | Open Subtitles | فهمت أنكم تريدون بيع حقوقنا للبث التلفزي |
Televizyon haklarınızı satmamızı istediğinizi biliyoruz. | Open Subtitles | كلا، بل أنتم من تبغونا بيع حقوقكم للبث التلفزي |
Gösteri dünyasında olmak rüya gibi. | Open Subtitles | العمل في المجال التلفزي أشبه بالحلم |
Gösteri dünyası berbatmış. Gidiyorum ben. | Open Subtitles | المجال التلفزي سيء ،سأخرج من هنا |
Ama ayrıca Wells'le bir TV anlaşması yapmak için geldin ve sanırım, bu Öde-İzle olacak. | Open Subtitles | لكنك ايضا ستوقعين عقدا للبث التلفزي مع ( ويلز ) َ... سأخمن . باقة برامج مدفوعة |
Yeni Televizyon bölümü başkanın içine edene kadar iyiydi. - Ne? | Open Subtitles | رائع، حتى بان رئيس قسمك التلفزي |
- Bu Televizyon buluşmasında etki yaratmak istiyordun değil mi? | Open Subtitles | -أردت للقاء الحب التلفزي هذا أن يكون مؤثراً، صحيح يا (لويس)؟ |
Bay Levitan, Televizyon bölümümüzü biraz ölü gibi gördüğü için buranın kendisi için en iyi tercih olmadığından endişeli. | Open Subtitles | يخشى السيد (ليفيتان) أننا لسنَ أنسب خيار له، بالنظر لحالة قسمنا التلفزي المتدهورة |
Gösteri işi bu işte. | Open Subtitles | هذا هو المجال التلفزي |