ويكيبيديا

    "التنس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tenis
        
    • tenisi
        
    • teniste
        
    • Tenise
        
    • tenisçi
        
    • tenisten
        
    • raket
        
    • raketi
        
    Yetişkin bir adamın bütün gün tenis ayakkabısıyla gezmesi de ne demek? Open Subtitles أيّ نوع من الاشياء الذي يجعل الولد يتجول بحذاء التنس طوال اليوم؟
    tenis kortunu suyla doldurup sonra üstünde buz pateni yapıyoruz. Open Subtitles نغمر ملاعب التنس لدينا بالماء وحالما تتجمد نتزحلق على الجليد
    Uzağa park etmemek için astığım tenis topunu gören var mı? Open Subtitles ماذا حدث لكرة التنس اللتي كنت اعلقها فوق مساحتي في الكراج
    Bence, tenis temelde pin-pong'dur ama burada oyuncular masanın üstünde duruyorlar. Open Subtitles أعتقد أن التنس هو كرة طاولة، ولكن اللاعبون يقفون على الطاولة
    Dharma arkadaş arıyordu ve biz birlikte tenis oynadık, spa ya gittik. Open Subtitles دارما أرادت أن نكون أصدقاء فجربنا لعب التنس وجربنا الذهاب إلى المنتجع
    tenis oynamalar, sahte gülüşler, "Sonra görüşürüz, Bing!", "Önce ben seni görmezsem, Doug." Open Subtitles لعب مباريات التنس الضحكة المصطنعة اراك لاحقا بينج ليس إذا رايتك اولا دوج
    Karnında derin bir yarayla birkaç set tenis oynayabilen kızları severim ben. Open Subtitles أحب الفتاة التي تستطيع لعب القليل من أشواط التنس ولديها جرح عميق
    Bu günlerde sayı kazanmayı denediği tek yer tenis kortuydu. Open Subtitles كان المكان الوحيد حتى حاول أن يسجل في ملعب التنس.
    - Piyano çalıp, tenis oynayabiliyorum. - Evet, çok iyidir. Open Subtitles واستطيع العزف على البيانو ولعب التنس نعم، هي جيدة حقيقية
    Oğlunuz bakan arabasıyla tenis oynayama gidiyor, her gün, saat 4'te. Open Subtitles ابنك يذهب للعب التنس في سياره حكومية في الرابعه كل اليوم..
    Zack ana evi hiç görmemiş çünkü tenis kortu ve gölet görüşü kapatıyormuş. Open Subtitles لم يرى زاك الشقة الرئيسية أبداً, لأن ملعب التنس و البركة تحجبان الرؤيا
    Onun tedavileri işe yarasaydı aylar önce tenis oynamaya başlardı. Open Subtitles إن كانت أدويته ناجحة كان لليلعب الرجل التنس منذ شهر
    tenis toplarını fırlatan kişi Jenna Donovan'ın ölümünden sorumlu değil. Open Subtitles لديك التنس الكرة مطلق النار ليست مسؤولة عن وفاة جينا.
    Bak sen şuna, ...mini tenis elbisesi ve her şey... Open Subtitles اه, يألهي, انظري الي زي التنس خاصتك. الزي وكل شيء.
    Sen ruju getir, ben de sütyenle tenis toplarını getireyim. Open Subtitles احضري أحمر الشفاه وانا سأحضر حمالة الصدر و كرات التنس
    Sadece tenis ve golf oyuncuları bu yumruk pompasını yapar... Open Subtitles فقط لاعبي التنس والغولف هم الذين يفعلون تلك الحركة بأيديهم
    Babam daha çok tenis, golf gibi bireysel sporları severdi ve benimle ilgilenmedi. Open Subtitles أبي كان مهتماً أكثر في الرياضات الفردية مثل التنس والغولف و كتمان المشاعر
    Ben de bir an Kobe'nin tenis oynadığını sanıyorsun diye düşündüm. Open Subtitles أن يجعل لي فقط تعتقد أن كنت تعتقد كوبي لعب التنس.
    tenisi bırakıp bir iş bulmaya karar verdiğini söyledi. Open Subtitles قال أنه قرر التخلي عن التنس والأستقرار والعمل
    - Bu yüzden oyunculukta, kayakta ve teniste başarısız oldum. Open Subtitles لهذا فشلت في التمثيل و التزحلق و في طاولة التنس
    Yolun yukarısında Tenise başladıklarından beri buraları eskisi gibi değil. Open Subtitles الأمر ليس كالسابق بعد أن قاموا بعمل بطولات التنس في الطريق
    Çek tenisçi olan Magkena Cechritapovich'deki gibi. Open Subtitles والثانى سكيوبوفوتش مثل اسم سلجلينا سكيوبوفوتش لاعبة التنس
    O öğretmen, sana tenisten başka şeyler de öğretmiş olmalı. Open Subtitles ذلك المحترف لابد أنه يعلمكِ أشياءً آخرى بجانب التنس
    Niye bizde raket var hiç bilmiyorum. Teniz oynamayız ki. Open Subtitles لا أدري لماذا أمتلك مضرب التنس مع أني لا أعرف أن العب
    yani siz bir tenis raketi veya beyzbol sopası sallayabilirsiniz. TED إذ يمكنكم استخدامه كمضرب التنس أو البيس بول

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد