ويكيبيديا

    "التواضع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tevazu
        
    • alçakgönüllülük
        
    • alçakgönüllü
        
    • mütevazi
        
    • alçak gönüllülük
        
    • Mütevazilik
        
    • mütevazı
        
    • tevazunun
        
    • tevazuu
        
    • Tevazuyu
        
    • tevazudur
        
    • Alçakgönüllülüğün
        
    Yale veya Harvard yerine New Haven ve Cambridge diyerek sahte tevazu gösteriyor. Open Subtitles انه يدعي التواضع عندما يقول نيوهايفن و كامبريدج عوضا عن ييل و هارفرد
    Senin biraz da olsa... tevazu ve disiplin kazandığını umuyordum. Open Subtitles لقد تمنيت أنك قد تكون تعلمت . بعض التواضع والإنضباط
    Yarın mahkemede sana tevazu ile ilgili birkaç şey öğretmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أتطلع لرؤيتك في المحكمة غداً و تعليمك شيء أو أثنان عن التواضع
    Çünkü, her ikimiz de alçakgönüllülük ve bilgeliği gerçekten üstün gören ailelerden geliyoruz ama her ikimiz de hayatı dolu dolu yaşamak istiyoruz. TED لأننا ننحدر كما تعلمون من عائلتين تبحث بشدة عن التواضع والحكمة فيما نحن الاثنان نود العيش أطول بكثير من حياتنا
    Abraham Lincoln gibi alçakgönüllü ve iddiasız rol modellerinden bahsederler. TED وكانت تلك الكتب تقدس شخصيات من مثل ابراهام لينكولن والذي كان يحب التواضع والابعتاد عن التعجرف.
    - Yerinizde olsam, bundan gurur duymazdım. - mütevazi de olsa, burası benim evim. Open Subtitles لم أكن لأفخر بذلك هذا منزلى حتى لو كان بهذا التواضع
    Böyle bir hizmet içi öğrenme aynı zamanda bir ekip anlayışını da içeriyor, nasıl bir ekip içinde çalışılacağından bir ekibe nasıl liderlik edileceğine kadar, bir parça alçak gönüllülük ile birlikte. TED مثل هذا النوع من التعليم أيضاً يرافقه نهج الفريق، كما في العمل في فريق كما كيف تقودهم، مع جرعة من التواضع.
    Eğer gücünü, Mütevazilik ve duyarlılıkla birleştirmezsen, başın döner, sarhoş olur, dengeni kaybedersin ve kendine ve etrafındakilere zarar verirsin. TED ستشعر بالدوار، وتسكر، وتفقد توازنك، وسينتهي بك المطاف وأنت تؤذي نفسك ومن حولك إذا لم يرافق قوّتك التواضع والرأفة.
    Bunlar son derece yetenekli olmanın yanında iki çok önemli özelliğe sahipler, bunlar tevazu ve hırs. TED هؤلاء هم قادة الذين بالإضافة لكونهم على درجة عالية من الكفاءة يتمتعون بمزيتين مهمتين، و هما التواضع و الطموح.
    Bir daha, tevazu, sınırlar, dürüstlük, gerçekçi beklentiler ve böylece gurur duyabileceğimiz bir şey başarmış olurduk. TED أشدد مرة أخرى على التواضع والحدود والصدق والتوقعات المنطقية التي ستمكننا من انجاز انجازات نفتخر بها
    yatıştırılamaz bir iyimselik, tevazu ve gözüpekliğin garip bir karışımı vardı. TED تفاؤل لا هوادة فيه خليط غريب من التواضع والجرأة
    Benim yolculuğum, beni korku ve utanç dolu bir yerden tevazu ve anlayış içeren bir yere getirdi. TED رحلتي أخذتني من حيث كنت أشعر بالخوف والخجل لمكان آخر من التواضع والتفهم.
    Çünkü bu bize bakış açısı Ve tevazu kazandırdı. TED لأنه يعطينا آفاقا جديدة ويعلمنا التواضع.
    ve çok daha büyük bir tevazu ile kapıyı tekrar çalar. TED وبقدر أكبر من التواضع ، يقرع على الباب مرة أخرى.
    Yani, doktorunuzda alçakgönüllülük ve merak arayın. TED لذا فإنني أشجعكم للسعي وراء ايجاد التواضع والفضول في اطبائكم.
    Alçakgönüllülükten kastım, bilmeye dair bir alçakgönüllülük. Yani bir bakıma, hiçbir şey bilmediğini bilmek demek. TED أعني بالتواضع هنا، التواضع المعرفي. الذي يعني بمعنى أنكم على علمٍ بأنكم لا تعرفون شيئًا.
    Ben bile birazcık alçakgönüllülük bekliyorum senin gibi birisinden. Open Subtitles لا أتوقع حتي بعض التواضع من شخص يملك كل هذا.
    Maslow'un yanlış düşünüp düşünmediğini merak eden birisi olarak, bu manevi ihtiyaca dair seçimi çok alçakgönüllü bulurum. TED بالنسبة لشخص كان يتساءل إن كان ماسلو مخطئا، إلا أنني وجدت أن فكرة تقديم الحاجيات الروحية أمر يدعو إلى التواضع.
    Böylece kertenkele, bugün şarkısını söylediğimiz efsanelere mütevazi başlangıcıyla macerasını tamamlar. Open Subtitles و هكذا أكمل السحليّة رحلتَه. من التواضع إلى الاسطورة التي نغنّيها اليوم.
    Bizi daha iyi karar vericiler yapan tam da bu alçak gönüllülük. TED وهو التواضع نفسه الذي يجعلنا من أفضل صناع القرار.
    Oysa Mütevazilik ve hakiki sevgi ile, en büyük en kuvvetli güç, iyiliğe hizmet eden bir araç olacaktır. TED من خلال التواضع والحب القويّ، بشكلٍ آخر، تصبح السلطة، العليا والأقوى، خدمةً ودافعاً للخير.
    Siz zenginlerin bu kadar mütevazı Olduğunuzu bilmezdim Open Subtitles لم اتخيل ابدا ان اغنياء مثلكم يكونون بهذا التواضع
    Gururunuz giderek yok olurken... gerçek tevazunun size göz kırptığını fark edeceksiniz. Open Subtitles فقط، حين ينهار كبريائكُنّ ببطئ .. ستحصُلن على أوّل لمحةٍ من التواضع الحقيقي.
    Ayrıca bu tevazuu sorumluluk ve şükran duymayı öğrenmek demek, haksız mıyım? Open Subtitles ...و أن تدرسها هو حسنا، هو لنتعلم التواضع و المسؤولية و الشكر، صحيح؟
    Ve bu yüzden, hayatımın en zahmetli zamanlarından biriydi ve yine de, o dönem bana dinlemeye başlamak için gerekli olan Tevazuyu vermeye başladı. TED ولذا، لقد كان وقتاً مؤلماً بصورة لا تصدق في حياتي، ولكن علمني حقاً التواضع لبدء الاستماع.
    Utanç duygusunun panzehiri sadece gerçek tevazudur. Open Subtitles بل هي مصدره التواضع الصافي هو المضاد الوحيد للخزي
    Alçakgönüllülüğün birazcık, ayağa kalkma vakti. Open Subtitles فبما إن التواضع يبدو شاقا قليلا على الرّكبة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد