Golf oynarken herkesin giydiği bir şey bu. tost yapabilir miyim Will? | Open Subtitles | ,هذا ما يلبسه الجميع للغولف هل يمكنني أن أعمل بعض التوست, ويل؟ |
Tıpkı yanık bir tost gibi. | Open Subtitles | لنقل مثل إذا قام شخص بإحراق قطعه من التوست |
tost için kusura bakma hayatım. Fırında yapmam gerekti. | Open Subtitles | اسفه على التوست يا عزيزي لقد جهزته في الفرن |
Kahvaltı, dört rafadan yumurta, iki dilim ekmek, kahve, bir ons kanyaktan oluşacak. | Open Subtitles | الفطور مكون من 4 بيضات نيئة و شريحتين من التوست قهوة و أوقية براندى |
Koyu kahve, sıcak süt, peynirle birlikte iki dilim Alman ekmeği, ...bal ve bir dilim kızarmış ekmek. | Open Subtitles | قهوة ، حليب ساخن، إثنان شرائح الخبز الألماني بالجبن واحدة من شرائح التوست بالعسل |
Artık böyle. Erken gelen tostu kapar. | Open Subtitles | هذا هو العصر الجديد الطائر الباكر يحصل على التوست |
Bir Tostun krakerleri yönetmesi gibi bir şey bu. | Open Subtitles | الأمر كقيام خبز التوست بأمر البسكويت |
Konu bardak değil. İkiniz de sürekli tost yiyen ağustos böceği gibisiniz. | Open Subtitles | ,الأمر لا يقتصر على الكؤوس أنتم كوباء الجراد آكل التوست |
İdiiaya varım dünya üzerinde bu şekilde tost yiyen tek kişi sensindir. | Open Subtitles | أراهن أنك الشخص الوحيد على الأرض الذي يأكل التوست بهذه الطريقة |
Sen gidip tost makinesi satsana pis satıcı! | Open Subtitles | لماذا لا تذهب وتبع التوست يا أيها البائع المسكين |
Günde üç kez tost yiyemeyecek kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | انني فقط كبير جداً لأكل ثلاث وجبات في اليوم من حمّاصة التوست |
tost ekmeğine reçel sürer mi yoksa sürmez mi? | Open Subtitles | هل يضع المربى على التوست ام لا؟ |
Tamam, o zaman Fransa'dayız ve tost yapıyoruz. | Open Subtitles | حسنا نحن فى فرنسا ونصنع التوست |
Ben Yunan Omleti ve tost alayım,lütfen. | Open Subtitles | اريد اومليت يوناني مع التوست الفرنسي |
Yumurta, pastırma ve tost da yiyordu, biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعلم، ايضا كان عنده بيض لحم مقدد، خبز التوست... |
tost. tost yapabilirim. | Open Subtitles | أتريدين أن أجهز لكى بعضٌ من "خبز التوست"؟ |
Ayırca bir teknede yaşıyor ve tost seviyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها تعيش على متن قارب و تحب التوست . |
Evet, kim bilir kaç şampiyonluk maçı kızarmış ekmek yüzünden kaybedilmiştir. | Open Subtitles | أجل .. كم من بطولات المباريات قد أفسدت بفجاعة تشجنات التوست ؟ |
Hayır, sadece iki dilim yağsız ekmek. Sağol. | Open Subtitles | لا شكراً فقط قطعتين من التوست الجافياهكتور. |
*Kaptan Crunch, Fransız tostu yada bir sürü kek | Open Subtitles | كلّ أسبوع ، كانوا يتناولون طعام الإفطار، القائد (كرونش) ، التوست الفرنسيّ |
Kanepede oturan garip bir arkadaş var tostan munşukunu yiyor. | Open Subtitles | أبى، هناك شخص غريب يجلس على الأريكة يتناول الشاي ويأكل التوست |
Post tostları, Corn Flakslar, Şekerli poğaçalar pirinç ve buğday kremi, tahıl unu. | Open Subtitles | كميات من التوست والكورن فليكس و السكر الأرز والدقيق القمح والزبد |