Ve işte bu da geri döndüğünde yaptığımız tıbbi testlerin sonuçları. | Open Subtitles | وهذه نتائج الفحوصات الطبية التي أجريناها له لدى عودته |
Ya daha önce yaptığımız tartışmaları tekrar yapmasak nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو تخطّينا المحادثات التي أجريناها سابقاً؟ |
Cidden, az önce yaptığımız pratiğimize odaklanmamızı istiyorum. | Open Subtitles | أريدنا أن نركّز على التمارين التي أجريناها |
yaptığımız iki iş için hâlâ bana borçlusun. Beni soyması için onu mu gönderdin? | Open Subtitles | مازلت تدين لي على المهمتين التي أجريناها |
Daniel geçen yaz yaptığımız röportajı tekrar bir gözden geçiriyordum da o zamanlar tam bir parti çocuğuymuşsun. | Open Subtitles | أتدري، كنت أراجع المقابلة التي أجريناها الصيف الماضي |
Benden Senatör Caldwell'in gey kardeşine sahte bir eş bulmak için yaptığımız seçmelere dair bir yorumda bulunmamı istedi. | Open Subtitles | رئيس تحرير الدي سي ديش. لقد اتصل وطلب مداخلة عن المقابلات التي أجريناها لنجد زوجة زائفة، |
Şimdiye kadar yaptığımız testlerin hiçbiri bir sonuç vermedi. | Open Subtitles | كل الفحوصات التي أجريناها ,لحد الآن غير مقنعة |
Birkaç hafta önce yaptığımız baskın onların organizasyonuna ilk baskınımızdı. | Open Subtitles | عمليّة الإعتقال التي أجريناها قبل بضعة أسابيع كانت أوّل عقبة نُمزّق بها عملياتهم. |
Bu alanda yaptığımız ilk çalışmalarda sosyal psikologların yardımsever davranış dedikleri şeyi inceledik. | TED | بعض الدراسات الاولى التي أجريناها في هذه المنطقة نظرت في مساعدة السلوك، ما يسميه علماء النفس الاجتماعين بالسلوك الاجتماعي المؤيد. |
yaptığımız bazı araştırmalardaki sorunlardan biri, şifrelerin hepsinin Mechanical Turk kullanarak yapılması. Gerçekten kullanılan şifreler değil, | TED | أحد المشكلات مع بعض الدراسات التي أجريناها هي أنه بسب إنجازها جميعًا باستخدام خدمة العمال الآليين فهذه ليس كلمات مرور الناس الحقيقية |
Benim laboratuvarımda, onların aletiyle yaptığımız deneylerde bunun, beyin sarsıntısını normal bir bisiklet kaskına oranla çok azalttığını gördük. | TED | وفي التجارب التي أجريناها في مختبري بمساعدة أجهزتهم، وجد أن بإمكان ذلك التقليل إلى حد كبير من نسبة التعرض لارتجاج الدماغ في بعض الحالات بالمقارنة مع خوذة الدراجة الهوائية العادية. |
Çünkü seninle yaptığımız telefon konuşmasını not aldık. | Open Subtitles | -لا -لقد دوننا هذا الأمر في ملاحظاتنا من المحادثة التي أجريناها عبر الهاتف |
Adele'e ders vermekten beraber yaptığımız harika konuşmalara kadar. | Open Subtitles | إلى الأحاديث الممتعة التي أجريناها معاً |
Mekanda yaptığımız her taramada, ...sıcaklık, kızılötesi, radar, sonar, ...bu depo etrafında bloke oldu. | Open Subtitles | كل محاولات الرصد التي أجريناها على هذا المكان و الحرارة و الأشعة تحت الحمراء و الرادار السونار ، تم حجبها عن هذه المخازن |
Bu laboratuvarda yaptığımız deneyler şaşırtıcı sonuçlar verdi. | Open Subtitles | التجارب التي أجريناها هنا في هذا المختبر... أظهرَتْ نتيجةً مدهشة... |
Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama dedektifle konuştuktan sonra Bay Blauner'la yaptığımız bazı konuşmaları düşündüm. | Open Subtitles | آسف لإزعاجك، ولكن بعد حديثي مع المحقّق (مارا)، فكّرتُ في السيّد (بلاونر) وبعض المحادثات التي أجريناها |