"التي تعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bilen bir
• bilen de bir
• tanıyan
• olduğunu bilen
• olarak bilinen
• o da Cam'i tanıyor

Eğer geri gelmezsen, bu doğruyu bilen bir tek kişi ben olacağım.
إذا لم ترجع فأنا الوحيدة التي تعرف الحقيقة

Ama bilmeme gerek yok çünkü bilen bir kız tanıyorum. Benim evime ilk geldiği anda tüm eşyamın yerini yeniden düzenledi.
ولكن لا يجب علي لأنني أعرف هذه الفتاة التي تعرف وأول مرة أتت لمنزلي

İşte size güzel yönlerini ön plâna çıkarmayı bilen bir bayan.
هذا مثال للمرأة التي تعرف كيف تبرز ممتلكاتها

Bombanın yerini bilen de bir tek o var.
وهو الوحيدة التي تعرف مكان القنبلة

Organizatörleri ve herkesi tanıyan havalı grup.
الزمرة الرائعة التي تعرف الجميع والمنظمون

Onların var olduğunu bilen, Dünya'daki tek kişi benim.
وأنا الوحيدة على كوكب الأرض التي تعرف بوجودهم

Avrupa ve Orta Asya'da yaklaşık bir milyon çocuk yetimhane olarak bilinen büyük kurumlarda kalmakta.
في أنحاء أوروبا و آسيا الوسطى هنالك ما يقارب المليون طفلًا يعيشون في و التي تعرف غالبًا بـدور الأيتام

Ben Katie'yle arkadaşım, o da Cam'i tanıyor ve dedi ki Cam bugün bir penguen uzmanıyla Antarktika'ya uçuyormuş.
أنا صديقة كيتي التي تعرف كامب، وتقول بأن كامب ستذهب إلى القطب الجنوبي مع خبير بطاريق

- 30 dolar, ne istediğini... bilen bir kadın.
30دولار من المرأة التي تعرف تحديدا ماذا تريد

Neden bu kampta o kızın ruhunun derinliklerini bilen bir ben varım?
لما أنا الوحيدة في هذا المكان التي تعرف مدى عمق روح تلك الفتاة

Yok. Bu yeri, onun eşyalarını bilen bir tek ben varım hem bir şeylerle meşgul olmalıyım.
لا، فأنا الوحيدة التي تعرف هذا المتجر وأماكن أغراضه

Şimdi, nasıl takım elbise ve göstereceklerini bilen bir grup hakkında konuşmak istiyorsanız,
الآن، إن كنت ترغب بالحديث عن المجموعة التي تعرف كيف ترتدي وتظهر،

Onun ihtiyaçlarını bilen bir ben varım.
انا الوحيدة التي تعرف ماذا يريد

İşte neden hoşlandığımı tam olarak bilen bir kız, Poirot.
هذة هي الفتاة "التي تعرف تماماً ما أريد يا سيد "بوارو

Çünkü senin hasta ruhlu röntgenci bir sapık olduğunu bilen bir kaç kişiden biriyim.
لأني من القلة التي تعرف حقيقتك كمتلصص مفترس ومريض...

Sözlü şifreyi bilen de bir tek ben varım. Yani söyle onlara Ontari bensiz yükselemez.
وأنا الوحيدة التي تعرف كلمة السر،لذاأخبرهمأنّهبدوني...

Alex'imi çok yakından tanıyan bir hemşiremiz olduğu için ne kadar da şanslıyız.
كم انا محظوظة بالممرضة التي تعرف زوجي أليكس

Beni vuramazsın. Onun kim olduğunu bilen tek kişi benim.
لا يمكنك أن تقتلني، أنا الوحيدة التي تعرف هويته.

Zhangjiajie'nin nehirleri balık ve pirinç diyarı olarak bilinen kuzey doğudaki Yangtze sel havzasına dökülmektedir.
تتدفق أنهار الجيانجيزي إلى المنطقة الشمالية من مصب يانقتزي و التي تعرف بأرض السمك و الأرز

Ben Katie'yle arkadaşım, o da Cam'i tanıyor ve dedi ki Cam bugün bir penguen uzmanıyla Antarktika'ya uçuyormuş.
حسناً أخبريه أنا صديقة كيتي التي تعرف كامب، وتقول بأن كامب ستذهب إلى القطب الجنوبي مع خبير بطاريق