ويكيبيديا

    "التي فيها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olan
        
    • verebilen uydusu
        
    Bunun arkasında, kuğunun hikayesindeki gibi, milyonlarca yapılması güç olan şeyler var. TED اسفل هذه .. كقصة البجعة التي فيها مليون أمر صعب يجب القيام به
    Afganistan gibi savaş halinde olan birçok ülke var. TED هناك الكثير من البلدان التي فيها حروب مثل أفغانستان.
    İşte bu hem yiyeceklerimizle hem de şehirlerimizle olan ilişkimizin ne kadar değiştiğini gösteren andır. TED و هذه هي اللحظة التي فيها علاقتنا بالغذاء و المدن معاً قد تغيرت.
    New York'ta Chechen maçını verebilen uydusu olan çok sayıda bar yok. Open Subtitles ليس هناك العديد من المشارب في نيويورك التي فيها يبث فيها الدوري الشيشاني
    New York'ta Chechen maçını verebilen uydusu olan çok sayıda bar yok. Open Subtitles ليس هناك العديد من المشارب في نيويورك التي فيها يبث فيها الدوري الشيشاني
    Tek sorun şu ki düzgün laboratuarları olan yerde polio olmaz. Open Subtitles المشكلة الوحيدة هي أن الأماكن التي فيها مختبرات مناسبة ليس فيها حالات شلل أطفال
    Hani şu fıskiye havuzunda güreşen kızlar olan.. Bilmiyorum, Mr. Crumb. Open Subtitles احضري الشخص الذي يقوم بالأضواء الكاشفة التي فيها الفتيات تتشاجر في النافورة
    Tahtın yasal varisi olan yeğeninizi kaybettiğinizi bir düşünün tam da karınızın size bir evlat bahşettiği gece. Open Subtitles تخيل ، فقدانك لابن أخيك الوريث الشرعي للعرش في نفس الليلة التي فيها تنجب لك زوجتك ابناً
    Bilirsin işte içinde krema olan çikolatalı kekler. Open Subtitles نعم، تَعرِف فَطائِر الشوكولا تِلك، التي فيها كريما مِنَ الداخِل
    Avrupa hala milyonlarca insanın hayatını kaybettiği tüm savaşları sona erdirecek olan savaşın yaralarını sarıyordu. Open Subtitles أوروبا لا تزال تتعافى من الحرب لإنهاء كل الحروب التي فيها الملايين من الرجال فقدوا حياتهم.
    Çatıda bahçesi olan daireye taşınan siz misiniz? Open Subtitles أجل. مهلًا هل ستنتقل للعيش في تلك الشقة التي فيها حديقة في السقف؟
    Biraz araştırma yaptım ve yaban kazı olan başlıca limanların... Open Subtitles لقد قمت ببعض الأبحاث وأغلب الموانئ الرئيسة في العالم التي فيها إوز هي في أمريكا الجنوبية
    Yani hayat içinde zamanla olan şey şu: Bu yeni fikirleri, bu yeni ihlalleri üretme yolları artıyor. Ve gerçek hileler bir nevi keşfetmeyi keşfettiğiniz yollardır. TED إذاً ما يحدث عبر الزمن في الحياة هو أن الطرق التي نولّد عبرها هذه الأفكار، هذه الإختراقات الجديدة، تزداد. وأن الحيل الحقيقية هي الطرق التي فيها نقوم بإستكشاف طريقة الإستكشاف.
    Piyasadaki örneklerinde ışığı yayan az miktarda diyotlara ve düşük çözünürlüğe sahip olan örnekler görüyoruz. Hiçbir şey olmamasındansa bunların olması iyi. TED وهكذا عندما ترى في السوق هذه الاجهزة التي فيها الضوء قليل الانبعاث ودقتها قليلة جداً فجميل انها موجودة فهي افضل من لا شئ
    "Normal" bahçesinde gömülü olarak 93'ten beri kayıp olan 6 kızın cesedi bulundu. Open Subtitles ... دفن في هذه الحديقه العاديه ... التي فيها جثث 6 فتيات ... كانوا مفقودين منذُ 1993

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد