ويكيبيديا

    "التي لا يجب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gereken
        
    Bu bir köpek kapısı olabilir, gitmemesi gereken bir yere giden birisi olabilir, küçük bir kızkardeşin odasına giren küçük bir erkek kardeş gibi. TED ويمكن تركيبها على باب بيت الكلب وعلى الأماكن التي لا يجب على الجميع دخولها .. مثل طفل صغير يدخل غرفة اخته الكبيرة
    yerine iş kurmalarını sağlayabiliriz. Yaptığımız tek şey oturup çocuklara yapmamaları gereken şeyleri öğretmek. TED بدلا من انتظار المساعدة من الحكومة ما نفعله هو أننا نعلم اطفالنا كل الأشياء التي لا يجب أن يفعلوها
    Yapmaması gereken şeyler yaptığı oldu mu hiç? Open Subtitles أنها لا تفعل الأشياء , تعلمي التي لا يجب أن تفعلها
    Ama uyman gereken bazı temel kurallar olacak. Yoksa kendi başının çaresine bakarsın. Open Subtitles ولكن هناك قواعد أساسية التي لا يجب أن تُخرق أو سأتركك لوحدك
    Ama harfiyen uyman gereken bazı temel kurallar var, ...yoksa kendi başının çaresine bakarsın. Open Subtitles ولكن هناك قواعد أساسية التي لا يجب أن تُخرق أو سأتركك لوحدك
    Çatıda ve ağır dans edilmemesi gereken hareketli bir müzik eşliğinde? Open Subtitles في حانة على السقف .. على أنغام اغنية سريعة التي لا يجب أبداً أن يرقص عليها رقصة بطيئة؟
    Will hakkında, arkadaşı olarak bilmemem gereken hiçbir şeyi bilmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أية معلومات عن ويل التي لا يجب أن أعرفها كصديقة له
    Yapmamam gereken şeyler yapmayı seviyorum ve suçlu hissetmiyorum. Open Subtitles أحب فعل الأشيء التي لا يجب علي القيام بها و لا أشعر بالذنب
    Ama bazen insanlar, başkalarının endişe etmemesi gereken şeyleri endişe etmesin diye onlardan sır olarak saklarlar. Open Subtitles لكن أحيانا الناس تبقى أسرار حتى لا يقلق الأخرين على أشياء التي لا يجب أن يقلقوا حيالها
    Bu büyük ihtimalle ikimizin yararı için konuşmamam gereken zamanlardan birisi. Open Subtitles هذا ربما أحدى الأوقات التي لا يجب أن أستمر بالتحدث .. من أجلنا جميعاً
    Çünkü anladıkları şu ki: Pazarın olduğu yerler vardır ve pazarın olmaması gereken yerler vardır, o yerlerde başkalarının arkadaşlığından keyif almakta özgür olmalıyız. TED لأنهم يفهمون، أن هناك أماكن للسوق والأماكن التي لا يجب تواجد السوق فيها، حيث المكان الذي يجب أن نكون أحراراً للتمتع برفقة الآخرين.
    "Çok tehlikeli." "Bilmemen gereken şeyler." Open Subtitles "خطيرة جدا" "بعض الاشياء التي لا يجب أن تعلم بها"
    Aşılmaması gereken bazı sınırlar var. Open Subtitles -هناك بعض الخطوط التي لا يجب تخطيها أبداً
    Sonra da bikini bile giymemesi gereken... sahildeki şu kıza bakmaktan... alıkoyamıyorsun kendini. Open Subtitles والأن لا تستطيع أن تتوقفعنالتحديق... في المرآة الوحيدة في الشاطئ الجنوبي التي لا يجب ان ترتدي البكيني
    Yapmamamız gereken şeylerden mi? Open Subtitles الأشياء التي لا يجب أن نفعلها؟
    Konuşmamam gereken hatunla. Open Subtitles المرأة التي لا يجب ان اتكلم معها
    Kendi programında, hiç olmaması gereken asi bir altyazılımı etkinleştirdi. Open Subtitles بدأ الأمر كانه عمل شرير في برنامجها ...تعليمات تلك التي لا يجب أن تكون هناك
    Brooklyn sokaklarında fakir bir çocukluk geçirirken Vincent bir çocuğun bilmemesi gereken her şeyi öğrendi. Open Subtitles ترعرع فقيراً في شوارع (بروكلين)، تعلم (فينست) جميع الأشياء : التي لا يجب على الصغار معرفتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد