Ben hariç herkes benim mükemmel bir casus olacağımı düşünüyor. | Open Subtitles | كل شخص يعتقد انى الجاسوسة المثالية .. ماعدا انا |
Bana doğru yanaşıp kulağıma şunu fısıldıyorlardı: "Kadın casus öldü artık." | Open Subtitles | لقد كانوا يهمسون حولي المرأة الجاسوسة ماتت |
Orada kalıyorlar. Bir aydan fazla oldu ve öldürdüğüm şu casus kız... | Open Subtitles | إنهم يبقون، لقد مر شهراً تقريباً وتلك الفتاة التي قتلتها، الجاسوسة |
köstebek olduğuna inanmak çok zor. | Open Subtitles | أجد أنه من الصعب أن أصدق أن تكون الجاسوسة |
- Seni köstebek sanacaklar. - Ben de çok kötü durumdayım. | Open Subtitles | انهم سوف يظنون أنكي الجاسوسة أنا في مأزق كبير أيضاً |
Üzgünüm ajan. Oyun sona erdi. | Open Subtitles | المعذرة أيتها الجاسوسة إنتهى وقت اللعب |
Bir keresinde bir casusu oynamıştım, büyük bir başarıydı. Bu konuda harika bilgilerim var. | Open Subtitles | أتعرف , لقد لعبتُ ذات مرة دور الجاسوسة و حققت نجاحا عظيما فيه , حظيت في حينها بمراجعات رائعة حوله |
Teorim doğruysa casusun da aynı yaralara sahip olması lazım. | Open Subtitles | إن صحت نظريتي الجاسوسة سيكون لديها تلك الندوب نفسها |
casus Harriet, bak şimdi kendini beğenmişlik taslama da biyoloji dersine geri dön. | Open Subtitles | مرحبا,أيتها الجاسوسة هارييت قبل أن تغتري بنفسك ربما عليك العودة إلى مبادئ علم الأحياء |
Beni göndermeliydiniz. Uzman casus olan benim, hatırladınız mı? | Open Subtitles | كان يجب عليكم أن ترسلوني أنا أنا الجاسوسة المحترفة هنا , أتتذكرون ؟ |
Merkez, Hans'ın endişelendiği şu 19 yaşındaki süper casus provokatörü izlememizi istiyor. | Open Subtitles | المركز يريدنا ان نتابع الجاسوسة المثيرة للغرابة صاحبة الـ19 عاما التي يقلق حولها هانك |
Burdaki casus arkadaşımız annesiyle telefonda konuşmasına kulak misafiri olmuş. | Open Subtitles | صديقتنا الجاسوسة هنا سمعتها تتحدث مع والدتها على الهاتف |
Belki de gerçek casus o değildi. | Open Subtitles | ربّما لم تكن الجاسوسة الحقيقيّة |
Um, Gidip casus kızla konuşayım. | Open Subtitles | امم, سأقوم بالتحدث مع تلك الجاسوسة. |
Dans bitti casus kız! | Open Subtitles | اللعبة انكشفت أيتها الجاسوسة |
Bak, "casus Harriet" | Open Subtitles | أنظر , هارييت الجاسوسة |
Aslında ikinizden birinin köstebek olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | في الحقيقة ، نحن نعلم أن واحدةً منكما هي الجاسوسة |
Şu köstebek, Marianne Taylor'ın, nasıl gizlice CTU'ya girdiğini, bana açıkla. | Open Subtitles | فسر لي كيف تمكنت هذه الجاسوسة (ماريان تايلور) من اختراق الوحدة. |
- Dana Walsh CTU'ya yerleştirdiğiniz köstebek, bu konuda kanıtları olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | (داينا وولش) الجاسوسة التي زرعتموها داخل "الوحدة" تدّعي أنّ بحوزتها دليل على ذلك |
köstebek Hill değildiyse neden kafasına kurşunu sıktı? | Open Subtitles | إن لم تكن (هيل) الجاسوسة لمَ ستقتل نفسها؟ |
Süper ajan. | Open Subtitles | أيتها الجاسوسة الخارقة |
Lütfen! Alman casusu Marianne Beausejour'e yardım ve yataklık suçundan! | Open Subtitles | للتحريض وحماية الجاسوسة الألمانية المعرفة بــ، ماريان بوريزور |
Ve siz sürekli bir casusun bizim için ne kadar değerli olduğunu söyleyip duruyorsunuz. | Open Subtitles | و كنتما تتحدثان عن أهمية الجاسوسة لنا |