Ve sağ üst köşedeki gelen Avrupa uçuşlarının ardından, Doğu kıyısında herkesin uyandığını göreceksiniz. | TED | ثم ستشاهدون الناس جميعا تستيقظ في الشاطىء الشرقي، تليها الرحلات الأوروبية قادمة من الجانب العلوي الأيمن. |
Hepimiz sağ üst köşede olmak istiyoruz, güvenli ve sadece gelecek için bir dünya. | TED | الجميع يود أن يكون الجانب العلوي الأيمن، الجانب الآمن والعالم المستقبلي. |
Bu anlaşma, karşılıklı ifşayı tanımlayarak sözleşmeyi, benim "üst Kısım" dediğim şekilde biçimlendiriyor. | Open Subtitles | الإتفاق سيوضح الإفصاح المتبادل و ويحدد شكل الإتصال (بما أسميه (الجانب العلوي. |
"üst Kısım"? | Open Subtitles | الجانب العلوي)؟ ) |
Bir hüküm vermeyerek, Tepelileri ahmakça Agarta'ya aldın... | Open Subtitles | وقفت هناك ، وبحماقة سمحت لهؤلاء من ! "الجانب العلوي بالدخول إلى "أغارثا |
Evet. Tepelileri bulup Miftah'larına el koymalıyım. | Open Subtitles | نعم ، علي العثور على الجانب "العلوي والاستيلاء على "المفتاح |
Çizginin üst tarafında 6 adet resim vardı. | Open Subtitles | وفي هذه المذكرة، في الجانب العلوي منها كان يملك ستة صور |
O halde ben nasıl, Bay DeMarco'nun şeyinin üst tarafında ufak bir kesik olduğunu biliyorum? | Open Subtitles | كيف يعقل انني اعرف ان سيد ديماركو هنا لديه قطع مؤكد صغير على الجانب العلوي من قضيبه؟ |
O zaman, sol köprücük kemiğinin üst kısmında bir çatlak buldum. | Open Subtitles | -كلا . لاحظتُ كسراً على الجانب العلوي لعظم الترقوة الأيسر. |
Sol üst kadranda göğüs zarı iltihabı var. | Open Subtitles | الخراج الجنبي في الجانب العلوي الأيمن |
Bu kıyafetler düz bir şekilde açılıyor, pedleri göğsün üstüne yerleştirebilirsin-- yani göğsün sağ üst köşesine, sol alt tarafa yerleştirilir, Şok edilebilir ritimde olup olmadığına karar vermek için ünite beklenir ve şoka hazır. | TED | هذه الثياب مفتوحة على التوالي، يمكنك وضع اللبادات على يمين الصدر-- في الجانب العلوي الأيمن من الصدر، أسفل اليسار انتظر الوحدة لتحديد إذا كان معدل الصدمة واستعد للصدمة، |
Biz, köyümüz Amorot'ta Tepelileri hoş karşılamayız. | Open Subtitles | زعيم قريتنا لا يمكنه "قبول "الجانب العلوي |
Özür dilerim. Tepelileri uzun süre burada barındıramam. | Open Subtitles | أنا آسف ، لا أستطيع إيواء الجانب العلوي" لفترة طويلة" |
Tepelileri bırakırsak, başımıza yıkım getirecekler. | Open Subtitles | إذا تركنا "الجانب العلوي" يرحلون سوف يصبحون متحفزون للتدمير |