ويكيبيديا

    "الجزء الغريب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Garip olan
        
    • Garip kısmı
        
    • garip olanı
        
    • garip tarafı
        
    • ilginç taraf
        
    Garip olan kısmı hiçbir fikrimin olmaması. Open Subtitles وهذا هو الجزء الغريب أنا ليس لدي أدنى فكرة
    Garip olan kısmı aslında o değil, değil mi? Open Subtitles هذا ليس الجزء الغريب فعلا,أليس كذلك؟
    Garip olan şu ki, 4 haftadır ölüymüş. Open Subtitles إليكم الجزء الغريب إنه ميت منذ 4 اسابيع
    Bir adam değil. Kendim. En Garip kısmı burası. Open Subtitles لم يكن رجلاًو كان أنا هذا هو الجزء الغريب
    Biliyorum, garip olanı da bu. Open Subtitles أعلم أن هذا هو الجزء الغريب.
    Bir işte çalışmanın en garip tarafı ne biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمين الجزء الغريب من حصولكِ على عمل ؟
    Evet 1912 yılında. Ama aslın ilginç taraf hepsinin aynı gemi ile gelmesi. Open Subtitles أجل، عام 1912، ولكن إليك الجزء الغريب لقد آتوا جميعًا على نفس السفينة
    Garip olan tarafı bunun ilk kez olduğunu düşünmemdi. Open Subtitles الجزء الغريب أظن انها الأولى
    Garip olan da bu: iki gece önce bu kadın rahibe Teresa idi. - John, gitmem gerek. Open Subtitles هذا هو الجزء الغريب منذ ليلتين هذه السيده كانت أم (تريزا ) الان علىي ان أذهب
    Garip olan kısmı bu işte. Open Subtitles ذلك هو الجزء الغريب.
    Garip olan da bu. Open Subtitles نعم ، هذا الجزء الغريب
    - Hayır. Garip olan da o. Open Subtitles -لا، وهو الجزء الغريب
    - Garip olan da bu. Open Subtitles -هذا هُو الجزء الغريب .
    Öyleyse Garip kısmı bilmiyorsun. Open Subtitles اذاً انتي لا تعلمين ان الجزء الغريب يكون
    En Garip kısmı ise üç buçuk yaşımdayken, tam okula başlamadan önce, ailem garip, alışılmadık ve inanılmaz cesur bir karar aldı. TED الجزء الغريب حقا هو أنه عندما كنت في الثالثة و النصف، مباشرة قبل دخولي المدرسة، قام والدي باتخاذ قرار غريب و غير عادي و على قدر كبير من الشجاعة.
    - Garip kısmı da bu. Open Subtitles هذا هو الجزء الغريب فعلاً
    Boylan Plaza'da kullanılan bomba fünyeli patlatıcıymış, ama garip olanı ama çivi, bilye ya da onun gibi birşey kullanılmamış. Open Subtitles الجهاز المُستخدم في ساحة (بويلان) كانت قنبلة أنبوبية، لكن إليكم الجزء الغريب... لمْ تكن مُحمّلة بالمسامير، الكرات، أو أيّ شيءٍ آخر. هذا غريب.
    İşin garip tarafı yeteri kadar taşak toplayamamıştım. Open Subtitles الجزء الغريب هو، الآن أنا لا أشبع أبدا من أكلهم!
    Evet 1912 yılında. Ama aslın ilginç taraf hepsinin aynı gemi ile gelmesi. Open Subtitles أجل، عام 1912، ولكن إليك الجزء الغريب لقد آتوا جميعًا على نفس السفينة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد