| Birini 71 kere bıçaklamanın fiziksel açıdan ne kadar yorucu olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف مقدار التعب الجسدى الذى يستلزمه طعن شخص ما 71 مرة ؟ |
| - Senin yüzünden bir kaç saniyelik fiziksel acıya katlanan adam sonsuz acıya da katlanır | Open Subtitles | او ان الرجل الذى سبب لك معاناه لايمكن وصفها قد تحمل بعض الثوانى من الالم الجسدى |
| İyi. fiziksel tükeniş ruhsal olarak mükemmel olabilir. | Open Subtitles | جيد, فالإرهاق الجسدى قد يكون تأثيره المعنوى جيدا. |
| Bak, fiziksel ilişki bekleyebilir. | Open Subtitles | لقد عالجت هذا الموضوع بطريقه خاطئه انظر .. يمكننى للجانب الجسدى ان يؤجل |
| Senin bedeninde olan bu ekmeği kabul etmeme beni layık gör ve öldüğümde ruhumu koru. | Open Subtitles | إجعلنى أستحق هذا الخبز الجسدى وأحفظ روحى حينما أموت |
| Bunlar bir saat, bir saat de fiziksel olanı. | Open Subtitles | ساعة لهذا الاختبار وساعة أخرى للإختبار الجسدى |
| Her nasılsa güçlerinin fiziksel kaynağı cesetlerinden koparıldı, ayrıldı, oyuldu. | Open Subtitles | المصدر الجسدى لقوتهم كان مقطوع و منتزع من جثثهم |
| Tahminim bu. Ancak fiziksel olarak orataya çıkarsa ihtiyacı olan öğeleri emebilir. | Open Subtitles | إنه يمتص العناص اللازمة بإظهار نفسه بالتكوين الجسدى |
| Lakin, her kadının kocasından beklediği fiziksel ilişkiyi elde edemedi. | Open Subtitles | ولكنها لم تحصل على الحب الجسدى الذى تنشده كل زوجة من زوجها |
| İlişkimiz birkaç hafta önce fiziksel boyuta ulaştı. | Open Subtitles | علاقتنا اتخذت المنحنى الجسدى منذ بضعة اسابيع |
| Bu tedaviye devam ederse, 15'ine geldiğinde, 10 yaşındaki biri gibi bile fiziksel gelişim gösteremeyecek. | Open Subtitles | اذا استمروا فى ذلك النظام معه,حتى الوقت الذى يبلغ فيه 15 فلن يصل الى التطور الجسدى الخاص بطفل عنده 10 سنوات حتى |
| Belki biraz fiziksel aktivite sana daha iyi gelir. | Open Subtitles | ربما بعض النشاط الجسدى سيكون جيد من اجلك |
| Böceğin fiziksel saldırıları etrafındaki baloncuğu daha da güçlendiriyor. | Open Subtitles | الإعتداء الجسدى على الخُنفساء هو تعزيز القوة الفقاعية. |
| Boşanma davası açtığınızda fiziksel şiddet gördüğünüzü söylemişsiniz. | Open Subtitles | عندما تقدمتِ للحصول على الطلاق قُمتى بالإستشهاد بالإعتداء الجسدى |
| Dinle,fiziksel yönü bekliyebilir. | Open Subtitles | انظر .. يمكننى للجانب الجسدى ان يؤجل |
| fiziksel temaslı selamlaşmalara alışkın değiliz. | Open Subtitles | لسنا معتادين على التّرحيب باللمس الجسدى |
| Belki de Kynthia ile olan fiziksel temasınızdı. | Open Subtitles | ربما كان من الاتصال الجسدى بـ كنتيا |
| Şimdi, fiziksel olarak sana iyi görünüyorum. | Open Subtitles | الآن أنا سايرتك فى موضوع الفحص الجسدى |
| Bak, bütün hokus pokus beyini son fiziksel evrime getirebilmek için doğru elektro-kimyasal duruma getirmek bu noktada ise, vücut saf enerjiye dönüşecektir. | Open Subtitles | تبدو كل الاشياء الخرافية هى مجرد وسيلة لتوصيل العقل الى الحالة الإلكتروكيميائية المناسبة للسماح للترقى الجسدى النهائى و هي النقطة التي تجعل من هذا الجسد فى هذه اللحظة يتحول إلى طاقة صافية |
| Senin bedeninde olan bu ekmeği kabul etmeme beni layık gör ve öldüğümde ruhumu koru. | Open Subtitles | إجعلنى أستحق هذا الخبز الجسدى وأحفظ روحى حينما أموت |