Çin yemeği ısmarlarsın. Ben de bira ve şarap getiririm. | Open Subtitles | أنت أحضري الطعام الصيني و أنا سأحضر الجعة و النبيذ |
Bu akşam bira ve meyve suları, bayanlar. Musluktan birşey yok. | Open Subtitles | الجعة و صناديق العصير الليلة سيدات لا شيء يخرج من الصنبور |
Bu günlerde aile şenlikleri var geceleri erkekler tekila, bira ve sigara içerler iki kadın birlikteymiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | ولكن هذه احتفالات عائلية وفي الليل معظم الرجال سيحتسون بعضا من التيكيلا, بعض الجعة و ربما بعض السجائر |
Gidip bir duş alayım sonra da bira ve denizkulağı olan şu yere gidelim. | Open Subtitles | أناذاهبللإغتسالبعد هذه الرحلة، و من ثم سوف نذهب لذلك المكان الذي لديه الجعة و صدف البحر |
Bilirsin, bira içip... sevdiğin adamlarla vakit geçirmek gibi. | Open Subtitles | أتعرف، أن تشرب الجعة و تكون مع شباب تحبهم |
Geri döndüğümüzde kendime birkaç bira ve gecelik bir hatun alacağım. | Open Subtitles | عندما نرجع, سوف أحضر لنفسي بعض الجعة و فتاة أقضي معها الليلة |
Çok fazla bira ve tekila içme. | Open Subtitles | لا تشربي الكثير من الجعة و أقداح التيكيلا |
Dellinmiş, bira ve ot suyuyla kaplanmış ve fosilleşmiş Doritos Cool Ranch lekeli parmak izlerine sahip 10 yıllık puf minder. | Open Subtitles | كرسى عمره 10 سنوات يسرب القطن مليء بمياه الجعة و مخلفات الماشية و اثار اقدامها |
Tabii, 2 kutu bira ve 2 çift daha getimişsin. | Open Subtitles | فعلا , وأحضرت صندوقين من الجعة و ثنائيين أخريين |
bira ve solucan jelibonlar. | Open Subtitles | هناك الجعة و الحلوى التي على شكل ديدان |
Bay Simpson, bu egzotik malzemeler sizin sıradan bira ve domuz eti siparişinizden şüpheli bir biçimde farklı. | Open Subtitles | سيّد (شمشون) ، هذه الأشياء الغريبة مختلفة بشكل مريب عن طلباتك العادية من الجعة و اللحم |
Evet, bira ve Adderall sosyal aksiyetenin ilacı gibi sanki. | Open Subtitles | أجل ، يبدو أن الجعة و الـ(آديرال) هُم علاج قلقه الإجتماعي |
Hikaye böylece bitmiyor.Nerdeyse 15 bira içip, kustu ve sabaha kadar da horladı | Open Subtitles | لم تنتهي القصة هنا لقد كان يشرب الكثير من الجعة و كان يتقيأ في الحمامات يبدو انه كان يفتقد للحساسية, و رد الفعل |
Burada bira içip, radyo dinleyip dönmen için yalvaracağını sanma. Öyle mi olacak sanıyorsun? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تجلس هنا و تشرب الجعة و تستمع للراديو ثم تعتقد بإنها ستأتي هنا و تتوسل إليك من أجل أن تعود للمنزل |