| Arkadaşlarla durup bir kaç bira içmeyeceğiz, söz veriyorum. | Open Subtitles | لقد وعدنا بألا نتوقف عن الجعّة مع الرفاق |
| Sonra da oturup gecenin bir yarısı bira tokuşturdunuz. | Open Subtitles | وينتهي بكما المطاف بشرب الجعّة بمنتصف الليل |
| Evet, birkaç bira içip, birbirimizi daha yakından tanıdık. | Open Subtitles | نعم، لقد كنا نحتسي بعض الجعّة ونتعرف أكثر على بعضنا البعض |
| Şu bir kasa birayı şuraya getir bende bedava oyununu oynamana izin veriyim. | Open Subtitles | اجلب لي صندوق الجعّة ذاك وضعه هُناك، وسأدعك تلعب لعبتك مجاناً. |
| Öğrendiğim iyi oldu ama benim bahsettiğim doğum günü babamın bira şişesini fırlattığı zamankiydi. | Open Subtitles | من الجيّد معرفة ذلك، ولكنّ عيد الميلاد الذي كنتُ أفكّر به كان عندما ألقى والدي بقارورة الجعّة |
| Sonunda duvarlardan bira silmek durumunda kalmıştım. Ne mutlu doğum günüydü ama. | Open Subtitles | وانتهى بي المطاف لمسح الجعّة عن الجدران، عيد ميلاد سعيد لي |
| Çantanda bira kaldı mı, yoksa baban bizi tutuklar mı? | Open Subtitles | هل معك المزيد من الجعّة في حقيبتك ، أو أن والدك سوف يلقي القبض علينا؟ |
| Genelde, izin günlerimde, soğutucumu doldurur, birkaç bira alırım. | Open Subtitles | عادةً، بأيّام إجازتي آخذ ثلاجة مبرّدة، وأضع بعض الجعّة |
| Geri dönerken belki bir bira içeriz. | Open Subtitles | ربّما يمكننا إحضار بعض الجعّة في طريق عودتكَ |
| Alanlar olduğunu bilmiyordum. İyi o zaman hep beraber bira içelim bir ara. | Open Subtitles | عظيم، يجب أن نجتمع لاحتساء الجعّة في وقت ما |
| Bütün paramı bira işine yatırdım ve Master kartımı Visa kartımla Visamı da Amex kartımla ödüyorum ve çok fazla açıldım. | Open Subtitles | أترى .. لقد استثمرت نقودي لمشروع الجعّة و أنا أدفع ببطاقة الماسترد و الفيزا و سوق الأوراق المالية |
| Bütün paramı bira işine yatırdım ve Master kartımı Visa kartımla Visamı da Amex kartımla ödüyorum ve çok fazla açıldım. | Open Subtitles | أترى .. لقد استثمرت نقودي لمشروع الجعّة و أنا أدفع ببطاقة الماسترد و الفيزا و سوق الأوراق المالية |
| bira reklamındaki toga giymiş adamı biliyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين إعلان الجعّة الذي ظهر به رجل يرتدي الزيّ الروماني الفضفاض ؟ |
| Bir bira daha alayım, hemen geliyorum. | Open Subtitles | دعيني أحضر مزيداً من الجعّة وسأعود إليكِ حالاً |
| Kamera, onu, otopark alanında oturup bira içerken, bir saatten fazla görüntülemiş. | Open Subtitles | الكاميرا صوّرته وهو يجلس .. في موقف السيّارات يحتسي الجعّة لأكثر من ساعة .. |
| Kütüphaneden sonra, bara gittik acımasız bir bira düellosuna başladılar. | Open Subtitles | حسناً ، بعد المكتبة ، ذهبنا إلى حانة وخاضا منافسة قويّة في احتساء الجعّة |
| Galiba minibüste birkaç bira görmüştüm. | Open Subtitles | أظنّني رأيتُ بعض قوارير الجعّة في الشاحنة |
| Evet, Darryl ve depodaki çocuklar onlarla şu anda içilecek bir birayı müzayedeye çıkarıyorlar. | Open Subtitles | حسنا،"داريل" والأولاد من حيّ السود في المستودع تبرعوا بسخاء للخروج لاحتساء الجعّة معهم في الحال |
| Tam olarak bilimsel değil ama, sanırım bu duruma biradan önceki likör derim. | Open Subtitles | إنّه ليس علماً دقيقاً، لكن أعتقد أنّ العبارة هي التروّي في إحتساء الجعّة. |
| 100.000 Dolar karşılığında Kutsal Kaplumbağa birası'nın en büyük hissedarı olabilirsiniz. | Open Subtitles | بمبلغ 100 ألف دولار . قد تصبح أكبر المساهمين بمصنع الجعّة |
| - O zaman git de kendi biranı kendin al. | Open Subtitles | إذن احصل على الجعّة بنفسك |
| Başka şans olmadığına göre, havalı çocuklar için biraya ulaşıp, ...Lot'ı kurtarmak için son bir hamle yaptım. | Open Subtitles | "مع تبقّي خيارات قليلة، أقدمتُ على محاولة أخيرة لإحضار الجعّة للفتيان الرائعين وإنقاذ البقعة" |
| Yo, yapma dostum, Biralar şirketten. | Open Subtitles | كلاّ، بربّك يا رجل، إنك تعلم أنّ الجعّة مجّانيّة |
| Sahaya varır varmaz önce birasını söyler sonra küçük bir yudum da bana içirirdi. | Open Subtitles | أتذكّر أنه بمجرد أن نصل إلى الملعب كان يطلب الجعّة الخاصة به و يعطيني رشقة صغيرة من رغوتها |
| Soğuk meşrubatı unut, Biz biranın dibine vuralım Size soğuk meşrubat ikram edeyim ... | Open Subtitles | إنسى المشروبات الباردة, احتسي معنا الجعّة |