burada oturup, okumak ve çürümekten başka bir iş için sebebim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ شيئاً ما أفعله سوى الجلوس هنا و القراءة و التعفـُّن. |
Şimdi de burada oturup ömrüm boyunca orayı izlemem gerektiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | والآن تقولين ، بأنه علي الجلوس هنا و مراقبتها لبقية حياتي ؟ |
Herhangi bir şey, bütün gün burada oturup Kate hakkında ağlamandan daha iyidir. | Open Subtitles | أى شئ افضل من الجلوس هنا و البكاء على كايت |
-O zaman giderim. -Hayır. Siz burada oturup, kürtaj sohbeti edebilirsiniz. | Open Subtitles | سأرحل إذاً يمكنك الجلوس هنا و التحدث عن الإجهاض |
Yapacağımız şey, burada oturup Williamson'ın çıkmasını ve bizi o lanet elmaslara götürmesini beklemek! | Open Subtitles | ماذا نحن فاعلين فقط الجلوس هنا و انتظار قدوم وليامسون و خروجه وان يدلنا علي الماس اللعين |
Şunu söyleyeyim, burada oturup, yemeğinle oynamanı izlemek seni daha az korkunç gösteriyor. | Open Subtitles | يجب أن أقول لك,أن الجلوس هنا و مشاهدتك تلهين بطعامك يجعلك تبدين أقل ترويعا |
burada oturup, durumun kendi kendine çözülmesini mi umalım? | Open Subtitles | أتريد الجلوس هنا و تمني أن تمر هذه الأزمة؟ |
burada oturup, durumun kendi kendine çözülmesini mi umalım? | Open Subtitles | أتريد الجلوس هنا و تمني أن تمر هذه الأزمة؟ |
burada oturup konuşabiliriz ama seks yapmayacağız. | Open Subtitles | , يمكننا الجلوس هنا و التحدث لكننا لن نتغازل |
burada oturup, onca masum insanın hayatını tehlikeye atmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني الجلوس هنا و تركه يُضحّي بأرواح كلّ أولئكَ الناس الأبرياء |
burada oturup konuşmak her şeyi düzeltecekmiş gibi yapamam. | Open Subtitles | لا يمكنني الجلوس هنا و التظاهر بأنه, بطريقة سيكون الوضع أفضل |
Demeye çalıştığım burada oturup, adamın bizi aramasını beklemek dışında yapılacak şeyler var. | Open Subtitles | ما احاول قوله هو إن هناك أشياء يمكن فعلها عوضاً عن الجلوس هنا, و انتظار مكالمته. |
Bak, burada oturup birbirimize bir daha bunların olmayacağını söyleyip durabiliriz. | Open Subtitles | انظر , نستطيع الجلوس هنا و نخبر بعضنا كيف هذا لن يحدث ثانية |
burada oturup 5 yıl boyunca 31 çekebilirim. Ve yapacağım da. | Open Subtitles | يمكنني الجلوس هنا و أسخر لمدة 5 سنوات،و سأفعل ذلك |
O halde burada oturup herşeyin arkasında... baban olduğu hakkında gevezelik etmenin bir anlamı yok. | Open Subtitles | لذا, يمكنني الجلوس هنا و القول بأنه تم توريطي و والدك وراء الأمر كله |
Çünkü burada oturup önümüzdeki 20 dakika boyunca bir dosyaya bakamam. | Open Subtitles | لأني لا أستطيع الجلوس هنا و أتطلع إلى حزمة خلال العشرين دقيقة القادمة |
burada oturup sızlanabiliriz ya da gidip keyfimize bakarız. | Open Subtitles | يمكننا الجلوس هنا و التشكي أو يمكننا الذهاب للخارج و التمتع بأنفسنا |
Ya da sadece burada oturup doğanın güzelliğinin keyfini çıkarabiliriz. | Open Subtitles | أو مجرد الجلوس هنا و نقدر جمال الطبيعة . |
burada oturup, onun ölümünü seyredemem. | Open Subtitles | لا يمكنني الجلوس هنا و مشاهدتها تموتَ |
Sadece burada oturup bekleyemeyiz. | Open Subtitles | حسنا ، لا يمكننا الجلوس هنا و الإنتظار . |