Daha güneyde, kıtanın kıyısında denizdeki buz örtüsü kırılmaya başlıyor. | Open Subtitles | جنوبا, وبالقرب من القارة يبدأ غطاء البحر الجليدي في التكسر |
Etraflarındaki buz dünyası eridiğinde bazı kutup hayvanları büyük zorluklarla karşılaşacak. | Open Subtitles | ستواجه بعض حيوانات القطب تحديات عظيمة عندما يتبدد العالم الجليدي حولهم |
Yaklaşık 200 metrede, buz parçasının üstündeki iki foka doğru gidiyor. | Open Subtitles | تقريباً على مسافة 200 متر أمام تلك الفقمتين على الطوف الجليدي |
Buzul Ruhlar Festivali'nin kış gündönümünde bitmesinin bir sebebi var. | Open Subtitles | ثمة مغزى لانتهاء مهرجان أرواح النهر الجليدي في الانقلاب الشتوي |
Derken 10 bin yıl önce, küresel iklimdeki ani bir değişimle Buzul çağı sona erdi ve insanoğlu tarım yapmayı öğrendi. | TED | ثمّ منذ 10,000 سنة، مستغلّين تحوّلاً طارئاً في الطّقس الأرضي، مع نهاية العصر الجليدي الأخير، تعلّم البشر الزراعة. |
Yer altı suları genişler ve kendisine buzdan yüzeyin altındaki çatlaklardan yol açar. | Open Subtitles | يتمدّد الماء بالباطن ويشق طريقه للأعلى عبر الصدوع في السطح الجليدي |
Bu borulardaki hidrolik de, buz gibi derinliklere kontrollü bir batış sağlayacak. | Open Subtitles | والغطاء الهيدروليكي في هذه الأنابيب.. سينفذ غرقاً في العمق الجليدي مخططاً له. |
İşte bu Antartika'daki Ross buz Tabakasına inen biziz. | TED | هذا نحن لحظة الهبوط على الجرف الجليدي روس في القارة القطبية الجنوبية. |
şüphe duymadan söyleyebilirim ki , bu evrendeki yanlızca zincirlerinden kurtulmuş en güçlü kuvvet tarımdır buz devrinin sonundan beri. | TED | وبدون شك، الزراعة هي أكبر قوة أطلقت بهذا الكوكب منذ نهاية العصر الجليدي. |
Tüylü Mamutlar özellikle buz Devrinin ilginç, esaslı görüntülerindendir. | TED | هذه الحيوانات مثيرة للإتمام بشكل خاص، الصورة المثالية للعصر الجليدي. |
Popüler bir diğer tür ise buz dağı teorisi; bizler sadece buz dağının başını görürüz, ama altı buz dağının görünmeyen çoğunluğunu oluşturur. | TED | نموذج آخر، مشهور عند الناس، هو فكرة الجبل الجليدي، الذي لا نرى منه سوى القمة لكن معظم الجبل الجليدي يختبئ في الأسفل. |
Ross Buzulu'ndan kopmuştu, oraya buz kenarı ekolojisini keşfetmek ve buzun altındaki yaşam formlarını aramak için gittik. | TED | انفصل قبالة الجرف الجليدي روس، وذهبنا الى هناك لاستكشاف بيئة حافة الجليد والبحث عن أشكال الحياة تحت الجليد. |
Logo ile başlamayı düşünüyordum. Burada eksik olan elbette ki Kuzey Kutbu’nun buz örtüsü. | TED | لقد فكرت أن أبدأ بالشعار. ما هو الشيء الناقص هنا بالطبع هو الغطاء الجليدي للقطب الشمالي |
Bunlar süper kıta Pangea boyunca yayıldı ve öldü, kömür oluştu, 100 milyon yıllık buz Devri'ne önderlik etti. | TED | انتشرت عبر القارة العظمى لبانجيا وماتت، منتجة الفحم، مما أدى إلى العصر الجليدي لمدة 100 مليون سنة. |
Bütün bunları bilince Buzul Çağı Avrupası'nın geometrik işaretlerinin tamamen soyut yazılı karakterler olması pek mümkün görünmüyor. | TED | بمعرفة كل ذلك، يبدو مستبعدا جدا أن تكون العلامات الهندسية من العصر الجليدي الأوروبي حروفا مجردة بالفعل. |
Fakat 4.000 sene bizi son Buzul devri maksimumuna ulaştırmak için yeterli değil. | TED | لكن 4.000 سنة غير كافية لإرجاعنا لأوج الدور الجليدي السابق. |
Ve son Buzul çağının sonlarına doğru, Kuzey Amerikalı develerin nesli tükendi. | TED | ثم قبل نهاية العصر الجليدي الأخير، انقرضت الجمال في أمريكا الشمالية. |
buzdan çatı, bu dünyayı yukarıdaki dehşetli dalgalanmalardan yalıtıyor. | Open Subtitles | يعزل السقف الجليدي هذا العالم عن التقلّبات الوحشية في الأعلى |
NASA, altı ay önce Batı Antarktika Buzulu'nun parçalandığına dair bizi bilgilendirdi. | TED | أبلغتنا ناسا قبل ستة أشهر بأن الحيد الجليدي الغربي في القطب الجنوبي بدأ يتفكك. |
California’nın büyüklüğüne eşit bir alanın orta dereceden şiddetli dereceye varan kar erimesi miktarı. | TED | مقدار الذوبان الجليدي الذي يتراوح بين المتوسط والحاد لمنطقة تعادل حجم كاليفورنيا |
Yine de, bu buzlu dünya bizimkinden çok farklı görünür. | Open Subtitles | ومع ذلك،يبدو هذا العالم الجليدي مختلفا تماما عن ما لدينا |
Ice Road Truckers filminin oyuncu kadrosuna benziyorlardı. | Open Subtitles | الخيارات غير متاحة يشبهون طاقم شاحنات الطريق الجليدي |
Gelecek haftaki Buzda balık avı gezimiz için mükemmel. | Open Subtitles | أتعلم, ذلك سيكون مثالي لعطلة نهاية الأسبوع القادم في رحلة صيد السمك الجليدي |
İnebilirsek, buzla parçalandıkça kopan büyük buzdağlarını gözlememizi sağlayacak bir cihaz yerleştireceğiz. | Open Subtitles | وإن أفلحنا في ذلك سيسعنا نصب أداة تُساعدنا في مراقبة تفسّخ الجبال الجليدية الكبيرة كما يتكسر الرف الجليدي |
... büyük buzlar çözülmeye ve su Afrika'ya dönmeye başlıyor. | Open Subtitles | بدء العصر الجليدي في الذوبان وعادت المياه لأفريقيا |
Evet, şey, tişörtünün iddiasına katılmasam da, buzula olan ilgiyi arttıran şeyleri teşvik edeceğim. | Open Subtitles | حسناً ، بالرغم من أنني لا أتفق مع العبارةالمدونةعلىقميصك.. إلا أنني أتفق مع أي شيء يرفع الوعي بالنهر الجليدي |
Buzulda tek başına ilerlemek çok tehlikelidir; çünkü yüzeyde karın kapattığı yarıklar olabilir. | Open Subtitles | عبور النهر الجليدي خطير للغاية بمفردك لأنه توجد صدوع بالثلج مغطاة بالجليد |
buzdağı Antarktika'nın bir mikrokozmosudur. | Open Subtitles | الجبل الجليدي هو صورة مصغرة من القارة القطبية الجنوبية. |
buzulun oraya gidersem belki de onları görebilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | و قلت ربما من أسفل النهر الجليدي سأتمكن من رؤيتهم |
Bir gün, hala hatırlıyorum... buzullar eridi ve buzdağları kuzeye doğru sürüklendi. | Open Subtitles | ذات يوم، لازلت أتذكر... فقد ذاب الجليد وانجراف الجبل الجليدي نحو الشمال |