ويكيبيديا

    "الجماعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • grup
        
    • grubun
        
    • sürünün
        
    • grubu
        
    • Yakınlık
        
    • ekip
        
    • grupla
        
    • Birlik
        
    • Koloni
        
    • sürü
        
    • gruba
        
    • insanlar
        
    • topluluğun
        
    • bölük
        
    • sürüden
        
    İşte o manyak grup! Mary, makineli tüfeklerin çekildiği filmde rol almış. Open Subtitles إنها تلك الجماعة المجنونة، إنها كانت معهم تطلق بندقية الرشاش في الهواء
    İkinci bombanın da, aynı kişinin veya grubun işi olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أن هذا العمل تم من خلال نفس الشخص او الجماعة
    Bu güne kadar gözlemlediklerimizle bir sürünün davranışını ortaya çıkarabiliyoruz. Open Subtitles كل ما رأيناه حتى الآن يرجح.. أنه من سلوك الجماعة...
    Gerçekte özgürlük suç işlemektir.Çünkü öncelikle kendini düşünür, grubu değil. Open Subtitles فى الحقيقة الحرية هى جريمة لأنها تفكر بنفسها وليس الجماعة
    Eğer kraliçe hazır olmadan, kubbe tamamen kapanırsa Yakınlık buradan sağ çıkamaz. Open Subtitles ،إذا انتهت القبة قبل أن تستعد الملكة لن تنجو الجماعة من هذا
    Çikolata dolu bir termosla birlikte ekip arabasında oturacak mısınız? Open Subtitles تجلسان مع الجماعة في السيارة مع كوب كوكا؟
    En büyük endişem, ait olduğum grupla ilgili. Open Subtitles و لكن أكثر ما يهمني و يهم .. الجماعة التى أنتمي لها
    Bir grup insanı diğer gruptan uzak tutmak için ne yapabiliriz? Open Subtitles ما هو الشيء الذي يبعد جماعة من الناس عن الجماعة الاخرى؟
    Bunu yalnızca grup için yapmıyorlar, bunu yapmak konumlarını sağlamlaştırıyor. TED فهم لا يفعلون ذلك من أجل الجماعة فحسب، لأنهم بذلك يعززون منصبهم.
    Alfa, saldırıların boyutlarının dağılımıdır. gerçek dağılımıdır saldırıları düzenleyen grup direncinin. TED ألفا تعبر عن توزع أحجام الهجمات الذي هو في الحقيقة توزع قوات الجماعة التي تنفذ الهجمات
    Bu da onları grupta oldukça popüler yapıyor, çünkü grubun en düşük kıdemli üyeleri için güvence sağlıyorlar. TED وهذا ما يجعلهم محبوبين جداً في الجماعة. لأنهم يوفرون الأمن للأعضاء ذوي الترتيب المتدني في الجماعة.
    Ama grubun görüşleri gerçeklikle çelişmeye başlayınca bu bir sorun hâline gelir. TED لكن هذا يصبح مشكلة عندما تصبح معتقدات الجماعة معارضة للواقع.
    Kendi adınıza düşünün. Koyun gibi sürünün peşinden gitmeyin. Open Subtitles يجب أن تفكروا لأنفسكم لا تكونوا خرافا، تتبعون الجماعة
    Eğer bu çorak arazide hepsini yetiştirmek istiyorsa sürünün tamamının yardımına ihtiyacı olacak. Open Subtitles ولكن إن أرادت ان تربيهم في هذه الأرض القاحلة ستحتاج العون من الجماعة بأكملها
    Batı, benim gördüğüm kadarıyla, o dönemden gücünü kaybederek çıktı, çünkü grubu anlamadık. TED الغرب كما اراه, عاد من ذلك العقد اضعف حالا لأننا لم نعي مفهوم الجماعة
    Bu grubu toplayan benim. Ben! Open Subtitles أعني، أنا الشخص الذي وضع هذه الجماعة سويا.
    Yakınlık bizi gafil avladı ve ben, bunun tekrar yaşanmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles الجماعة قبضت علينا فجأةً وأن لن أسمح بحدوث ذلك مرة أخرى
    Büyük bir "ekip" olmamız gerekiyor ama "Sessiz birisin" beni olay dışında tutmak istediğiniz zaman kullandığınız mazeret. Open Subtitles أتعرفون من المفترض أن نكون تلك الجماعة المترابطة و لكن هذا هو العذر الذي تقولانه كلما أردتما أن تستبعداني من شيء
    Sorumlu ülkelere dair güçlü kanıtlarımız var, destekledikleri terörist grupla birlikte. Open Subtitles و لدينا دليل على تورط دول في هذا التفجير و الجماعة الإرهابية الذي نفذت التفجير
    Ah, ne ayıp. O Birlik gelemiyecek gibi görünüyor. Open Subtitles آه، يا له من عار يبدو الجماعة ليست قادمة
    Tabii ki, Koloni Kulübü şehirdeki en eski ve en saygın kulüp. Open Subtitles ،بالطبع, نادي الجماعة المشتركة هو أقدم و أرقى نادٍ للسيدات في المدينة
    sürü ayrıldığında, onlar kendi yollarına gittiler ve bizim işimize karışmamayı tercih ederler. Open Subtitles عندما تفرقت الجماعة , ذهبوا في طريقهم وسيفضلون أن لا يتدخلون في أمورنا
    Kısa süreliğine bile olsa o gruba sahiptim. Open Subtitles لقليل من الوقت فحسب، كان لدي تلك الجماعة الصغيرة اللطيفة
    - Çünkü onlar kül yutmaz. - Onlar iyi, temiz insanlar. Open Subtitles هؤلاء الجماعة لايفوتهم شيء - إنهم أناس لطفاء، أناس طيبون -
    Gerçek anlamda karşılıklı bağımlılık da söz konusu. Bireysel kuşlar, topluluğun çıkarlarının kendi çıkarlarına olduğunu bir şekilde biliyorlar. TED و هناك معنى حقيقي للإعتماد المتبادل, حيث تفهم بعض الطيور بطريقة ما أن مصلحتها في مصلحة الجماعة.
    - Durun! bölük, oraya gideceksiniz! - Emredersiniz! Open Subtitles توقف ، ستتوجه إلى قائد الجماعة حاضر سيدي
    sürüden kardeşimi bir it öldürdü mü? Open Subtitles أخي في الجماعة قُتل بواسطة مستذئب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد