Cinayet oranı artıyor, Suçlar artıyor ama devriye polisi yok. | Open Subtitles | معدلات جرائم القتل ترتفع ، الجنايات مرتفعة ، الدوريات شاغرة |
Cinayet masasına döndüğümde umarım beni görmeye gelirsiniz. | Open Subtitles | عندما أعود لقسم الجنايات,آمل أن تأتوا لرؤيتي |
İyi, Cinayet Masası'na Al gibi polisler gerek. | Open Subtitles | جيد,قسم الجنايات بحاجة لشرطي يتمتع بخبرة آل |
Uluslararası Suçlarla Mücadele Örgütü başkanı olarak dünyanın en büyük suç örgütüyle mücadele görevine liderlik yetkisini, yakın dostum Büyükelçi Han'a verdim. | Open Subtitles | كرئيس لمبنى الجنايات العالمية , لقد ائتمنت صديقي السفير هان على أن يقود هذه المعركة , ضد أعظم منظمة إجرامية في العالم |
Yedi ay boyunca, trafik mahkemesi hakimi olarak rahatça oturduktan sonra, Ceza mahkemesine geçmem gerektiği söylendi. Kısım iki, Ceza mahkemesi. | TED | بعد أن قضيت مرتاحة سبعة أشهر كقاضية في محكمة المرور، أُعلمت بأنني نُقلت إلى محكمة الجنايات، القسم الثاني، قاعة محكمة الجنايات. |
Bize olay yeri adli tabibi lazım, Cinayet masasına haber verin. | Open Subtitles | يلزمنا اختصاصي مسارح الجريمة ويستحسن إبلاغ قسم الجنايات |
Tüm ekiplerin dikkatine, Uluslararası Suçlarla Mücadele binasında ateş edildi. Çin Büyükelçisi vuruldu. | Open Subtitles | إلى جميع الوحدات التوجه إلى مبنى الجنايات العالمي السفير الصيني قد تم إصابته |
Demek istiyorum ki Cinayet masasında gerçek bir tahkikat yapabilseydim... | Open Subtitles | ليتني أستطيع العمل لقسم الجنايات كبوليس سري حقيقي. |
Cinayet Masası'nda buluşalım. Kayıt cihazı da getir. | Open Subtitles | وافيني إلى شعبة الجنايات وأحضري معك مسجّلة |
Yıllar önce Cinayet Masası'nda bulunduğunu biliyorum fakat bu departmanı nasıl yönettiğimi anlatayım çünkü bu departman benim dediğim gibi işler. | Open Subtitles | أعلم بأنّك عملتَ في شعبة الجنايات منذ سنوات لكن دعني أخبرك كيف أدير هذه الوحدة لأنّها الطريقة المعتمدة |
Cinayet Masasındanım. Buraya onlarla ilgili olarak geldim. | Open Subtitles | لأنني من قسم الجنايات أنا هنا للتحرّي عن الجثث |
Bütün sorgulama boyunca orda kalacaksın. Bu Cinayet masasını işi o yüzden bırak onlar konuşsun. | Open Subtitles | ستشاركين في الاستجواب لكن دعيه يترأس الاستجواب لأنّ هذه مهمّة قسم الجنايات |
Cinayet masası da Cumartesi gecesi bir tane buldu. | Open Subtitles | كما وجد قسم الجنايات قتيلاً آخر ليلة السبت، قد يكون أحد رجالنا |
Peki Cinayet masası? | Open Subtitles | ماذا عن شعبه الجنايات ما دام يرتكب الجرائم؟ |
Eğer bu adam Cinayet işliyorsa- Cinayet masasından binbaşı da oradadır. | Open Subtitles | كان رائد قسم الجنايات حاضراً في الاجتماع |
20,000 çocuk, asker çocuk yapılmak için ailelerinden alındı ve Uluslararası suç Mahkemesi'de ordunun beş liderinin peşine düştü, | TED | وقد أُخذ 20،000 طفلاً ليصبحوا أطفالاً مقاتلين، ومحكمة الجنايات الدولية تتعقب خمسة من القادة ل -- الآن، ماذا تسمى؟ |
Yarım saat sonra, Timothy J. Dugan diye biri suç Komisyonuyla gizli bir toplantı yapmış, orada da hep o konuşmuş. | Open Subtitles | بعدها بنصف ساعه اقام تيمونى دوغان جلسه سريه مع لجنه الجنايات وهو من اخذ يتحدث |
Çoğunlukla suç programları. Bunun gibi süprüntüler işte. | Open Subtitles | معظم برامج الجنايات , ترهات كهذا البرنامج |
Beyler, yukarıdan gelen emirlere göre yaşanan Suçlar bütün bölgeler bazında bu yılın sonunda ortalama yüzde 5 düşecek. | Open Subtitles | أيها السادة ، وصلتنا توصيات فوقيّة ..أن معدّل الجنايات لكل منطقة يجب أن ينزل إلى 5 بالمئة قبل نهاية السنة |
Baltimore Ağır Ceza Mahkemesi oturumu başlıyor. | Open Subtitles | ليقف الجميع. محكمة الجنايات في مدينة بالتيمور ستعقد الجلسة الآن. |
adli olaylara olan ilginiz üvey babanızı öldürmeyi planladığınız için miydi? | Open Subtitles | هل إهتمامكَ بعلم الجنايات ينبع من نيتكَ لقتل زوج أمكَ؟ |
Bu olay ilçe emniyetinin sorumluluğunda. Kendi işlerimizle ilgilenelim. | Open Subtitles | هذه ضريبة صداع قسم الجنايات دعنا نقلق على هذا المكتب |