Tamam. Hadi her şeyi Jeffersonian'a götürelim, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً, لنأخذ كل شيء الى (الجيفرسونيان), هيا بنا |
Ama inat edip Jeffersonian adını ve kendi kariyerini mahvetme. | Open Subtitles | لكن لا تدمري مهنتكِ و سمعة معهد (الجيفرسونيان) بسبب العناد الآنسة (مونتينيغرو) قالت انكِ وجدتِ حمضاً نووياً |
Sheriff Frame FBI'dan ve Jeffersonian Institution'dan yardım etmeleri için adli uzmanlar istediğini belirtti. | Open Subtitles | FBI الشريف (فريم) صرح بأنهُ طلب المساعدة من الـ (و مختصي الجنايات من معهد (الجيفرسونيان |
Cam tüm kalıntıları Jeffersonian'a götürecektir. | Open Subtitles | (أقصد أن لدى (كام) الرفاة في (الجيفرسونيان |
Pelant, FBI ile Jeffersonian arasındaki güvenli e-postalara erişim sağlamış. | Open Subtitles | لقد تسلل (بيلانت) الى إيميلات مؤمنة FBI ما بين (الجيفرسونيان) و الـ |
Jeffersonian'ın iki adli antropologa ihtiyacı var: biri cinayetleri çözmek için, diğeri de ciddi arkeolojik kazıları devam ettirmek için. | Open Subtitles | إن (الجيفرسونيان) بالحقيقة يحتاج باحثين أنثروبولوجي جنائيين أحدهما ليحل الجرائم و الآخر |
Jeffersonian'daki maaşını azaltıyorum. | Open Subtitles | يجب أن أقلل ساعاتكِ (هنا في (الجيفرسونيان |
Buradaki, Jeffersonian'dan Dr. Temperance Brennan. | Open Subtitles | (تيمبرانس برينان)... . -من معهد (الجيفرسونيان ). |
Dr. Brennan Jeffersonian için çalışıyor. | Open Subtitles | (برينان) تعمل مع (الجيفرسونيان |
Jeffersonian'daki en zeki beyinler tarafından her hareketinin gözlem altına alınıp incelenme tehlikesisi varken Finn'in hala burada çalışması mantıksız olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون غير منطقي بالنسبة لـ(فين) لو كان يشكل خطراً أن يعمل في مكان حيث كل خطوة لهُ تُراقب و توثق من قبل أذكى العقول في (الجيفرسونيان)؟ |