| Bunlar efsanedeki iki sevgili olmalılar. Buraya gömülmüşler. | Open Subtitles | لا بد أن المدفون هنا هما الحبيبان الذان في الأسطورة |
| sevgili köpekleri ona karşı geldiğinde yüzündeki ifadeyi görmeliydin. | Open Subtitles | ليتك رأيت النظرة التي ارتسمت على وجهها عندما انقلب كلباها الحبيبان عليها |
| Ertesi sabah, iki sevgili yürüyüşe çıkarken uyuyormuş gibi yapacaktı. | Open Subtitles | "وفي الصباح التالي، سيتظاهر بالنوم،" "بينما يخرج الحبيبان للتنزة." |
| Gelin benim aşk kuşlarım | Open Subtitles | هيا,ايها الحبيبان هذه هي فرصتكما لاثبات انكما تحبان بعضكما حقا |
| - Bu mu? İki aşk kuşu arayı kapatmak ister diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | كلا، أعتقدتُ أنكما أنتما الحبيبان سترغبان بتبادل الأخبار. |
| İki yabancıyken sevgili olduğumuzdan beri... | Open Subtitles | "منذ اليوم الذي أصبح فيه الحبيبان غريبان" |
| İki sevgili Mağarası | Open Subtitles | كهف الحبيبان ترجمة: |
| İki sevgili birbirlerini böyle buluyordu. | Open Subtitles | هكذا وجد الحبيبان بعضهما |
| - aşk böcekleri. | Open Subtitles | -أيها الحبيبان |