| Elbette, beş dakikalığına yasal olarak ölmüştüm, ama bunu gerçek aşk için yaptım. | Open Subtitles | بالطّبع كنت ميّتاً قانونياً لمدّة خمس دقائق، لكنّني فعلتها من اجل الحبّ الحقيقيّ |
| aşk berbat bir şey. Bak ne diyeceğim, kafamı biraz boşaltsana şefim. | Open Subtitles | الحبّ مُتعب، هل تعلم، لما لا تُزيح هذا من بالي، أيّها الزعيم. |
| Çok havalı olduğumu düşünürdüm... aşk beni bir eziğe çevirdi. | Open Subtitles | كنتُ أعتقد أنّني انسانة متماسكة و حوّلني الحبّ إلى فاشلة |
| O insan 15 yıldır bana sevgi ve ilgi verdi. | Open Subtitles | هذا الإنسان منحني الحبّ والحنان طوال الـ 15 عاماً الماضية |
| Doğru. Senden once aşkı tanıdığımı sanmıştım. | Open Subtitles | انة حقيقيُ إعتقدتُ بأنّني عَرفتُ الحبّ قبلك |
| Batı yolu en az gerçek aşkın yolu kadar engebeliydi. | Open Subtitles | المسـارالغربيلم يكنأكثرسلاسة من ذلك الحبّ الحقيقي |
| Gitmeden evvel, herkesin Sevgililer Günü için limuzin servisimi kullandığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | قبل ذهابك، أريد تأكيداً أنّ الجميع سيستخدمون سيّارتي الليموزين في أمسية عيد الحبّ. |
| Aja Monet: Hikayemiz bütün harika aşk hikayeleri gibi başlıyor. | TED | "آجا مونيه": بدأت قصّتنا ككلّ قصصِ الحبّ العظيمةِ بين اليافعين |
| Gururlu aşk hikâyeleri yerine, karakterleri doğal ve genelde acemice davranırlar. | TED | فبدلًا من قصص الحبّ النبيلة، فإنّ شخصياتها تتصرّف بشكل طبيعي، وغالبًا بحماقة. |
| aşk ve duygusal sorunlar üzerine çok araştırma yaptım. | Open Subtitles | عملت أبحـاث عديدة على المشـاكل العـاطفية وصعوبـات الحبّ |
| aşk ise, uzmanların işidir. | Open Subtitles | الحبّ يتمّ معـالجتـه من قبل الإختصـاصيين |
| ♪ Çünkü aşk daha fazla bir şey ♪ | Open Subtitles | ♪على فهم ذلك ♪ ♪ لأنّني وقعت في الحبّ من قبل ♪ |
| Temelde aşk ve arkadaşlık aynıdır. | Open Subtitles | في الأساس، الحبّ والصداقة هما الشيء ذاته. |
| aşk için hayatından ya da mutluluğundan fedakarlık yapmamalısın. | Open Subtitles | يجب ألّا تضحّين بالحياة أو السعادة من أجل الحبّ. |
| Umarim bir gün eskiden kalbini dolduran sevgi ve sefkâti tekrar bulursun. | Open Subtitles | آمل أن تجدي يومًا ما الحبّ والشّفقة الذيْن كانا يملآن قلبكِ قبلًا. |
| Bu sevgi sende de aynı etkiyi gösterecektir diye umuyorum. | Open Subtitles | وأرجو أنّ ذلك النوع مِن الحبّ سيعطي المفعول ذاته معكِ |
| Tekboynuzların içinde pişmanlığı ve aşkı bilen bir tek o var. | Open Subtitles | بن كُلّ وحيدات القرن، هي الوحيدةُ الذي تعْرفُ معنى الندم . . و الحبّ |
| Geriye kalanlar, aşkın ta kendisidir duyulan aşk yanıp kül olduktan sonra. | Open Subtitles | الحبّ بنفسه أمره متروك عندما يحترق العاشق بعيدا |
| İşte bu yüzden, Sevgililer Günü'nde sana yapacağım sürprizlerin listesini hazırladım. | Open Subtitles | و لهذا أعددتُ قائمةً بالمفاجآت التي سأفاجئكِ بها في عيد الحبّ. |
| İlk defa aşık oldum, ilk defa kalbim kırıldı, ilk defa onurlu davrandım. | Open Subtitles | الوقوع في الحبّ للمرة الأولى وينكسر قلبي للمرة الأولى واكون صادقا للمرة الأولى |
| - Harika. Bana seni anımsatıyor. Bana sevginin insanı değiştirebileceğini gösterdi. | Open Subtitles | إنّها تذكرني بكِ، ولقد عرّفتني مدى قدرة الحبّ على إحداث التغيير. |
| Benim Baudji der ki gerçek aşka hayatta bir defa rastlarsın, o zaman önünde hiç bir güç duramaz. | Open Subtitles | ابي قال، الحبّ الحقيقي يَحْدثُ فقط مرة واحدة في العمر وعندما يحدث لا شيء يمكن ان يقف في طريقِه |
| Gerçekten kırıldım onları sana aşktan başka bir nedenle gönderdiğimi düşünmene kırıldım. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا مجروح لأنك تعتقدي بأنّني أرسل تلك الأشياء بدافع غير الحبّ. |
| sevgiyi hep yanlış yerlerde arayan bir genç. | Open Subtitles | شابّ يبحث عن الحبّ في جميع الأماكن الخاطئة.. |
| Hadi ama. İnsanı delice şeyler yaptıran tek şey aşktır. | Open Subtitles | كفاكِ، الأمر الوحيد الذي يدفع الجميع إلى الجنون هو الحبّ |
| Hayır, ben gerçekten beni seven ve çok sevdiğim birine âşık olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا، أنا في الحقيقة أرغب بأن أقع في الحبّ, مع فتى يحبّني وأحبّه. |
| Tamam belki çok az da olsa içtenlikle süzüyorum onu ama bu şefkat dolu bir sevgiden kaynaklanıyor. | Open Subtitles | ربما القليل من العاطفة حين أنظر إليها, لأنّي أفضّل أن يكون الحبّ رقيقًا. |
| Gerisi hakkında... sevgidir, ilişkidir, ailedir hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | أما البقية، الحبّ والعلاقات والأسرة، تلك أمور لا أفقه عنها شيئًا. |
| "Paths of Love" böyle başladı. | Open Subtitles | حسنـًا، هذه كانت بداية برنامج "دروب الحبّ" |