Sen Hareket bile edemezken, onlar etrafta eğlence peşinde koşar. | TED | فبينما يكاد يكون الحراك مستحيلاً .. يكونون يجرون ويدورن حولك ملئين بالفرح |
Fırtınada kaybolmuş, karların içine düşmüş ve öylece kalmış Hareket edememiş. | TED | فقد قال أنه قد ضاع في العاصفة وإنهار في الثلج وقد إستلقى هناك دون أي قدرة على الحراك |
Çok çalışan ve takdir edilmeyen bir evhanımı... köprüye park etti, ve Hareket etmeyi red ediyor. | Open Subtitles | ربة منزل مجهدة ومظلومة، وقفت بسيارتها بعرض الجسر وترفض الحراك. |
Bu tekniği kullanırsak, Çakramızın büyük bir kısmı gider ve ondan sonra da Hareket edecek halimiz kalmaz. | Open Subtitles | لو إستخدمنا تلك التقنية ، سوف نستنفد كل شاكارانا ، و لن نكون قادرين على الحراك بعد ذلك |
Hafif bir yara olmasına rağmen Hareket edemezsin. | Open Subtitles | رغم أنه مجرد جرح طفيف لكنك لا تستطيع الحراك هكذا |
Küçük bir hasar olmasına rağmen, bu yarayla Hareket edemiyorsun. | Open Subtitles | رغم أنه جرح طفيف لكنه لا يمكنك الحراك هكذا |
işe yaramaz. bu daha fazla Hareket edemez. | Open Subtitles | لا جدوى من ذلك لم يعد بوسعه الحراك بعد الآن |
Oh? Bu kadar hasar aldıktan sonra Hareket edebiliyorsun demek. | Open Subtitles | يبدو أنها مازلت تستطيع الحراك بعد تعرضها لهذا الكمِّ من الضرر |
Hareket etmeyi kesene dek suyun altında tuttu. | Open Subtitles | وقام بإغراقها في داخله إحتجزها تحت الماء حتى توقفت عن الحراك |
...ta ki cins vücudun Hareket etmeyi kesene kadar... | Open Subtitles | حتى يتوقف جسمك الشاذ اللعين بأكمله عن الحراك |
Yataktan çıkamadım, Hareket edemedim. | Open Subtitles | لم أستطع النهوض من الفراش، لم أستطع الحراك |
Ama Hareket ve konuşma yetilerini yitirip yitirmediğini öğrenmemiz zaman alabilir. | Open Subtitles | قد تكون هناك فترة قبل أن نعرف إن كانت قادرة على الحراك أو الكلام. |
Derin uykuda ve çaresiz, Hareket edemediğimiz zaman, bize saldırırlar, sıkıştırırlar, boğarlar. | Open Subtitles | نغطّ بنومٍ عميق و بلا قوّة حين لا يكون بوسعنا الحراك يجثمون علينا , يضغطون علينا و يخنقوننا |
Tabii içinden dokuzunun birden alınması onu ölüden beter edecek ve birkaç ay boyunca Hareket dahi edemeyecek. | Open Subtitles | ولكنه سيُصبح واهنًا ولن يقوى على الحراك لبضعة أشهر .إزاء استخراج تسعة من البيجو دفعة واحدة |
Şimdiye dek yaptığı şeyleri telâfi eder diye düşünüyordum ama... Hareket edemiyorsa elden bir şey gelmez. | Open Subtitles | كُنت آملُ أن تُكفّر عن خطاياك التي اقترفتها حتى هذه اللحظة ولكن لا فائدة من ذلك إن لم تقوَ على الحراك |
-Hiçbir şey yapmadım. Donakaldım. Yani fiziksel olarak Hareket edemiyordum. | Open Subtitles | لم أفعل أيّ شيء، لقد تجمّدت في مكاني و لم أكن قادراً على الحراك |
Hareket edemiyorsun. Sahneye nasıl çıkacaksın? | Open Subtitles | أنت لا تستطيع الحراك فكيف ستعتلي المسرح؟ |
Sırtım yine incindi. Hareket edemedim. | Open Subtitles | إنخلع ظهري مجدداً، لم أستطع الحراك |
Görülemeyecek kadar ince ama çok güçlü. En iriyarı adamlar bile İp Bulutuma dolaştıkları zaman Hareket edemezler. | Open Subtitles | ,رفيعة جداً لكي ترى, لكنها قوية جداً ... حتى الرجال الأشداء لايمكنهم الحراك عندما يتشابكون معها |
Kıpırdama, Kıpırdama! | Open Subtitles | توقّفي عن الحراك، توقّفي عن الحراك اتفقنا، حسنٌ، حسنٌ؟ |
Bu ilaç boyundan aşağısını hareketsiz hale getirecek. | Open Subtitles | المحلول المُشلّل سيجعله عاجزاً عن الحراك من الرقبة إلى أسفل، |