ويكيبيديا

    "الحرم الجامعي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Kampüs
        
    • kampüste
        
    • kampüsün
        
    • Kampüsteki
        
    • kampüse
        
    • kampüsü
        
    • kampüsten
        
    • kampus
        
    • Kampüsteyken
        
    • kampuste
        
    Kampüs polisinin atladığı bir şey var mı, bir bak. Open Subtitles أنظر لو كان بإمكانك إيجاد شيء فوّتته شرطة الحرم الجامعي.
    Kampüs etrafında ucuz parfüm tutkusuyla gülünç bir fahişe gibi dolanıyorsun. Open Subtitles تتخبطين حول الحرم الجامعي مثل عاهرة سخيفة مع ولع للعطور الرخيصة
    kampüste doğru düzgün kalacak bir yer yoktu ve görünce de kaçırmak istemedim. Open Subtitles بالكاد استطعت الحصول عليها في ذلك الحرم الجامعي وكانت تبدو فرصة جيدة حينها
    kampüste yada Los Angeles Birleşmiş Okul Bölgesi'nde daha önce bir şikayet olmamış. Open Subtitles لا إدعاءات سابقة من خلا الحرم الجامعي أو مقاطعة المدرسة الموحدة بلوس انجليس.
    Cebinde bir not vardı, ve o kampüsün diğer tarafındaydı. Open Subtitles أي مُلاحظة كَانتْ في جيبِها، وهو كَانَ عبر الحرم الجامعي.
    Evimizi ve onurunu, ve Kampüsteki en iyi ev partisi pozisyonunu kurtardınız. Open Subtitles لقد أنقدتما منزلنا وشرفنا ومركزه كأفضل منزل مقيم للحفلات في الحرم الجامعي.
    Bu kampüse ayak bastığınızdan beri birkaç talihsiz olay oldu. Open Subtitles منذ أن وصلتم فى هذا الحرم الجامعي هناك عدة حوادث
    Yani inanılmaz bir durum. Bir gün okul kampüsü tamamen bomboş. Open Subtitles أعني أن هذا مدهش ، الحرم الجامعي خالي تماماً في يوم واحداً
    Bu yıl boğayı taşaklarından yakalayacağız... ve o kdeğersizleri kampüsten atacağız. Open Subtitles هذه السَنَةِ سَنَمْسكُ الثورَ بالكراتِ ونرْفسُ أولئك الفاسقون منْ الحرم الجامعي!
    Ve Kampüs güvenliğinin bilgisine, öğretim programının hiçbir yerinde hiçbirimiz Open Subtitles وتنبيه لأمن الحرم الجامعي. لم يلتحق أي منا بالمنهج الدراسي
    Vize sınavında çıkmış eve dönüyorum. Kampüs'te ayaklanma var. TED أثناء عودتي إلى المنزل بعد اختبار، كانت هناك مظاهرة عنيفة في الحرم الجامعي.
    Kampüs güvenliğine gidip onu rapor etmem gerekmişti. Open Subtitles كان لا بدّ أن أذهب إلى شرطة الحرم الجامعي وأحفظ تقريرا حولها
    Kampüs polisi sadece bunu gizli tutmakla ilgilendi. Open Subtitles حرس الحرم الجامعي كان مهتم فقط بابقاء الامور هادئة.
    Evet, kampüste en nefret edilen kişi olmak garip bir şey. Open Subtitles نعم، فمن الغريب أن يكون الشخص ابغض في الحرم الجامعي. ديان:
    Bu zehirli erillik ve kendini beğenmişlik gösterisi kampüste tecavüz kültürünü kalıcılaştırıyor. Open Subtitles هذا العرض عن الذكورة المسمومة والغرور يخلّد ثقافة الاغتصاب في الحرم الجامعي.
    Siz buraya gelmeden, kampüste olmanızın güvenli olup olmadığı hakkında büyük bir söyleşi vardı. Open Subtitles كان هناك حديث هام قبل أن تصل بشأن ما إن كان وجودك في الحرم الجامعي آمناً
    kampüsün yakınındaki basketbol sahalarını incelemeye başladım. Open Subtitles وبدأت اراقب ملاعب كرة السلة بالقرب من الحرم الجامعي
    kampüsün bakiresi kampüsün erkek delisini mi savunuyor? Open Subtitles عذراء الحرم الجامعي تدافع عن عاهرة الحرم الجامعي؟
    Yani demem o ki, senin Kampüsteki davranışların uygunsuz, profesyonellik dışı... Open Subtitles انا أقول أن سلوكك في هذا الحرم الجامعي لما يكن مناسب
    Öğrenciler, Kampüsteki cinsel istismara karşı toplandı. TED احتشد الطلاب ضد الاعتداء الجنسي في الحرم الجامعي.
    Tatlım, kampüse gidip iş için bir şeyler alacaktım. Open Subtitles أنا يجب أن أذهب إلى الحرم الجامعي وأقوم ببعض العمل.
    kampüse yakın demiştin galiba. Aslında Kampüs içinde. Open Subtitles .إعتقدتُ بأنّك قُلتَ قُرْب الحرم الجامعي .هذا على الحرم الجامعي عملياً.
    Bana kampüsü tanıtırsın. Sana yemek ısmarlarım. Open Subtitles فقط رحبوا بي في الحرم الجامعي سأعزمكم على وجبة
    Bak, yarın gece bütün bunlar değişecek. Özellikle de senin kampüsten canlı yayın yapmandan sonra. Open Subtitles أنظر، ليلة الغد ستغيّر كل هذا، وخاصّةً بعدنا تقدّم بثًّا مباشرًا من الحرم الجامعي.
    Evet efendim var. Bu özel grubun kampus içinde çalışmasına çok uzun bir süredir izin veriliyor. Open Subtitles نعم سيدي، هذه المجموعة بالذات سمح لها إدارة الحرم الجامعي لمدّة طويلة جدا
    Kampüsteyken, rastgele bir çocuğun sırtına atlar, ve onu istediği yere götürmesini sağlardı. Open Subtitles أتعرفون كيف دخلت ميلودي الحرم الجامعي لقد قفزت فوق ظهر شاب عشوائي ثم جعلته إلى أين ارادت الذهاب
    Yoksa kampuste beni deli edebilecek tek insan olduğundan dolayı mı? Open Subtitles أَو واقع بإِنَّهَا الشخص الوحيد على الحرم الجامعي عَلمتَ بأنها ستُجنّنُني؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد