Bu hareketsiz yırtıcı hayvan, çok fazla yakınına gelecek kadar dikkatsiz olan avlarının hareketlerini fark eden yüzlerce hassas antenle kaplı. | Open Subtitles | جسمه مغطى بمئات الهوائيات الحساسة التي تستكشف أي حركة لأي فريسة, قد تكون مهمله بما فيه الكفاية لتمر على مسافة قريبه |
Ama açıkça birileri sizi destekliyor hassas, tam olarak sınıflandırılmış bilgi.... | Open Subtitles | لكن يبدو بوضوح أن هناك من يمدك بالكثير من المعلومات الحساسة |
Kaplumbağa avını yerken hassas korneasının yanmasını önlemek için dikkatle gözlerini kapatır. | Open Subtitles | بينما تلتهم السلحفاة فريستها تغلق عيونها بعناية لتتفادى اللدغ إلى قرنيتها الحساسة |
Enzimler ve proteinlerle ilgili pek çok reaksiyon okyanusların asit miktarına karşı duyarlı. | TED | الكثير من ردود الفعل التي تنطوي على الأنزيمات والبروتينات الحساسة لمحتوى حمض المحيط. |
hassas ve şiş göğüsler doğuma yaklaşırken oluşan ortak bir özelliktir. | Open Subtitles | الأثداء الحساسة و المتورمة هي شائعة في الفصل الثالث من الحمل |
Bu hassas görevi almadan önce Size yıldız sembolümüzü sunmaktan memnuniyet duyuyorum | Open Subtitles | قبل أن أستلم هذه المهمة الحساسة يسرني أن أقدم لكم رمزاً للنجومية |
burada görebileceğiniz gibi, hassas organlardan kaçınarak hedeflerine ulaşabiliyorlar. | TED | وكما ترون هنا، أنّها قادرة أن تتجنّب الأجهزة الحساسة ولا تزال تصل إلى أهدافها. |
Bir robotu böyle hassas işler yapmak için programlamak zordur ama burada, | TED | الآن، من الصعب برمجة روبوت للقيام بالأشياء الحساسة من هذا القبيل، لكنه تبيّن أنّ زميلي بيتر أبل، |
Buradan finans patronlarına hassas konuları ele almaları için bir bakış açısı uygulamalarını | TED | لذلك، أنا أناشد القادة الماليين لتطبيق إطار للتعامل مع الأمور الحساسة. |
Bu ortalama, sağlıklı görünen ergen bir kız ve hayatındaki duygusal olarak en hassas zamanındaki bu geri bildirimi alıyor. | TED | هذه فتاة مراهقة بمظهر صحي عادي تستلم ردودا كهذه في أكثر الأوقات العاطفية الحساسة من حياتها |
Kuruluğa karşı hassas hücrelerin bileşenleri, DNA, proteinler ve membranlar gibi, bu kalıbın içerisinde hapsolurlar. | TED | مكونات الخلايا الحساسة للجفاف، مثل الحمض النووي والبروتينات والأغشية، تصبح محاصرة بداخل هذه المصفوفة. |
Gerilmiş kaslar ve iltihaplı hassas sinirler de her baş ağrısında değişen düzeylerde huzursuzluğa sebep olur. | TED | فالعضلات المتشنجة والأعصاب الحساسة والملتهبة تُسبب درجات مختلفة من عدم الراحة في كل صداع. |
Birçok sinir ucuna sahip hassas vücut parçaları dudaklar ve eller gibi en geniş alanlarla temsil edilirler. | TED | أجزاء الجسم الحساسة لها نهايات عصبية عديدة مثل الشفاه والأيدي، وتمثل بمناطق واسعة على القشرة. |
Bu türden hassas işler yapabilmesi için, ellerin ince manevralar alması gerekir. | TED | التحكم الجيد في حركة اليدين مطلوب للقيام بالمهمات الحساسة كهذه. |
hassas parabolik mikrofonlar Binder'in merhum ailesinin sesini kaydetmeye başladı. | Open Subtitles | الميكروفونات مكافئ الحساسة بدأت لتسجيل فقدت عائلة بيندر ل . |
Pederin eşi olarak, pek çok hassas konudan haberim olur. | Open Subtitles | بصفتي زوجة الكاهن ، فلدي الكثير من المعلومات الحساسة |
Bu tek hücreli canlı, bahsettiğimiz ışığa duyarlı noktacıklara sahip. | Open Subtitles | لهذا الكائن وحيد الخلية إحدى تلك البقع الحساسة للضوء. |
Evet, basınç duyarlı gösterim işlemde. | TED | حسنا. نقوم بتشغيل هذه الشاشة الحساسة للضغط |
Ayrıca, gelişme açısından diğer bir kırılgan ve Kritik süreç ise annenin hamile olduğu dönem. | TED | و إلى جانب ذلك، فإن الفترة الحساسة و الحرجة فيما يخص تطور الحالة هي عندما تكون الأم حامل. |
- nazik yol buraya kadar. | Open Subtitles | بعيدة جداً عن الطريقة الحساسة ما الذي يجري؟ |
Kan testleri anemi olduğunu gösteriyor, kalp ritmi yavaşlamış ve bikini bölgesinin kıllarını almama konusunda inatçılık var. | Open Subtitles | والفحوصات تظهر فقراً في الدم، وتباطؤاً في معدل النبض ورفضاً متواصلاً لحلاقة مناطقها الحساسة |
Denizin dibine yakın yerde yem ararlar ve duyusal oyuklarını çürümekte olan leşlerin koku izlerini takip etmek için kullanırlar. | Open Subtitles | تجمع غذائها بالقرب من قاع البحر وتستخدم صفوف خياشيمها الحساسة لتتبع آثار الروائح المنبعثة من الجثث المتعفنة |
Temelde şu anlama geliyor: Bu protein hassasiyet hücresinde direnç hücresine göre farklılık gösteriyor. | TED | جوهرياً , تعني أن هذا البروتين يتحول .من الخلية الحساسة إلى الخلية المقاومة |
Sadece, sakın aklını kaybetme bu Narin zamanda. | Open Subtitles | من الضروري أن لا تفقد تفكيرك في مثل هذه اللحظة الحساسة |