ويكيبيديا

    "الحسد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kıskançlık
        
    • haset
        
    • kıskançlıktan
        
    • kıskanıyorum
        
    • kıskançlığı
        
    • kıskançlığın
        
    • imrenerek
        
    Bununla ilgili büyük bir sorun var. Ve bu sorun kıskançlık. TED و هنالك مشكلة حقيقية كبيرة مع ذلك و هذه المشكلة هي الحسد.
    kıskançlık, kıskançlıktan bahsetmek gerçek bir tabu, ama eğer modern toplumda tek baskın duygu varsa, o kıskançlıktır. TED الحسد، ان ذكر الحسد امر محظور , و لكن ان كان هنالك شعور واحد مسيطر على المجتمع الحديث، فهو الحسد
    Öyle ki şer kıskançlık Sayının ne denli büyük olduğunu bilmeyecek Open Subtitles -حيث لن يعرف احد الحسد او الشر عندما يريد معرفة النتيجة
    Çünkü baya suratsız görünüyorsun, ama sonra aniden haset gibi birşey oluşuyor yüzünde Open Subtitles لأنك تبدو مكتئباً جداً ولكن فجأة يبدو عليك الحسد أو ربما شيء آخر
    Bir yandan da, sanırım sizi kıskanıyorum. Open Subtitles قانون الجنسية على نحو ما ، أعتقد أنني كنت الحسد.
    Hayır, sadece anlamanızı gereken aileniz hakkındaki düşüncelerimden, beni suçlu yapan varsa, bu sadece kıskançlık olabilir. Open Subtitles لا ،فقط أردتك أن تفهم إذا كنت أنا مذنباً في أي شئ بخصوص عائلتك ،فهو الحسد
    Ama bu Tanrılardan biri yaramazdı ve insanların içine kıskançlık ile tutkuyu yerleştirdi. Open Subtitles لكن كان واحدا من تلك الآلهة مؤذ وقدم الحسد البشرية والطموح.
    Spor, açgözlülük ve kıskançlık için öldürmeyi icat ettiniz. Open Subtitles ..أخترعوا القتل لأجل الرياضة , الغيرة , الحسد
    20 milyar dolarlık bir miras tabii kıskançlık yaratabilir. Open Subtitles أنا واثقة أنكم ستوافقونني أن ال20 بليون دولار كفيلة لخلق الحسد
    Ayrılıyorum, böylece çocuklar kötülük kıskançlık ilgisizlik ve gaddarlığın hüküm sürdüğü bir çevrede büyümüş olmayacaklar. Open Subtitles سأرحل لكي لا يكبر الأولاد في هذه المكان الذي يملؤه الحقد الحسد
    Uzun bukle bukle saçları olan, herkesin evlenmek istediği, herkeste kıskançlık yaratacak kadar güzel bir kadın olarak tasvir edilmiştir. Open Subtitles وُصفت بأنها امرأة جميلة ذات شعر طويل وغزير منسدل، وجميع المتقدمين للزواج أرادوا زواجها، أثارت الحسد بين الجميع.
    kıskançlık beni kendimden geçirdi. Open Subtitles لقد تركت الحسد والغيرة يأخذون أفضل مافيني
    Hitabet kolaydır. Ama kıskançlık, hırs ve açgözlülüğü maskeler. Open Subtitles البلاغة سهلة, ولكنها تختفي الحسد والشهوة والطمع.
    Yalan aldatma, açgözlülük haset, iftira ve bağışlamayı ifade eden kelimeler buralarda hiç duyulmamış. Open Subtitles والعبارات التي تدل على الكذب الخداع ، و الجشع الحسد و الإفتراء و المغفرة
    Onlar bütün kentlerde o dişi kurdu avlayacak Sonunda kurt Cehennem'in içinde kalacak Orası ki, haset ilk oradan çıkmıştır Open Subtitles هذا الكلب سيُطارد تلك المخلوقة طلوعًا ونزولًا حتّى يطعن* *بظهرها داخل الجحيم، حتّى يُحرّرها الحسد أوّلًا ويطلق سراحها.
    haset yanıma yaklaşmayacak. Open Subtitles الحسد لن تصبح صديقتى
    Ya da kızdan nefret mi edeyim yoksa kıskançlıktan çatladığım büyükbabamı mı öldüreyim... Open Subtitles أكره البنت، أو الحسد جدي الكثير أريد أن قتله.
    Eminim becerikli olduğun tek şey bu değildir, tanrıçaları bile... kıskançlıktan çatlatacak güzelliğe sahip tatlı kız. Open Subtitles انا متأكد من ان ليست الشيء الوحيد الذي كنت في متناولها الجمال الذي يجعل حتى الالهه معرضه الى الحسد
    Pek çok yönden seni kıskanıyorum. Open Subtitles في نواح كثيرة، وأنا كنت الحسد.
    Havada, MIT kıskançlığı kokusu var. Open Subtitles اوه الأن أنا أشتم رائحه الحسد فى معهد التقنيات الاكترونى
    Özellikle de, kıskançlığın hiç de hoş durmadığını düşünürsek Bir meleğin üzerinde, yani. Günah işlediğimi mi kastettin? Open Subtitles خاصة إذا وضعنا في الاعتبار أن صفة الحسد ليست من الصفات التي يجب أن تتواجد في ملاك
    O zamanlar, bugün sadece imrenerek baktığımız belli bir dayanıklılık derecesi vardı. TED كانت هناك درجة من المرونة ، إذا أردت ، في ذلك الوقت التي لا يمكن أن ننظر إليها الآن إلا بشيء من الحسد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد