Doğru yoldan saparak duydukları suçluluğu ve öfkelerini... suç bile sayılmayan bir şey için, ot içtiğin için sana yöneltiyorlar. | Open Subtitles | الإغراء الذي يقود للإنحراف بتوجيه اللوم والذنب تجاهك أنت لما يسمونه جريمة على ما ليس جريمة وهو تدخين الحشيشة |
Ve gerçek şu... beni dengeleyen tek şey kafa bulduran ot. | Open Subtitles | والحقيقة أنَ الحشيشة كانت هي الشيء الوحيد الذي يخفف عني كل هذا |
Umarım ot getirmiştir, yoksa içeri almam. | Open Subtitles | يجدر به أن يحضر المزيد من الحشيشة و إلا لن أسمح له بالدخول |
Arkadaşlarıyla bir konsere gitmişti ve orada esrar içmiş ama sanırım senin kızın olduğu için böyle şeyler yapmayacağını düşünüyorsun. | Open Subtitles | إسمع, إنها تذهب للحفلات مع أصدقائها و تدخن الحشيشة لكن, أتعلم أعتقد لأنها ابنتك |
Yani ona resmen eğer kafayı bulursa ve esrar içerse bunun sorun olmadığını söyledin. | Open Subtitles | إذن أنت أخبرتها أساساً أن هذا الأمر مقبول إن هي إنتشت و قامت بتدخين الحشيشة |
Krallar ipek otu bitkisini arıyor ama akıllarında tozlaşmadan başka bir şey var. | Open Subtitles | تبحث الملكات عن نبتة الحشيشة اللبنية ولكن هناك شيء آخر بِنيّتهم غير التلقيح |
Ama sonra fark ettim ki, buraya çıkıp ot sarıp kafayı bulsam falan kimsenin ruhu duymaz. | Open Subtitles | و من ثم أدركت أنني أستطيع الوقوف هنا و أن أقوم بتدخين الحشيشة و أي شيء آخر |
Öğle yemeği arasında ot tüttüreceksiniz, değil mi? | Open Subtitles | هل ستدخنون بعض الحشيشة فى استراحة الغذاء |
Arada sırada içiciyim. Sadece ot, memur hanım. Sadece ot. | Open Subtitles | متعاطي مخدّرات، من آنٍ لآخر، ولكنّي أتعاطى الحشيشة فحسب |
Dinle bunlar ormanda ot yetiştiren hippiler, tamam mı? | Open Subtitles | لا يمكنني القيام بهذا إسمعوا، إنهم ليسوا طوائف هيبية يزرعون الحشيشة بالغابة، مفهوم؟ |
Tabii. İçeride ot içerken, camı falan açabilir misin? | Open Subtitles | أيُمكنك أن تفتح النافذة عندما تُدخن الحشيشة ؟ |
Öyle deme, benimki bana hamileyken ot bile çekmiş ama ben gayet iyiyim. | Open Subtitles | أتعلمين أن أمي كانت تدخن الحشيشة أثناء حملها بي وها أنا على أفضل ما يكون |
Mahallede dolaşıyor, posta bırakıyorum bazen minibüste biraz ot çekiyorum sonra da birinin banyosuna güzelce sıçıyorum. | Open Subtitles | اعنى انى اتمشى حول الحى و القى البريد أحيانا أدخن الحشيشة في الشاحنة وبعد ذلك اتبرز فى احدى دورات المياه الرائعة لأحدهم |
Onun yerine sen buraya gelmiş ot içiyorsun. | Open Subtitles | وبدلاً من ذلك فإنك تقومين بتدخين الحشيشة |
Bütün gün televizyon izleyip ot mu içtin? | Open Subtitles | أكنت تشاهدين التلفاز وتدخنين الحشيشة طوال اليوم؟ |
Hayır, şu an son ihtiyacım esrar içerken annemin beni yakalaması. | Open Subtitles | هذا كل ما أحتاج الآن هو أن تمسك بي أمي أدخن الحشيشة |
O esrar, köpekbalığının suya koyulabileceği bir kör noktada bulundu. | Open Subtitles | تلك الحشيشة هي من وضعتك في نفس المكان الذي وضع فيه ذاك القرش |
Siz çocuklar esrar içiyor gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | ركزوا معي ياشباب , أنتم يا شباب تحبون تدخين الحشيشة , صحيح |
Sen bir hafta o otu içersen altı aylık kiranı öderim. | Open Subtitles | دخّن هذه الحشيشة لمدة أسبوع، و سأدفعُ الإيجار عنك لستة أشهر |
O halde tüm bu otu tek başıma içmem gerekecek. | Open Subtitles | أظن أنني سوف أتعاطى كل هذه الحشيشة بمفردي |
Yalnızca, biz kadınlar biraz kıskancız, ve, pekala, karışıma marihuana ekle. | Open Subtitles | الأمر و ما فيه... نحن النساء نشعر بالغيرة قليلا و... حسنا، قومي بإضافة الحشيشة إلى المعادلة |
Rubin polenleri karıştırarak bir tür Marijuana üretti sadece çok etkili olmakla kalmıyor... bugünün uyuşturucu testleri ile belirlenmesi de imkansız. | Open Subtitles | إستعملَ روبن لقاح متبدل لتَطوير الحشيشة وكانت غير مضرة .. وفعالة |
Koca aptal. esrardan dolayı değildi. | Open Subtitles | عزيزي ، ليس السببُ في الحشيشة. |