İnanılmaz biri. Şu ata sadece o binebilir! | Open Subtitles | هو عظيمُ فقط هو يُمْكِنُ أَنْ يَرْكبَ ذلك الحصانِ |
Senin ata bakışından anladım ki, sana yemin ederim sanki aynı şeyi ben yaşamışım gibi hissettim. | Open Subtitles | وَقفتُ هناك أَنْظرَ إلى ذلك الحصانِ وأقسمُ أني شَعرتُ كأن ذات الشيء قد حصل معي |
Acaba bu atın adı o muydu? | Open Subtitles | أَتسائلُ إذا ذلك كُنْتُ اسم هذا الحصانِ. |
Belki bunu öğrenmek atın üstüne çıkmanı kolaylaştırır. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا ذلك يجعله أسهل لَك للعَودة على الحصانِ. |
Yani sen kızı alıyorsun ve ben atı alıyorum. | Open Subtitles | تَحْصلُ على البنتِ , وأنا أَحْصلُ على الحصانِ. |
Bu zavallıya vuruyordu , canı çıkmış At. | Open Subtitles | هو كَانَ يَضْربُ ذلك الحصانِ المنتهيِ الفقيرِ. |
O atla kaçabilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَرْكبَ ذلك الحصانِ إلى الأمانِ. |
Tekrar ata binmenin zamanı. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لأَنْ يُصبحَ عُدْ إلى الحصانِ. |
Aynen,dün gece ata tekrar bindim. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، مُعاد على الحصانِ ليلة أمس. |
Ömrümde o ata ne sahip oldum ne de bahis oynadım. | Open Subtitles | عِنْدي لا مُمتَلَك ولا عَرضتُ على ذلك الحصانِ في حياتِي. |
Dokuz ya da on yaşından fazla değilmişimdir, ama kafama koymuştum, o ata binecektim. | Open Subtitles | لَكنِّي قرّرُت أن أرْكبُ ذلك الحصانِ. |
Tanrım, o ata bindi. | Open Subtitles | ، وبِاللَّهِ، رَكبتْ ذلك الحصانِ. |
Tekrar ata binmem gerektiğini söyleyeceksin. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَتسلّقَ ظهرَ فوق على ذلك الحصانِ. أَنا عظيمُ جداً a صيد للإسْتِسْلام الآن. |
Bir keresinde, Hintli bir çocukla çıkıyordum, ve bir atın böbrek üstü bezlerini çiğnedim. | Open Subtitles | و احدى المرات واعدت رجلاً هندياً و مَضغتُ على غدّة الحصانِ الكظرية |
İkinci atın sahibiyle konuşmamız gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّنا نَحتاجُ للكَلام إلى المالكِ الحصانِ الثانيِ. |
16 yaşımdayken onun aracını ehliyet sınavı için ödünç aldım, ve sonunda bir marketin otoparkındaki jetonla çalışan atın üstünden geçtim. | Open Subtitles | عندما كُنتُ في الـ 16، إستعرتُ سيارتها لإختبارِ دي إم في ، وإنتهيتُ بـ مكان وقوف محل البقالةِ وجريتُ لأحد جولات الحصانِ الشغّالة بالعملةِ. |
- İpi atın altından geçir! | Open Subtitles | مرر الحبلَ تحت الحصانِ! |
atın üstüne otur. | Open Subtitles | لَهُ a مقعد على الحصانِ. |
Ben de atı durduracağım. | Open Subtitles | سَأَتوقّفُ ذلك الحصانِ مِنْ الركض. |
Bu atı biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ هذا الحصانِ. |
- Benim ne yaptığım önemsiz, bu At asla eskisi gibi olamaz. | Open Subtitles | موافقة؟ آني، مهما فعلت، هذا الحصانِ لَنْ يَكُونَ كالسابق |
Henry amcanın çiftliğine gittiğimiz yazı hatırla. Ölü bir At görmüştük. | Open Subtitles | تذكّرْ في مزرعةِ العمِّ هنري نحن وَجدَ ذلك الحصانِ الميتِ يَكْمنُ في الشمسِ، |
Bende bu atla aynı madalyayı aldım. | Open Subtitles | وحصلتُ على نفسِ الوسامِ كهذا الحصانِ |