ويكيبيديا

    "الحظ السعيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şans
        
    • iyi şanslar
        
    • şanslı
        
    • şansın
        
    • şanstan
        
    Yaprakları sakladım. Onların bana şans getirmeye devam edeceğinden eminim. Open Subtitles لقد احتفظت بالأوراق إنني متأكد أنهم سيجلبون لي الحظ السعيد
    Biliyorum, biliyorum, fakat doğru şans tılsımı seçmek zor bir karardır. Open Subtitles أعلم، ولكن اختيار قطعة نقود الحظ السعيد الصحيحة قرار كبير جداً
    Yaprakları kurtardım. Eminim onlar bana şans getirmeye devam edecekler. Open Subtitles لقد احتفظت بالأوراق إنني متأكد أنهم سيجلبون لي الحظ السعيد
    Gelip toruna okuldaki ilk gününde iyi şanslar dilemek istedim. Open Subtitles جئت لأتمنى الحظ السعيد لحفيدتي في يومها الأول في المدرسة
    Bazen en iyi çözüm, sadece biraz şanslı olmaktan ibarettir. Open Subtitles أحياناً يكون بعض الحظ السعيد هو أفضل خطة على الإطلاق
    Anlaşılan iyi şans ona hep yabancı kaldı. Open Subtitles يبدو انه الحظ السعيد كان دائماً غريباً عنه
    şans getiren altınlarımı da versen iyi olur. Open Subtitles حبذا لو اعطيتني نقودي الذهبية لتجلب الحظ السعيد لي
    Bize şans getirir. Hayır, çıkar şu şeyi buradan. Open Subtitles ربما تكون فأل حسن، ستجلب لنا الحظ السعيد
    Merhaba. Bugün işteki ilk günüm. Gelip bana şans dileyecek misin? Open Subtitles مرحبا ، انه اليوم الاول لي في العمل هل ستأتي وتتمنى لي الحظ السعيد ؟
    İyi şans getirmesi için domuz almamızı tavsiye ediyor. Open Subtitles أن نصطحب معنا خنزيرا من أجل جلب الحظ السعيد
    Bu pasta mutluluk, şans ve başarı getirsin sana! Open Subtitles نتمنى أن تجلب لك كعكتنا السعادة الحظ السعيد والنجاح
    Bize iyi şans getirdi. Daha mutlu bir evlilik hayal bile edemezdim. Open Subtitles وجلبت لي الحظ السعيد ، لقد كان زفاف سعيد جداً
    Ona şans getiren altın kuş kobra yılanınca öldürüldü. Open Subtitles فقد قام ثعبان من نوع الكوبرا بالتهام عصفوره الذهبي الذي كان يجلب له الحظ السعيد
    Çatıdan girip içeride kalan kuşun şans getirdiğine inanılır. Open Subtitles يُفترض أن يجلب الحظ السعيد طائرٌ محبوس فى غرفة
    Çatıdan girip içeride kalan kuşun şans getirdiğine inanılır. Open Subtitles يُفترض أن يجلب الحظ السعيد طائرٌ محبوس فى غرفة
    Öğrencilerin, şans getirsin diye burnunu okşaması bir gelenekti. Open Subtitles أنه تقليد مُتبع منذ مدة طويلة للطلاب أن يحكوا أنوفهم من أجل الحظ السعيد
    Kimse, iyi şans fırsatını kaçırmak istemez Open Subtitles لا أحد يريد أن يضيع فرصة لأجل الحظ السعيد
    Evliliklere mutluluk, evlere de şans getirirler. Open Subtitles تجلب السعادة الزوجية و الحظ السعيد في المنزل
    Er Maçendra Bahadur Garu size iyi şanslar diler. Open Subtitles جنود ماشندرا بهادور جورنج يتمنون لك العديد من الحظ السعيد
    Sadece bizim Todd ve Paula'ya, değişik bir yoldan iyi şanslar dileyişimizdi. Open Subtitles كان لدينا فقط وسيلة صغيرة أتمنى الحظ السعيد للزوجين.
    Ne kadar şanslı olduğumuzu ve size katıldığımızı. Open Subtitles وكيف حالفنا الحظ السعيد للانضمام إليكم
    Bir peni bul, yerden al, bütün gün şansın yaver gitsin. Open Subtitles ابحث عن بنسٍ، ألتقطه طوال اليوم سيحالفك الحظ السعيد
    Yoksa büyük bir şanstan mı? Open Subtitles أم أننا نتحدث عن الحظ السعيد جداً؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد