- İsimlerden biri April Skouris'ti. - Kız kardeşim iğneyi mi vurunmuş? | Open Subtitles | واحد من الاسماء كان ابريل سكوريس هل اختى اخذت الحقنه |
Ben tarafsız olsaydım, ve bunu okusaydım, iğneyi vurunabilirdim. | Open Subtitles | اذا كنت على الحياد وقرأت هذا ربما أأخذ الحقنه |
Dünyadaki herkes bu iğneyi vurunursa, yarısı ölecek. | Open Subtitles | لو ان كل شخص على هذه الارض اخذ الحقنه نصفهم سوف يموت |
Kolundaki iğne izleri iki haftadan fazla süre kalmıştı. | Open Subtitles | كان هناك علامه الحقنه على ذراعها لأكثر من اسبوعان |
İğne yapdırmışsındır umarım. | Open Subtitles | اتمنى انك اخذتي الحقنه هذه ليست فودكا |
Bunun yerine onlara şırınga yapabiliyor olmayı isterim. | Open Subtitles | نحن نود أن تكون قادراً على ضخها مع الحقنه بدلاً من ذلك. |
promisin onu öldürmemiş. Sokakta kalmış bir hali de yok. | Open Subtitles | الحقنه لم تقتلها ,انها حتى لم تعد تعيش فى الشوارع |
Şimdi haberin var mı bilmiyorum ama iğneyi sana kendim yapamam. | Open Subtitles | و الآن لا أعرف إذا كنت تعلم بهذا الأمر لكن لا أستطيع إعطاءك الحقنه بنفسي |
Ama burası benim laboratuvarım, bu adamdan ben sorumluyum ve biz ona bu iğneyi yapacağız. | Open Subtitles | لكن هذا مختبري, وانا مسؤولة عن هذا الرجل, و سوف نعطيه هذه الحقنه. |
İğneyi vurunmak bana yeniden, yaşama isteği verdi. | Open Subtitles | اخذ الحقنه اعطانى ارداه جديدة للحياه |
Kyle, iğneyi vurunmanın bir nedeni var. | Open Subtitles | كايل.. انت اخذت هذة الحقنه لسبب |
İğneyi vurunup hayatta kalmayı umduktan sonra | Open Subtitles | تاخذى الحقنه وتاملين فى النجاه |
O iğneyi vurundum... | Open Subtitles | لقد اخذت الحقنه |
İğneyi vurundum. | Open Subtitles | انا اخدت الحقنه |
Güvendiği kişiler biziz, ama kafamızı çoktan uçurdu! Tanrım ona uyuşturucu iğne yapacağını anlarsa... | Open Subtitles | أللهي ،أن علم بأنك ستوخزه بتلك الحقنه |
- Birinci iğne Doktor. | Open Subtitles | الحقنه الاولى ايها الطبيب |
3. iğne. | Open Subtitles | الحقنه الثالثه. |
şırınga içinde etkisini yavaşça gösterip önce felç geçirmesine, en sonunda ise boğulmasına neden olan kargabüken özü ile doluydu. | Open Subtitles | الحقنه كانت مليئه بعقار الاستريشين بطئ المفعول الذى يقود الى الشلل ثم فى النهايه الى الاختناق |
Hayal edebiliyorum, promisin aldığımı duyduğunda ne kadar kendini kötü hissetmişsindir. | Open Subtitles | انا فقط افكر كم غضبتك عندما سمعتى اننى اخذت الحقنه |
Fakat promisini almak benim için doğru bir şey oldu. | Open Subtitles | ولكن اخذ الحقنه كان الشئ الصحيح لى |
Şırıngada ne olduğunun önemi yok. | Open Subtitles | لايهم ماذا كان في الحقنه |
Şırıngayı Joan'un çantasına senin koyduğunu seziyorum. | Open Subtitles | "انا أشعر أنك انت من وضع الحقنه في محفظة (جوان)" |