ويكيبيديا

    "الحقيقة لم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Açıkçası
        
    • Aslında o
        
    • değildim
        
    Açıkçası müşterilerimizden hiçbirini görmemiştim. Open Subtitles واو,في الحقيقة لم اشاهد أبداً في حياتي عملائنا بلحمهم وشحمهم
    Açıkçası babam bana kendimden başka hiçbir şeye inanmamamı öğretti. Open Subtitles لأنه وفي الحقيقة لم يعلمني والدي بأن أؤمن بأي شيء إلا بنفسي
    Açıkçası buna mecbur kalacağımı düşünmedim. Open Subtitles في الحقيقة لم اظن انه سيتوجب علي فعل هذا
    Aslında o uçakta. Afrika'daki o felaketten sonra burada olmaya karşı çıkamadı. Harika. Open Subtitles في الحقيقة لم يتمالك نفسه عن عدم الحضور إلى هنا بعد كارثة إفريقيا
    biz Aslında o seviyeye daha ulaşmadık. Open Subtitles نحن في الحقيقة لم نصل الى هذا المستوى بعد
    Aslında ilk başta eğitimde değildim, ön-hukuk eğitimi aldım. Babam avukat. Open Subtitles فى الحقيقة لم اكن مدرس فى الاصل بل كنت طالب حقوق
    - Hayır, Açıkçası hiç aklıma gelmedi. Open Subtitles لا , في الحقيقة لم اكن افكر في هذا ابداً
    Açıkçası daha hiçbir şey için kayıt olmadım. Open Subtitles في الحقيقة لم أقم بالتسجيل في أي شيء بعد.
    Açıkçası kim olduğu konusunda bize bir şey söylemedi... Open Subtitles في الحقيقة لم يخبرنا بشيء عن هويتها
    Bilmiyorum. Bunu pek düşünmemiştim Açıkçası. Open Subtitles لا أدري في الحقيقة لم أفكر بهذا
    Ama Açıkçası hiç eşcinsel biriyle tanışmamıştım. Open Subtitles ولكني في الحقيقة لم أقابل شخصا شاذا
    - Açıkçası neden masanızdaki beyle ilgilenene kadar ben burada beklemiyorum? Open Subtitles -في الحقيقة لم لا أنتظر هنا بينما تتعاملين مع السيد الموجود في مكتبك؟
    Açıkçası Thurn-Tippett varken özel sektörü düşünmüyorum. Open Subtitles كلا، في الحقيقة لم أفكر في القطاع الخاص, عندما تذكرت "ثورن-تيبت".
    Onu satın almayı düşündüm ama Açıkçası Le Chiffre'nin fiyatını aşamazdık. Open Subtitles لقد فكرت في أن نشتري خدماته لكنه في الحقيقة... لم نتمكن من المزايدة على "لو شيف...".
    Açıkçası, ona hayır diyemedim. Open Subtitles في الحقيقة لم أستطع الرفض
    Aslında o kadar uzun zaman olmadı. Open Subtitles في الحقيقة لم يستغرق الأمر كثيرًا
    Aslında, o kadar da küçük değildi. Open Subtitles فى الحقيقة لم تكن . . صغيرة جداً
    Aslında o gün yalan söylemek istememiştim. Open Subtitles في الحقيقة لم اكن اريد ان اكذب انذاك
    "Altın kadar iyi." Bu, Aslında o kadar da kötü değildi. Open Subtitles جيد كالذهب " هذه العبارة في الحقيقة لم تكن بذلك السوء "
    Karaciğerini görünceye kadar emin değildim. Open Subtitles في الحقيقة لم أكن كذلك حتى أمعنتُ النظر بكبده
    Evet, aslında sizin portfolyönize baktığımda aslında hiç endişeli değildim. Open Subtitles نعم، رغم ذلك، نظراً لحجم محفظتك، في الحقيقة لم أكن قلق للغاية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد