Gerçek şu ki, silahı yokettiğimizden emin olabilmek için, önce onu bulmamız gerek. | Open Subtitles | الحقيقة هى أننا يجب أن نتأكد من تدمير السلاح، بجل أن نجده أولاً |
Gerçek şu ki ben de seninle aynı şeyleri istiyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هى أنى أريد نفس كل الأشياء التى تريدها أنت |
Ama Gerçek şu ki, intihar etti. | Open Subtitles | الحقيقة هى انه قتل نفسه فعلا, وهذا مؤكد. |
Gerçek şu ki; yanlış ya da doğru olan neydi, bilmiyoruz. | Open Subtitles | الحقيقة هى... إننا لا نعلم ما الذى أخطأ وما الذى أصاب |
Ama işin aslı şu ki annen beni mutlu ediyor. | Open Subtitles | هذا لا بساعد ولكن الحقيقة هى والدتك تجعلنى سعيدا |
Gerçek şu ki biz çoktan ayrılmıştık. | Open Subtitles | الحقيقة هى, اننا رتبنا للحفلة منذ وقت طويل |
Ama Gerçek şu ki, vücudunda içtenliksiz tek bir kemik bile yok. | Open Subtitles | الحقيقة,هى, أنه ليس لديك عظام خادعة فى جسدك |
Bak, Gerçek şu ki birisiyle çıkmayalı çok oldu. | Open Subtitles | إنظر, الحقيقة هى أن مهاراتى فى التواعد صدئة |
Gerçek şu ki, Asgard ölmekte olan bir ırk. | Open Subtitles | الحقيقة هى ، أن الأسجارد جنس محكوم عليه بالفناء |
Gerçek şu ki başka kızlar da olacak. | Open Subtitles | ..الحقيقة هى أنه سيصبح هناك بعض الفتيات الأخريات |
Gerçek şu ki ; ifade verecek olmandan endişelenmiyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هى انى لست قلقا عليك اذا تقدمت للشهاده |
Gerçek şu ki burada hatırlanmaya değecek bir kişi bile yok. | Open Subtitles | حسناً ، الحقيقة هى أنه ما من شخص واحد بهذا المكان يستحق أن نتذكره |
Gerçek şu ki, bu okula geldiğim her gün, gelmek zorunda olduğum günlerden bir tanesinin eksildiği anlamına geliyor. | Open Subtitles | و الحقيقة هى أنه فى كل يوم على أن آتى فيه لهذه المدرسة هو يوم مهدور من حياتى |
Gerçek şu... ki 50 yıl sonra hatırlanmaya değecek bir kişi bile yok burada. | Open Subtitles | حسناً ، الحقيقة هى ليس من شخص واحد بهذا المكان يستحق أن نتذكره بعد 50 عاماً |
Gerçek şu ki, onu sevmiyorsun. Bunu neden basitçe kabul etmiyorsun ki? | Open Subtitles | الحقيقة هى أنك لا تحبيه لماذا لا تعترفين بهذا ؟ |
Gerçek şu ki, kulübe geliyorum, her yerde striptizci kız ve içki görüyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هى أن بين البوظة و الراقصات المتعريات |
Ama Gerçek şu ki masum bir adamı hapse tıktı. | Open Subtitles | ... ولكن الحقيقة هى أنه أرسل رجل برئ إلى السجن |
Gerçek şu ki, bu parçamı henüz kimseyle paylaşmaya hazır değilim. | Open Subtitles | الحقيقة هى أنا لست مستعداً لأشترك بهذا الجزء مع أى شخص أخر حتى الآن |
Gerçek şu ki, hiçbirini ölçemezler... | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هى , انهم لا يستطيعون قياس أى شىء |
İşin aslı, en iyi hamburgeri de onlar yapıyor. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة هى, انه ربما يكون أفضل بيرجر فى الخارج |
İşin gerçeği bazı insanların sizin hakkınızda şikayetleri var. | Open Subtitles | الحقيقة هى أن بعض الناس هنا لديهم بعض الشكاوى منكما |