İlk defa kim olduğumu biliyorum, gerçek kimliğimi, yapmak için doğduğum şeyi. | Open Subtitles | للمَرَة الأولى، أعرفُ مَن أنا ذاتي الحقيقيَة الشيء الذي خُلقتُ لفِعلَه |
Bununla... gerçek mucize, bu armağan. | Open Subtitles | ...مع هذه ...المعجزة الحقيقيَة هذه الهبة |
Her zaman insanlara gerçek hikayeyi ver. | Open Subtitles | دائمًا أعطي النَاس القصّة الحقيقيَة. |
gerçek annem olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | تقولُ أنها أمي الحقيقيَة |
Kirk'in İsa'yı tek gerçek kiliseyle kutlaması gerektiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنَ على (كيرك) الاحتفالَ بالمَسيح من خِلال الكنيسَة الوحيدَة الحقيقيَة |
Ryan, seni yaptığımız geceden gittiğim güne kadar, sahip olduğum tek gerçek mutluluk sendin. | Open Subtitles | (رايان)، منذُ الليلَة التي تكوّنتَ فيها حتى يومِ رحيلي أنتَ كُنتَ السعادَة الحقيقيَة الوحيدَة التي عرفتُها |
- Asıl gerçek koruyucu oydu. | Open Subtitles | الحاميَة الحقيقيَة. |
- Hayır, ben gerçek annenim. | Open Subtitles | - كلا. أنا والدتكَ الحقيقيَة |