ويكيبيديا

    "الحق في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kalma hakkına
        
    • hakkı
        
    • hakkım
        
    • hakkın
        
    • hakkınız
        
    • hakkımız
        
    • hakkını
        
    • tutma hakkına
        
    • Konuşmama hakkına
        
    • doğru
        
    • tam
        
    • hakları
        
    • haklısın
        
    • hak
        
    Sessiz kalma hakkına da sahipsin ama şimdi sessiz kalırsan ölürsün. Open Subtitles ولديك الحق في إلتزام الصمت. لكن إذا مارسته، تموت هنا حالاً.
    o zamana kadar sessiz kalma hakkına sahipsin, bunu kullanmanı öneririm. Open Subtitles حتى ذلك الحين، لديك الحق في التزام الصمت، وأقترح عليك استخدامه
    Yasal olarak gitmeye hakkımız var, ama hakkı olmasına rağmen burada tutuklananlar var. Open Subtitles لدينا الحق في هذا الرحيل، لكن العديدين هنا احتجزوا بالرغم من حقهم الشرعي.
    Yasal olarak gitmeye hakkımız var, ama hakkı olmasına rağmen burada tutuklananlar var. Open Subtitles لدينا الحق في هذا الرحيل، لكن العديدين هنا احتجزوا بالرغم من حقهم الشرعي.
    Ve balkonumdan, istediğim her şeyin ve herkesin, resmini çekme hakkım var. Open Subtitles ولي الحق في إلتقاط صورة لأي شيء ولأي شخص أريد من شرفتي
    Oyların eşit olması durumunda da o eşitliği bozma hakkın var. Open Subtitles وفي حالة تعادُل الأصوات، لديك أيضاً الحق في كسر ذلك التعادل.
    Pasaportlarımızı aldınız. Bilimsel bir çalışma yapıyoruz, buna hakkınız yok. Open Subtitles لديك الفيزات هذه مهمة علمية ليس لك الحق في إحتجازنا
    Sessiz kalma hakkına sahipsiniz. Söyleyeceğiniz her şey aleyhinize delil olarak kullanılabilir. Open Subtitles لك الحق في ان تبقي صامتا اي شيء تقولة من الممكن ان يتخذ ضدك في المحكمة
    Sessiz kalma hakkına sahipsin. Eğer aksini yaparsan sen ölü birisin. Open Subtitles لك الحق في ان تصمت ولكن ان فعلت ذلك ستكون رجل ميت
    Sessiz kalma hakkına sahipsin. Öyle yapmanı tavsiye ederim. Open Subtitles لديك الحق في البقاء صامتاً,واعتقد أنك كذلك بالفعل
    Herkesin kendi düşüncesi uyarınca ibadet etme hakkı olduğuna inanıyoruz, fakat inanç özgürlüğü, insanların inanışlarını suiistimal etme hakkı vermez! Open Subtitles نحن نعتقد أن كل شخص لديه الحق في العبادة وفقا لضميره لكن حرية الدين ليست رخصة للاعتداء على إيمان الشعب
    İşte, sessiz kalmaya kesinlikle hakkı olan biri var burada. Open Subtitles الآن هناك بالتأكيد الرجل الذي لديه الحق في التزام الصمت.
    Paraları onlara, insanlara oyuncak gibi muamele edebilme hakkı veriyor. Open Subtitles يعتقدون أن أموالهم تمنحهم الحق في أن يعاملوا الناس كدمى
    Afedersiniz, ama burası halka açık bir yer ve satış yapmaya hakkım... Open Subtitles اسف و لكن هذا مكان عام ولي كل الحق في أن ..
    Bize söylemediğin bir şey var ve bilmeye hakkım var. Open Subtitles هناك شيء لا تخبرهُ لنا ، لدي الحق في معرفتهِ
    Onu benden izin almadan buraya getirmeye hiç hakkın yok. Open Subtitles ليس لديك الحق في إحضارها إلى هنا بدون إخذ إذني
    Senin bunu söylemeye hakkın yok. Ona imza atmasını söyleyen kimdi? Open Subtitles اوني ليس لذيك الحق في قول هذا من اخبره يشارك التوقيع؟
    Ama ne kadar paranız olursa olsun buraya gelip birlikte çalıştığım insanların önünde beni küçük görmeye hakkınız yok. Open Subtitles ولكن كل أموالك لا تعطيك الحق في أن تأتي إلى هنا و وتشوهي سمعتي أمام الأشخاص الذين أعمل معهم
    Ama bu bile sana, bana "yalancı" deme hakkını vermez. Open Subtitles ولكن من الذي أعطاك الحق في أن تدعوني كذاب ؟
    Sorguda önce ve sorgu boyunca avukat tutma hakkına sahipsin. Open Subtitles لديك الحق في الحصول على محام قبل وأثناء أي استجواب
    Konuşmama hakkına sahipsin. Open Subtitles ضع يدك وراء ظهرك لك الحق في البقاء صامتاً
    Bayan, eğer doğru malzemeniz varsa bu bir kumar değil. Open Subtitles إنها ليست مغامره لا يا سيدتي لك الحق في المكونات
    Şapkam tam olarak mezar taşının üzerine uçtu. Open Subtitles أعني، انفجرت قبعتي الحق في شاهد القبر لها.
    Bu adamlar, her kimlerse, sana bunu yapmaya hakları yoktu. Open Subtitles أولئكَ الرجال، مهما كانوا لم يكُن لهُم الحق في اغتصابِك
    Üzgün olduğunu biliyoruz, sonuna kadar da haklısın ama mümkünse her şeyi yoluna koymak için ikinci bir şans istiyoruz. Open Subtitles نعلم أنكِ مستاءة، ولكِ كل الحق في ذلك لكن إن لم يكن لديكِ مانع، فإننا نريد فرصةً أخرى لتصحيح الأمور
    Sadece gerçekten pişmanlık duyup ikinci bir şansı hak edenlerinki... Open Subtitles التائب الصادق فقط .. له الحق في تَوَقع فرصه أخرى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد