Ama Almanlar kimliklerini, etnik özerklik yok etti. | Open Subtitles | لكن نحن الألمان, دمرنا هويتهم الحكم الذاتي العرقي |
-Onunla birlikte çalıştığımızı düşünmeyi tercih ederim, özerklik, kişisel saygının çok önemli bir unsurudur ve ben kendiminkini inşa etmenin daima bilincinde olmuşumdur. | Open Subtitles | أَحْبُّ تَفكير أنا أَعْملُ مَعها. الحكم الذاتي مهمُ للإحترامِ الشخصيِ... ... وأنارَبّيتُلغمَدائماً. |
Bunun Özerk yönetim unsurları olduğunu hatırlamaya başlarız. | TED | نبدأ نتذكر أن هذه الأشياء هي الحكم الذاتي. |
Kürdistan'da Kuzey Irak Özerk bölgesi Sağlık Bakanı. | TED | وزير الصحة فى منطقة الحكم الذاتي الشمالية فى العراق، في كردستان. |
Ve ortak hukuktaki en üstün çıkar, otonomi ve özgür irade haklarıdır. | TED | والمصلحة العليا في القانون العام هي الحق في الحكم الذاتي وتقرير المصير. |
Geçici olarak yerel özerklik, Kenneth. | Open Subtitles | الحكم الذاتي المحلي المؤقت كينيث |
Japonya Özerk Bölgesi kurulsaydı, Kara Şövalyeler yok olurdu. | Open Subtitles | إذا إقيمت ارض الحكم الذاتي لليابان منظمة الفرسان السود كانت ستنهار |
RIPLEY'in durumunun tamamen Özerk olmasını onaylamak için hem yabancılarda hemde yerel halkta. | Open Subtitles | وللتصديق على حالة ريبلي وقدرتها على الحكم الذاتي لكل من الاجنبي والمحلي |
Güney İrlanda için Özerk yönetimin yolunu açmayacak mı? | Open Subtitles | حسناً، ألن يجلب الحكم الذاتي لجنوب أيرلندا قريباً؟ |
İngiltere kralı tarafından dikte edilen İngiliz koşulları içeren bir Özerk yönetim. | Open Subtitles | الحكم الذاتي وفقاً للشروط الإنجليزية يترأسهُ الملك الإنجليزي |
Özerk olursak bu değişecek. | Open Subtitles | اذا كان لدينا الحكم الذاتي فهذا سيتغير |
özgürlük, herkes için adalet, kendi kendini yönetme ve meşru yönetim gibi. Özgürlük, herkes için adalet, kendi kendini yönetme ve meşru yönetim gibi. | Open Subtitles | الحرية والعدالة للجميع الحكم الذاتي والاستقلال |
Otokrasi Yunancadan geliyor, saltıkçı yönetim demek. | Open Subtitles | الأوتوقراطيه اتت من الأغريق وتعني الحكم الذاتي. |
Bu bizim bağımsızlık, kendi kendine yetme, otonomi gibi yetiştirilişimizin zıttı. | TED | وهذا هو عكس ما تم بناؤه على: الاستقلال، الاكتفاء الذاتي، الحكم الذاتي. |
En yüksek değerimiz otonomi idi. | TED | وكان الحكم الذاتي لدينا أعلى قيمة. |