Asla Sugar Point'e gelmeyecektim, adamım. | Open Subtitles | يجب أن لا أحضر إلى نفطة الحلاوة مرة أخرى |
Asla Sugar Point'e gelmeyecektim. | Open Subtitles | يجب أن لا أحضر إلى نفطة الحلاوة مرة أخرى |
Elbette, Sugar Point'teki savaş lordları. | Open Subtitles | أكيد أمراء الحرب في نقطة الحلاوة |
Hiçbir konuda verimlilik uzmanı değil ama değil mi şeker şey? | Open Subtitles | إنه ليس خبيراً استشارياً للكفاءة من أجل لا شئ ، أليس كذلك أيها الحلاوة ؟ |
İçinde daima biraz şeker vardır. | Open Subtitles | يوجد شيء من الحلاوة هناك دائماً. |
HC: Eğer mucize meyveleri ekşi şeyleri alıp, onları Tatlı bir hale getiriyorsa, karpuza koyduğumuz başka bir peri tozumuz var ve onu tatlıdan tuzluya dönüştürüyor. | TED | هومارو كانتو : وان كان توت المعجزة يستطيع تحويل المرارة الى حلاوة لدينا هذه الاحجية الأخرى التي نضع فيها البطيخ لكي نحوله من الحلاوة إلى اللذة |
Yani , eğer önce tatlılık kavramının var oldugunu düşünürseniz. ve daha sonra Tatlı şeyleri sevecek şekilde evrimleştiğimizi düşünürseniz ters düşünmüşsünüz demektir. Bu yanlıştır. İşler tam tersine gerçekleşmiştir. | TED | لذا إذا فكرت أولاً أن هناك حلاوة ثم تطورنا لنحب الحلاوة لقد فهمتوها بالعكس ، أنه ببساطه خطأ، وهي بالعكس تماماً |
Sugar Point'e hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في نقطة الحلاوة |
- Hank şeker istiyor. | Open Subtitles | هانك)، يحتاج بعض الحلاوة) |
Çok şeker. | Open Subtitles | شديدة الحلاوة |
Ve farkettim ki, bir çiçeğe bakışımız ile aynı şekilde ve arıların sevebileceği tüm tat ve arzulardan aynı çıkarımla, ki Tatlı şeyleri severler, şu rengi severler ve bunu sevmezler, ve simetriden hoşlanırlar. biz kendimiz hakkında neler bulabiliriz? | TED | ووجدت أنه بنفس الطريقة يمكنك النظر إلى زهرة ونستنج جميع الأشياء المثيرة عن ذوق ورغبة النحل أنها تحب الحلاوة وتحب ذلك اللون لا ذاك وتحب التناظر ماذا نستطيع أن نجد عن أنفسنا بنفس الطريقة؟ |
Ama hayatın daha önce hiç bu kadar Tatlı olmadığını söyledi. Bu birbirimize ruhumuzu açmamız ve doğruları söylememiz sayesinde başkalarına karşı daha çok pişmanlık duymayan biri hâline geldi. | TED | لكنها قالت لم يكن مذاق الحياة بهذه الحلاوة مطلقًا، وذلك بسبب كشف الروح وقول الحقيقة التي قمنا بها مع بضعنا البعض، أصبحت أقل إعتذاراً مع نفسها ومع الجميع. |
Tatlı kavramı bu bağlantı ile doğmuş ve evrimleşmiştir . | TED | الحلاوة ولدت برابط تطور لدينا |