ويكيبيديا

    "الحياة على الأرض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Dünyadaki yaşam
        
    • Dünya'daki hayatın
        
    • Dünya üzerindeki yaşam
        
    • dünyadaki yaşamın
        
    • Dünya'daki yaşamın
        
    • Dünya'daki yaşamı
        
    • dünya üzerindeki yaşamın
        
    • Dünya'da yaşam
        
    • Dünya'daki hayat
        
    • yeryüzünde hayatın
        
    • Dünya'daki yaşam
        
    • Dünya üzerinde yaşam
        
    • Yeryüzündeki yaşamın
        
    • Dünya üzerindeki yaşamı
        
    • bu dünyayı yok
        
    Bunlardan birisi, okyanuslar Dünyadaki yaşam kalitesinin merkezidir. TED إحداها أن المحيطات أساسية لجودة الحياة على الأرض
    Dünya'daki hayatın evreni ve düzenli olarak güncellenip tamamlanıyor. TED إنه كون من الحياة على الأرض ويجري تحديثه واستكماله باستمرار.
    Buzullar Dünya üzerindeki yaşam için çok önemliler. TED الأنهار الثلجية مهمة جدا لأجل الحياة على الأرض.
    Sonuç şu ki dünyadaki yaşamın yüzde 94'ten fazlası sıvı şeklinde. TED يتبين أنه حوالي الأكثر من 94 بالمئة من الحياة على الأرض هو مائي.
    Dünya'daki yaşamın bağlı olduğu son bir talihli durum daha var. Open Subtitles وهناك آخر جزء من الحظ السعيد تعتمد عليه الحياة على الأرض.
    Bu uzun bir süre. Ama Dünya'daki yaşamı devam ettirmeye yetecek kadar uzun değil. Open Subtitles إنها فترة طويلة لكنها ليست كافية لإستمرار الحياة على الأرض
    dünya üzerindeki yaşamın birinci milyar yılı veya daha fazlası sadece Archea'dan ve bir diğer tür tek hücreli organizma, bakteriden oluşuyordu. Open Subtitles في المليار سنة الأولى من الحياة على الأرض كانت الحياة تتكون من الأركيا فقط و نوع آخر من الكائنات وحيدة الخلية البكتيريا
    Ay'ımız olmadan, Dünya'da yaşam hiç bir zaman oluşmayabilirdi. Open Subtitles دون قمرنا، لما نشأت الحياة على الأرض مطلقًا
    Umarım Dünya'daki hayat, her şeyiyle hatırladığın gibidir. Open Subtitles أتمنى أن تكون الحياة على الأرض كما تتذكرها
    Bu hikâyenin bir yerinde yaklaşık 4 milyar yıl önce enerjinin dönüşümü, yeryüzünde hayatın başlamasına neden oldu. Open Subtitles و في وقت ما في تلك القصّة، منذ حوالي أربعة بلايين سنة، ذلك التحوّل للطاقة أدّى إلى أصل الحياة على الأرض.
    Pardon ama Dünya'daki yaşam için güneş çok gereklidir. Open Subtitles أعذرني و لكن الشمس تعتبر من أساسيات الحياة على الأرض
    Dünya üzerinde yaşam imkansız olacak. Open Subtitles فإن الحياة على الأرض ستصبح مستحيلة.
    Sürekli gelişen ve değişen Yeryüzündeki yaşamın, mutlak hâkimi oldular. Open Subtitles بتطوّرها وتغيّرها المستمرّ فكانت هيمنتها على الحياة على الأرض مُطلقة
    Dünya üzerindeki yaşamı, uzaylı avcısının el kitabı olarak kullanabiliriz. Open Subtitles بإمكاننا استخدام الحياة على الأرض بمثابة كتيب ارشادي لاصطياد الفضائيين
    Dünyadaki yaşam anlayışımızı değiştirmiş olan adalar... Open Subtitles الجزر التي حوّلت فهمنا عن الحياة على الأرض
    Onun ölümü, Dünya'daki hayatın da sonu olacak. Open Subtitles حيث سيكون موتها هو فاتحة نهاية الحياة على الأرض
    Afrika, biz ortaya çıkmadan iki milyon yıl önce Dünya üzerindeki yaşam yepyepi bir çehre kazanıyor. Open Subtitles أفريقيا, قبل 2 مليون عام من زمننا وقد جلبت الحياة على الأرض وجها جديدا
    Aslında 2014'te yaptığım TED konuşmasında bir cümle ile çıkış yapmıştım: "Biyolojik çeşitlilik dünyadaki yaşamın temeli." TED وفي الواقع، في محادثة TED التي أَلقيتُ في عام 2014، خرجت بجملة واحدة: "التنوع البيولوجي يدعم الحياة على الأرض".
    Öncelikle, Dünya'daki yaşamın tümü enerjiye ihtiyaç duyar. TED من جانب، تحتاج كل أشكال الحياة على الأرض إلى الطاقة.
    Ayrıca Dünya'daki yaşamı sürdürmek için de çok önemlidir. Open Subtitles هذا هام أيضاً للحفاظ على الحياة على الأرض.
    dünya üzerindeki yaşamın çoğunu dolaşım sistemi olarak görebilirsiniz ve Güneş bizim atan kalbimiz. TED يمكنكم اعتبار معظم الحياة على الأرض كنظام الدورة الدموية، والشمس هي قلبنا النابض.
    Kendi Ay'ımız olmasaydı, Dünya'da yaşam hiç bir zaman gelişemeyebilirdi. Open Subtitles دون قمرنا، لربما لم تنشأ الحياة على الأرض
    Mars'ta geçirilecek hayatın zor olacağının farkındayım ama Dünya'daki hayat da piknik yapmak gibi kolay sayılmaz. Open Subtitles الآن، أعلم أن الحياة على المريخ ستكون صعبة لكن الحياة على الأرض هنا ليست نزهة أيضاً
    Ve bu gibi yerler, yeryüzünde hayatın başladığı yerler olabilir. Open Subtitles و أماكن مثل هذه قد تكون الأماكن التي بدأت فيها الحياة على الأرض.
    Dünya'daki yaşam dahada zengin olacak. Eğer bu tüm ortak değerlerimizi hatırlarsak. Open Subtitles ستكون كل الحياة على الأرض أثرى عندما نختار أن نتذكر كل ما نتشاركه جميعاً.
    Dünya üzerinde yaşam mümkündür. Open Subtitles الحياة على الأرض ممكنة فقط
    Yeryüzündeki yaşamın hikâyesi 4,5 milyar yıl önce başladı. Open Subtitles بدأت قصّة الحياة على الأرض قبل 4.5 بليون عام
    Dünya üzerindeki yaşamı mümkün kılan Güneş işte bu. Open Subtitles إن الشمس هي التي تجعل الحياة على الأرض ممكنة.
    Kristali alacak ve bu dünyayı yok edecek. Open Subtitles ستجعله يخرج الكريستالة وستنتهي الحياة على الأرض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد