Fakat mezun olduktan sonra öğreniyorsun ki hayat her zaman planladığın gibi gitmiyor. | Open Subtitles | لكنه شئ واحد تتعلمينه وقت التخرج بأن الحياة لا تسير دائما كما خططتي |
hayat bazen senin istediğin şekilde ilerlemez ve senin bunu değiştirmek için yapabileceğin hiçbir şey yoktur, özellikle de kaçmamak. | Open Subtitles | الامر هو أن الحياة لا تسير , كما نريدها أن تسير , و لا يوجد شئ يمكنكِ فعله لتغيير هذا خاصة بالهرب |
biliyorsun, hayat her zaman senin o mutlu batı şarkılarındaki gibi olmayacak. | Open Subtitles | تعرف, الحياة لا تسير دائماً مثل أحد أغانيك البلدية السعيدة |
Ama hayat istediğim gibi gitmedi. | Open Subtitles | لكن الحياة لا تسير فى الطريق الذى رغبت فيه. |
hayat böyle ilerlemiyor, aptal kız. | Open Subtitles | هل تعلمين, الحياة لا تسير بتلك الطريقة يا حمقاء |
Keşke geriye dönüp geçmişimizi değiştirebilsem ama hayat o şekilde yürümüyor. | Open Subtitles | ليتني أستطيع العودة إلى الماضي وتغيير تاريخنا لكن الحياة لا تسير هكذا |
'Bu hoş ve çarpıcı bir son.' 'Fakat hayat böyle işlemiyor, hem olması gereken başka şeyler var... | Open Subtitles | "هذه نهاية مثيرة جميلة لكن الحياة لا تسير مثل تلك" "وهنالك أمور أخرى يجب أن تحدث" |
hayat her zaman olacağını düşündüğümüz şekilde gelişmiyor. | Open Subtitles | الحياة لا تسير دائماً كما نتمناها. |
Ama hayat, asla umduğumuz şeyleri karşımıza çıkarmaz. | Open Subtitles | ولكن الحياة لا تسير حسب ما نتوقع |
hayat her zaman beklediğin gibi gitmez. | Open Subtitles | الحياة لا تسير كما هو متوقع دائماً |
Onlarla yüzleşmen gerek. hayat bu şekilde işlemez. | Open Subtitles | يجب أن تواجههم، الحياة لا تسير هكذا |
Malesef, hayat böyle işlemez. | Open Subtitles | الحياة لا تسير هكذا |
Ama hayat böyle işlemiyor. | Open Subtitles | لكن الحياة لا تسير كذلك |
Ama hayat böyle işlemiyor. | Open Subtitles | لكن الحياة لا تسير هكذا |